YouTube başta olmak üzere İnstagram, TikTok gibi sosyal medya araçlarında; izleyicinin daha önce izlediklerine benzer videolar öneriyor ve kullanıcıyı, izlenmekte olan video bittikten sonra yeni videolara yönlendiren bir algoritma mevcut. Bu sayede medya kullanıcısı farkında olmadan uygulamadan ayrılamıyor ve akıp giden zamanın da fakına varmıyor.
Çoğu zaman içeriklere ulaşma kolaylığı sağladığı için bu durum, medya kullanıcıları tarafından memnuniyet verici olarak algılanıyor.
Ancak ardı ardına maruz kaldığı video içerikleri bazen de farkında olunmadan kullanıcılar için zarar verici boyuta everilebiliyor.
Altını çizmek istediğim mesele de tam da budur!
Video yayın platformu YouTube, belirli türdeki videolara tekrar tekrar maruz kalmanın gençlerin özgüvenine ve beden imajına zarar verebileceğini gerekçesiyle Avrupa’da yeni bir uygulamaya gideceğini açıkladı. Avrupalı gençlerin sağlığı için videolarına erişimini sınırlayacağını duyurdu.
Biraz daha araştırdığımızda; YouTube’un bunu ilk defa yapmadığını, benzer kısıtlamaları geçen yıl da Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) uygulamaya koyduğunu görmekteyiz.
Erişim engeli getireceği kategorilere baktığımda ise öncelikli olarak:
* Belirli fitnesi seviyelerini veya kilo gruplarını idealize eden
* Belirli fiziksel özelliklerin karşılaştırıldığı ve idealize edildiği
* Sosyal agresiflik, endişe veya kavga içeren içeriklerde kısıtlamaya gideceği vurgulanmakta. Çünkü bu tür içeriklerin tek bir video olarak zararsız olabileceğini, ancak tekrar tekrar izlendiğinde bazı gençler için sorun yaratabileceğini ihtimali değerlendiriliyor.
Sosyal medya kötü beden imajına, yeme bozukluklarına ve ruh sağlığı sorunlarına yol açtığı araştırmalarla kanıtlanmış ve bilinçli toplumlar bu riskleri azaltmak için harekete geçmiş durumdadır.
YouTube yayınladığı içeriklerin risklerini bildiği için Avrupalı ve ABD’li gençleri korumak adına sadece yukarıda belirtiğim kısıtlamalara gitmeyeceği de görmekteyiz. Diğer risklerden de korumak için çalışma yapmaktadır. İntihar, kendine zarar verme ile ilgili arama yapan kişileri tespit edip kriz yardım hattına yönlendirecek alt yapı üzerinde durmaktadırlar.
Buraya kadar işlediğimiz konu için “gayet güzel ve atılması gereken adımlar” olarak düşünüyor olabilirsiniz.
Haklısınız!
Ancak sormak istediği şu: Neden Avrupa ve ABD’de Youtube bu denli duyarlı? Onların gençleri kıymetli iken bizim ülkemizin gençlerinin değeri yok mudur?
YouTube’un bizim gençler için kaygı güdüğünü düşünmüyorum.
YouTube’u geçtim, bizim daha büyük bir sıkıntımız var. Bizden olanlar bile bizim gençliği, çocukları düşünmüyor…
Demek istediğim, geçenlerde Roblox adlı platforma mahkeme kararı ile erişim engeli getirilmişti. Sonra olanları biliyoruz, bir anda kararı uygulayanlar suçlandı, yaftalındı. “Yasakçı, sansürcü...” gibi adlarla süreç sulandırıldı.
Oysaki bu platforma, çocukların istismarına neden olacak içerikler barındırması nedeniyle erişim engeli getirilmişti. Alkışlanacak bir durumun tersi şekilde yuhalandığı bir grup insanın bulunduğu sosyolojide YouTube’un çifte standart pek de göze batacağını sanmıyorum.
Olsun!
Onların gözü kapalı, kulağı duymuyor diye bizim de bu meselelere sesiz kalmamız beklenemez.
Benim ülkemin gençleri ve çocukları bir AB vatandaşı kadar kıymetlidir. Aynı duyarlılığı YouTube ve türevi sosyal medya araçlarından beklemekteyiz. Bu konuda sesiz kalmayalım ve sesimizi bu içerik üreticisi platformlara duyuralım.