ABD seçimlerinden zaferle çıkan Donald Trump, göreve başladıktan sonra Meksika ve Kanada'dan gelen tüm ürünlere yüzde 25, Çin'den gelen ürünlere ise ilave yüzde 10 gümrük vergisi uygulanacağını açıklamıştı.
Gümrük vergileri, ABD'nin toplam ticaretinin yüzde 40'ını kapsıyor. Trump'ın son açıklaması, şuan üç ülkeyle sınırlı olsa da ABD'nin Euro Bölgesi dışındaki üç büyük ticaret ortağına uygulanacağından, vergilerin ekonomik etkisinin büyük olması bekleniyor.
Özellikle Çin’e karşı başlatılmış bir ticaret savaşı olarak bu adımı değerlendirebiliriz. Yeni vergi düzeni ile Trump’ın özellikle Çin’e karşı şahin politika güdeceğini görmekteyiz.
Şahin tutumların, gelecekte ticaret savaşına neden olacağını söylersek de yanlış olmayacaktır.
Şunu da belirtmekte fayda var. Bu savaştan sadece Çin değil, beraberinde birçok ülke etkilenecektir.
Özellikle gümrük vergisi oranları ile beraber tedarik zincirinin de olumsuz etkileneceğine aşikârdır. Bunu da not düşmekte fayda görüyorum.
İşin aslı ne Çin ne de ABD, dünya ekonomisinde ikinci olmak istememelerinden kaynaklanan bir ekonomik savaşa sürüklenmektedirler. Ekonomide lider olma hırsı bugün bu savaşların temel nedenidir ve bu hırs yüzünden ekonomik savaşların 2025’ten sonra ateşleneceğini söyleyebiliriz.
Bugüne kadar rutin ABD politikası hep bu şekilde yürütülmüştür. ABD’ye karşı hangi ülke dış ticaret fazlası veriyorsa o ülkeler hedefe konulmuş bazen dolaylı bazen de doğrudan ekonomik kıskaca alınmıştır.
Trump’la birlikte görünen o ki Çinli firmalar hedefe konulacaktır.
Çin ve ABD arasında asıl ekonomik savaşın diğer bir etkisi ise tedarik zincirleri üzerinden olması beklenmektedir.
Türkiye bu gelişmeyi lehine çevirebilecek fırsatı yakalayabilir.
Orta Koridor ve Kalkınma Yolu Projesini kullanarak avantaj elde edebilir. Bu şekilde Türkiye’nin ihracat pazarında yeni rotalar deneyebileceğini ve kazançlı çıkabileceği söyleyebiliriz.
Çin pazarının ihracat ve ithalat anlamında en büyük pazarlardan birini oluşturmaktadır. Trump’ın vergi politikalarının yansımaları Avrupa’ya da olması eklenmektedir. Türkiye’nin bu süreçten olumsuz olarak etkilenmesi olasıdır.
2025’in savaşlar yılı olacağı muhakkaktır. “3. Dünya Savaşı olur mu olmaz mı?” ayrı bir konu ama ekonomik savaşların oldukça sert ve ateşli olacağa gerçektir.
Trump’ın Çin’e atacağı vergi tokatına karşın, Çin’in nasıl gard alacağı merakla beklenmektedir.