Türkiye'nin kara kutusu. Bir zamanlar Türkiye'nin süper bürokratıydı. Şimdi süper siyasetçi, süper devlet adamı ve süper derin adamı oldu.
Türkiye'nin kara kutusu. Bir zamanlar Türkiye'nin süper bürokratıydı. Şimdi süper siyasetçi, süper devlet adamı ve süper derin adamı oldu. Batı ve Avrupa basınında yapılan analitik analizlerde Devletin, Milletin ve Vatanın hizmetkarı olmanın ötesinde koruyucusu ve kollayıcısı konumunda, bu özgüvenle hareket eden, aynı zamanda geleceğine yön verme kapasitesi ve derinliğine sahip bir şahıs olduğu belirtilmektedir.
Vanlı, Ankara Altındağ/Hamamönü 1968 doğumlu, Orduda görev yapmış, astsubay kökenli ve Ordudan ayrıldıktan sonra akademik kariyeri ve sonrasında TİKA Başkanlığı yapmasının ardından MİT'e atanarak MİT Müsteşar Yardımcılığı ve MİT Müsteşarı olarak 13 yıl görev yaptı.
Avustralya'nın Ankara Büyükelçiliğinde siyaset ve diplomasi danışmanlığı yapmadan önce oldukça dolu, etkin ve yetkin bir akademik kariyeri söz konusu.
Hacettepe ve Bilkent Üniversitelerinde yönetim ve siyaset bilimi, dış politika ve istihbarat konularında yüksek lisans ve doktora yapmış, aynı konularda yurtdışında; Avusturya, İsviçre, İngiltere,'de, Amerika'da Maryland Üniversitesinde akademik çalışmalarına devam etmiştir.
28. Dönem Milletvekilliği ve 13. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra (14 Mayıs 2023, 28 Mayıs 2023) Mevlüt Çavuşoğlu'nun yerine Dışişleri Bakanı olarak atandı ve göreve başladı.
Üstün hizmetler yaptı, son derece hayati ve stratejik yararlılıklarda bulundu. Öncelikle MİT'i Millileştirerek mevzuat, bakış açısı, felsefe, teknik, taktik, misyon ve vizyon bakımlarından köklü şekilde dönüştürmek suretiyle Devleti Millete karşı korumaktan, vatandaşı fişlemekten ve takip etmekten; Devleti, Milleti, Vatanı dış düşmanlara, İslam ve Türkiye düşmanlarına karşı koruma, ön alma, bilgi toplama, en önemlisi de dünyanın her yerinde operasyonel hareket etme kapasitesine sahip olma aşamasına getirmiştir. Onun döneminde MİT mevzuatında yapılan değişiklik ile Yurt içinde ve Yurt dışında, dünyanın her yerinde Devletin ve Milletin Milli çıkarlarının korunması, Ali menfaatlerinin korunması; jeopolitik, jeostratejik, ekostratejik, medeni ve felsefi hedeflerinin gözetilmesi, düşman hakkında her türlü bilgi toplama, koruyucu/önleyici/yok edici her türlü faaliyeti ve operasyonu icra etmek, silah ve güç kullanmak yetkisine, kapasitesine, imkan ve kabiliyetine erismiştir, Kurum!
Bütün bunların neticesinde Onun nezaretinde ve koordinasyonunda MİT'in ve Milletin isimsiz Kahramanlarının çok büyük işler başarması sonucunda Karabağ'da, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da hedeflere ulaşılmış, Devletin ve Milletin Milli menfaatleri korunmuş; geleceğe yön verecek stratejik, derinlikli, hayati başarılar elde edilmiştir.
MİT'in ve Başındaki isim Hakan FİDAN'ın katkılarıyla 24 Temmuz 2015 tarihinden itibaren Yurt içinde ve Yurt dışında, Irak'ta, Suriye'de yapılan terör ve güvenlik operasyonlarında başaltı ve orta baş seviyesindeki önemli yüzlerce terörist papaz ve domuz dahil (Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı verilerine göre) 40 bin terörist özgürleştirilmiş, uçurulmuş ve esfeli safiline yollanmıştır, yani öldürülmüştür.
FETÖ, PKK/YPG/SDG, DEAŞ, DHKP-C, EL KAİDE, EL NUSRA… vb. terör örgütleri ile mücadelede elde edilen başarıda, bellerinin kırılması, başlarının ezilmesinde büyük oranda MİT'in başındaki ismin büyük hizmeti ve katkısı söz konusudur.
Hakan FİDAN Devletin bahçesinde, kalbinde ve merkezinde özenle yetiştirilen bir fidandır.
Son olarak MGK toplantısının ardından 9 Ağustos 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından Kendisine Devlet Üstün Hizmet Madalyası takdim edildi. Takdim sırasında bizzat Kendisi tarafından, beratın Karabağ'da, Libya'da, Irak'ta, Suriye'de şehit olan arkadaşları adına alındığı ifade edildi. Bu olay boş bir ödül takdimi, sıradan bir gelişme değildir. İfade edilen sözler de boş ve kuru sözler değildir. Türkiye'nin geleceğine yönelik, 2030 larda Türkiye'nin yönetimine ve Türkiye ve dünyanın stratejik vizyonu ile dizaynına yönelik bir olay ve sarfedilen ifadeler.
Bugüne kadar Türkiye'de Devlet Üstün Hizmet Madalyası alan pek çok iş dünyasından, sanat ve kültür dünyasından ve spor camiasından kişi ve kurumlar olmuştur. Bir kişi hariç bu ödülü alan ilk ve tek kişi ve Bakan, aynı zamanda geçmişte MİT Müsteşarlığı yapmış kişi Hakan FİDAN'dır. Geçmişte bu ödülü almış tek kişi ise 1990'lı yıllarda Demirel ve DYP Hükümetleri döneminde Hazineden sorumlu Devlet Bakanlığı yapmış Cavit ÇAĞLAR'dır. Zaten Ona bu ödül Devlete ve Milli güvenliğe üstün hizmetlerinden dolayı değil, işadamı vasfı nedeniyle Devlete katkı ve yaptıklarından dolayı verilmişti.
Konumuza dönecek olursak Dışişleri Bakanı Sayın Hakan FİDAN'a bizzat Cumhurbaşkanı tarafından, MİT Müsteşarlığında 13 yıl boyunca Devlete, Millete, Milli Güvenliğe ve Vatana üstün hizmet ve fedakarlıklarından dolayı Devlet Üstün Hizmet Madalyası (Beratı) verilmesi bir ilktir. Bu bakımdan sıradan ve rastgele bir olay ve ödül takdimi değil; Türkiye'nin geleceğine, yönetimine, Türk dış politikasına, yeni uluslararası ilişkiler sistemi ve sistematiğine, gelişmekte/belirmekte olan Batı hegemonyasını bitirecek yeni uluslararası sistem ile çok kutuplu yeni dünya düzenine işaret eden bir hazırlık döneminin ilk emarelerindendir.
Bir tane şarlatan, soytarı, kendisini dev aynasında gören, hokkabaz medya maymunu Hakan FİDAN'a Abdurrahman Çelebi diyerek, aklınca onu aşağılamaya çalışıyor. Madem meydanda teke yok, maçan yiyorsa, sıkıyorsa tarihin, Milletin, Devletin karşısında liderlik ve önderlik etmek için, Devlet ve Millet adamı olmak için makbul teke olmak amacıyla meydana çıkarsın biz de senin kalibreni ve boyunun ölçüsünü görürüz. İşte meydan, işte devran!
O, Devletin, Milletin ve Vatanın hizmetkarı olmanın ötesinde; 5 bin yıllık Devlet ve Millet aklının çarklarının işleyişi ile eşgüdümlü olarak taktik, teknik, stratejik dolu dizgin özgüven çerçevesinde, Milletin güç/ruh/mana kökünü yansıtarak, Ulusal ve uluslararası dizaynın aktörü ve belirleyicisi olma yolunda ilerlemektedir.
Şimdiye kadarki veriler bu yöndedir.
Saygı ve selamlarımla…