Hazine ve Maliye Bakanlığı vergi yüzsüzleri listesini, pardon vergi alçakları ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen vergi hırsızları ya da beytülmalın varlığına göz diken gözünü kan bürümüş vampirler listesini, açıkladı. Türkiye'nin tamamında değil, Zonguldak ilinin Karadeniz Ereğlisi ilçesinde 2023 yılı Aralık ayı sonu itibariyle cari olan, tahsil edilemeyen ve 5 milyon TL  üzeri vergi borcunu ödemeyenlerin listesi ifşa edildi. Toplu olarak değil, Türkiye'nin diğer yerleri ve bölgelerindeki vergi yüzsüzleri muhtelif zamanlarda peyderpey ifşa edilecek. Süreç başladı!

Vergi yüzsüzleri tabiri son derece hafif bir tabir olup, işlenen suçun ve alçaklığın, devletin ve milletin hakkının çalınması eyleminin hafifletilmesi, perdelenmesi, masumlaştırılması, yumuşatılması kabul edilemez ve affedilemez bir olgudur.

Türkiye'nin ortalama ya da küçük bir ilinin küçük ve ortalama bir ilçesindeki 5 milyon TL ve üzeri tutarda vergi borcunu ödemeyenlerin (vergi hırsızlarının) sayısı 57’dir. Oldukça yüksek ve kan dondurucu, fecaat ve skandal değil mi? Bu kişilerin yaklaşık olarak toplam vergi borcu 500 milyon TL civarında. Buna 5 milyona kadar vergi borcu olanları da eklediğinizde bir yılda küçük bir ilçenin vergi borcunun ve vergi kaçağının yaklaşık olarak 1 milyar TL civarında olduğu belirlenebilir. Astronomik rakamlar değil mi?

Türkiye genelinde bu hesabı genişlettiğimizde ve kabataslak bir hesaplama yaparsak, ekonomik ve demografik farklılıkları bir kenara bırakacak olursak, artı ve eksisi olmakla birlikte bize net bir mesaj ve sonuç verecektir.

2024 yılı verilerine göre Türkiye'de ilçe sayısı 922’dir. Her ilçe için bir yılda vergi hırsızlığı ve vergi kaçakçılığının tutarının ortalama 1 milyar TL olduğunu düşündüğümüzde, Türkiye genelinde bir yılda Devletin kasasından ve Milletin cebinden 922 milyar TL çalınmaktadır, vergi kaçakçılığı yapılmaktadır. Bu tutar, yaklaşık olarak Türkiye'nin bir yılda enerji (petrol ve doğalgaz) ithalatına ödediği tutarın yarısıdır.

Hukuk iyilere ve güçsüzlere uygulanıp, kötülere ve canilere, hırsız ve arsızlara, aşağılık ve güçlülere uygulanmayan, zenginin malını fakire karşı koruyan kurallar manzumesi degildir. Hukuk, güçlünün ve suçlunun hakkını değil; Milletin ve güçsüzün hakkını korumalı, suçlunun da hemen cezasını kesmelidir. Kamu vicdanı bunu gerektirir. Millet devlet, zengin ve suçlu için değil; devlet, sistem, hukuk, millet ve insan için var olmalı ve hizmet etmelidir.

Borcunu ve vergisini ödeyemeyen çiftçinin elinden tek traktörünü, tek öküzünü alan, haczeden kamu otoritesi, hukuk sistemi, vergi ve ceza sistematiği, kümesteki kazlardan vergi toplarken yaban kazlarının peşine düşmeyen, kamu çalışanlarından vergilerini hemen kaynakta kesme yöntemiyle tahsil ederken, özel sektörde vergi alacaklarını tahsil edemeyen, acziyete düşen, vergi borcunu ödemeyenlerden zorla ve güçle, cezai ve icrayi yollarla/kayyumla tahsil edemeyen vergi ve ceza bürokrasisi kamu vicdanı nezdinde meşruiyetini kaybeder.

Devlete ve millete vergi borcunu ödemeyenlere hukuk, ceza sistemindeki en ağır cezayı kesmeli, ibret için keskin yaptırımlar uygulanmalıdır.

Bu tablo karşısında vergi adaletinin sağlanması, verginin tabana yayılması, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması, vergi kaçaklarının asgari seviye indirilmesi amacıyla vergi reformu yapılmalı. Bu reform kapsamında dolaylı vergiler kaldırılmalı, vergi türleri azaltılmalı ve vergi sadeleştirilmesine gidilmeli, vergi oranları düşürülmelidir. Tüm vergilendirme sistemi üç temel üzerine kurulmalıdır: Gelir vergisi, harcama vergisi ve servet vergisidir. Vergi oranları en düşük % 10, en yüksek % 30 olmalıdır. İki oran arasında da şartlara göre, yürütme tarafından, değişiklik yapma hakkı saklı olmalıdır. Vergi arsız ve hırsızları ise en ağır şekilde cezalandırılmalı, Devletin vergi alacakları da güç ve kamu yaptırımları yoluyla geciktirilmeksizin, affedilmeksizin ani, kesin ve keskin bir şekilde tahsil edilmelidir. Kimsenin gözünün yaşına bakılmamalı; yetimin malını yiyenin, vergi kaçıranın, vergi borcunu alçakça ödemeyenin, vergisini zamanında ve tam ödeyen namuslu vatandaşların hakkını aşağılıkça gasp edenlerin ise çırası yakılmalı ve nefesleri kesilmeli, devletin demir yumruğu tepelerine indirilmelidir.

Bu Millet fakir değildir, bu Milletin parası yok değildir!

Bu Millet ahlaksızdır! Maalesef bu bir vakadır, olgudur.

İyilere ve namuslu vatandaşlara sözümüz yoktur, onlar her daim baş tacımızdır!

Saygı ve selamlarımla…   

18/10/2024

Zeki ÖZDEMİR/ANKARA

İstiklal Gazetesi Köşe Yazarı

Vilayet Gazetesi Köşe Yazarı