Amerika'nın eski Dışişleri Bakanı ve derin Amerika'nın en önemli adamlarından biri Henry Kissinger’e bir gazeteci sorar: “Amerika neden büyüktür?” Kissinger şöyle cevap verir: “Amerika içerde kendi hainlerini bulup öldürdüğü, dünyadaki hainleri de bulup kullandığı için büyüktür.” Bu cümle çok büyük ve derin anlamlar içermektedir. Amerika bilindiği gibi büyük İsrail, İsrail de küçük Amerika’dır.
Bu ikilinin dünyada bütün devletlerle ve milletlerle nasıl bir ilişki ve işbirliği kurduğu, havuç sopa taktiğini nasıl işlettiği, millet ve ülkelerin siyasi/sosyolojik/kültürel kırılganlıkları üzerinden nasıl kendi lehine çıkarımlar elde ettiği, para/eğitim/kültür faaliyetleriyle dünyada nasıl adam satın aldığı ve kendisine hizmet edecek nasıl kullanışlı aptal devşirdiğine işaret etmektedir.
Amerika'nın en çok kullandığı taktikler ise genelde para, yüksek makam ve mevki, siyasi güç ve destek sağlama ve yerine göre zafiyet alanlarına göre çalışma yürütüp veri toplayarak şantaj ve tehdit/sopa yöntemleridir.
Bu bağlamda bir örnek vermek isterim. Türkiye’de 2002-2019 yılları arasında ATV’de yayınlanan Çocuklar Duymasın dizisindeki Mary karakterini canlandıran Demet Tuncer’in, Habertürk televizyonundaki röportajında ifade ettiği ve kendi yaşamı üzerinden anlattığı bir olay ya da hikaye var. Diyor ki “Amerika'da okurken, yüksek lisans yaparken siyaset, istihbarat ve insani istihbarata ben çok önem verirdim. Bu konular benim çok ilgimi çekiyordu. Bir gün uluslararası güvenlik derslerine giren Profesör hocam, yanıma geldi bana bir teklifte bulundu. Bizim ajansta, bizimle birlikte çalışmak ister misin dedi. Bunun üzerine ben de şaşırdım. Fiziğimin, boyumun ve güzelliğimin bunun için yeterli olmadığını söyledim. O da hayır öyle ajans değil, CIA’da çalışmak ister misin dedi. Ekledi ve devam etti. Eğer istersen seni Türkiye'de üst düzey bürokrat ya da diplomat yaparız. Bize hizmet edersin, bir an gelir, senden bir bilgi isteriz, sen de bizim istediğimiz o bilgiyi bize verirsin dedi. Ben de bir an bile duraksamadan, ailemle küçüklüğümdeki sohbetlerimiz aklıma gelerek, ailem ve vatanımı satamam dedim. Çok şaşırdı ve sohbet burada noktalandı…”
Evet, enteresan değil mi? Adamlar böyle çalışıyor. Ülkelerdeki siyasetçi, sanatçı, sporcu, gazeteci, aydın, üst düzey askeri/sivil bürokratları böyle satın alıyorlar. Eğer insanın iman, ahlak, akıl ve vatanperverlik duyguları zayıfsa makam/mevki, şan/şöhret, mal/mülk, para/pul için hiç düşünmeden ailesini, vatanını ve milletini satabilir.
Bizim ülkemizden hain çıkmaz diyemeyiz.
Tarihsel sürece baktığımızda dünyada en çok hainin çıktığı, çok kolay adam satın alınabildiği ülkelerden bir tanesi bizim ülkemizdir.
Hain çıkışını tamamen önlemek mümkün değildir, ancak azaltmak ve asgari seviyelere indirmek mümkündür.
Bunun yolu da imanlı, ahlaklı, akıllı, dürüst, çalışkan, medeni, vatanperver/milliyetperver insanların sayısını arttırmak; eğitim, medya, spor, kültür, sanat vb. yollarla çok yönlü ve eşgüdümlü, sistematik, süregiden bir şekilde; kalemi, makineyi ve silahı çok iyi kullanan, ailesini ve vatanını satmayacak haysiyetli nesiller yetiştirmekten geçmektedir.
Saygı ve selamlarımla…