Devlet Bahçeli, Meclis’teki konuşmasında, “Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.” dedi ve yer yerinden oynadı. Ne siyasetçiler ne de halk Bahçeli’den böyle bir çıkış beklemiyordu.

Çok şaşırdık çünkü Bahçeli, bu çağrıyı yapabilecek son insandır. Bunu iyi bildiğimiz için devlet tarafında ortak alınmış bir karar olduğunu, oyun kurucuların zekice bir hamle yaptığını görebildik. Fakat birçok insan Bahçeli’nin, teröristbaşını Meclis’te aklamaya çalışacağını zannederek yanlış bir algı oluşturdu. Halbuki, Bahçeli ortaya bir peynir attı, kim fare kim kedi ortaya çıktı.

DEVLET AKLI İLE İNSAN AKLI BİR DEĞİLDİR!

Devlet Bahçeli, bu ülkenin siyasi çilingiridir. Ömrünü PKK ile savaşmakla, küreselcilere karşı ülkeye çağ atlatacak hamleler üretmekle geçirmiş, bu uğurda işkencelere maruz kalmış, birçok makamı ve CHP'nin başbakanlık teklifini elinin tersiyle itmiş bir insandır.

Bahçeli’nin derdi mevki makam olsaydı, zamanında başbakan olma fırsatını kaçırır mıydı? Onun tek derdi Türkiye ve bu ülke için müthiş bir siyasi satranç oyuncusudur.

Son 30 yılda Türkiye’nin etrafında onlarca savaş gerçekleşti ve Erdoğan ile Bahçeli, Türkiye’yi bu savaşların içine dahil etmemeyi başardılar. Bunun değerini siz anlamasanız da çocuklarınız ve torunlarınız mutlaka anlayacaklar.

Özellikle Devlet Bahçeli, bir “devlet adamı”dır. Bakın siyasetçi demiyorum, lider demiyorum. O, “Devletin adamı!” Kısaca Bahçeli gibi adamlar, bu vatanın sigortasıdır. Bu yüzden Bahçeli bir şey söylüyorsa bu sözleri bir siyasetçinin sözü olarak değerlendiremeyiz. Yaptığı sansasyonel her açıklama, devletin planlı bir hamlesidir.

Meclisteki açıklamaları da aynı şekilde sonuçları hesaplanmış bir hamleydi. Bu hamleyi yapma kararını da ne MHP ne de Bahçeli tek başına almadı. Devlet yöneticilerinin ve Milli Güvenlik Kurulu’nun ortak kararı ile uzunca bir süre ölçülüp biçilerek alınmış bir karardı.

Daha ilk saatlerde kimin Milliyetçi kimin küreselci olduğu ortaya çıktı. Ayrıca bu açıklamalardan sonra Türkiye’nin terörle mücadele konusunda yapacağı her hamleyi meşru hale getirmiş oldu.

Binlerce yıllık tarihimizde, onun gibi oyun kurucular olmasaydı bir milim ilerleyemez ve anında yıkılır giderdik. Zaten yıkıldık diyenleri duyabiliyorum. Hayır, hiçbir zaman yıkılmadık, hep isim değiştirerek yer değiştirerek yeniden küllerimizden daha da güçlü doğduk. Şimdi de aynı süreçteyiz. Türkiye, bambaşka ve çok güçlü bir sürece giriyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin son 30 yılında geçtiği aşamalara, verdiği mücadelelere bakıldığında Erdoğan ile Bahçeli’nin vatana bağlılığı ve sadakati sorgulanamaz. Dik durmak, ağır bedeller gerektirir ve her ikisi de bu bedelleri fazlasıyla ödediler, ödemeye devam ediyorlar.

Bahçeli, Mecliste yaptığı Öcalan çıkışı ile önümüzdeki süreci şekillendirecek tarihi hamlelerden birini yaptı. PKK’ya silah bıraktıracak asıl mücadele bu saatten sonra başlayacak.

Türkiye oyun kuruyor. Aslında Bahçeli’ye tepki gösterenlerin çoğu bunun farkında. Tuhaf olan ne biliyor musunuz? Bahçeli’ye Öcalan hamlesinden dolayı kızanlar yıllardır HDP/DEM ile iş tutanlara tapıyorlar. Oysaki bizi vatan için oyun kuruyor diğerleri vatanı bölmek isteyenlerle oyun bozuyor.

Ekranlarda açık açık DEM Parti’yi öven, savunan siyasetçilere Bahçeli’ye gösterdiğiniz tepkiyi gösterebildiniz mi? Bahçeli’ye kızanlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başkan olabilmek için PKK’lılarla iş birliği yapan, ekranlarda DEM Parti’ye sahip çıkan Ekrem İmamoğlu’na, CHP’ye, Selahattin Demirtaş’ı ziyarete giden Özgür Özel’e alkış tuttular.

Kıvırmaya gerek yok, her şey apaçık ortada ama çarpıtmakta üstünüze yok. DEM Parti açık açık terörü desteklerken, bunlarla kol kola gezenlere nasıl oy verebiliyorsunuz? DEM Parti’nin ve yancılarının bu ülkeye ne menfaati olmuş, zarardan başka ne getirmişler, söyleyin bilelim. Bu vatan hainleriyle kol kola gezmek alkışlanıyor ama Bahçeli’nin hamlesi çarpıtılıp “bebek katilini meclise çıkarıp aklamaya ve ittifak kurmaya çalışıyor” gibi lanse ediliyor.

Madem bebek katili olduklarına bizim kadar inanıyordunuz o halde neden meclise girmelerine destek verdiniz? Neden seçimlerde ittifak kurdunuz? Neden oy için teröristleri belediyelere, önemli makamlara, şirketlere doldurdunuz? Tek icraatınız bu iken ömrünü vatan için heba etmiş bir adamı hain ilan etmeye çalışmak asıl hainliktir.

Savaşa adım adım yaklaştığımızı göre göre hala devletimizi yargılayanları, gücümüzü kırmaya çalışanların yanında saf tutanları ayıklamamız lazım. İçimizdeki güveleri temizlemeden dışardaki düşmana karşı yeterince güçlü olamayız.