Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in, PKK ile ilişkilerinin tespit edilmesi ve tutuklanmasının ardından en büyük tepki CHP’den geldi. Esenyurt Meydanı’nda, CHP ile DEM Parti, ortak miting düzenledi.
Özgür Özel konuşmasında, “Farklı renklerimiz, farklı bayraklarımız var ama biz hep birlikte Türkiye’yiz” cümlesini kurdu. Bu cümleyi kuranlar, senelerce meydanlarda ve ekranlarda, “Tek vatan- Tek bayrak- Tek millet- Tek devlet” diyen iktidara birlik-beraberlik dersi vermeye kalkıştılar. Türkiye Cumhuriyeti’nde “farklı bayrak” ifadesi KABUL EDİLEMEZ!
Ekrem İmamoğlu ise mitingde yaptığı konuşmada, “Bunların yaptığı, yolsuzluğa, hukuksuzluğa batmış iktidarlarını korumaktan başka hiçbir şey değil. Ahmet Özer başkanımızın hakkındaki iddiaların tamamı uydurmadır, temelsizdir ve asla kabul etmiyoruz.” dedi.
Birincisi ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Koskoca devlet ispatı olmayan bir sebep üretip bir belediye başkanını, üstelik nasıl yankı uyandıracağını bile bile görevden almaz. Eğer bunu yapacak olsa başta İmamoğlu’na yapardı. Hatta çok da kolay olurdu çünkü İBB kadrolarına atadığı kişilerin listesi bile tek başına yeterli olurdu.
“PKK sizi tükürüğüyle boğar” diyen Zeydan’ı makamında ağırlayan İmamoğlu’nun bugün DEM Parti ile ortak miting düzenlemesine şaşırmıyoruz. Şaşırdığım tek şey Atatürkçü olduğunu, milliyetçi olduğunu, vatansever olduğunu iddia edenlerin hala İmamoğlu’nun peşinden gidiyor olması çelişkisidir. İnsanlar takım tutar gibi parti tutuyor. Tuttuğu partinin eleştirilmesine tahammül edemeyenler de yine bu zihniyetteki kişiler oluyor.
Bu ülkedeki en çirkin siyaseti CHP yapıyor. En alçakla algı operasyonları DEM Parti’den geliyor. Ve bu iki parti kol kola vermiş, millet için devlet için vatan için çalıştıklarını iddia ediyor.
Hala Devlet Bahçeli’nin Meclisteki Öcalan çıkışını kullanarak algı yaratıyorlar. Bahçeli’nin bu hamlesinin ne anlama geldiğini en iyi kendileri bildikleri halde halk tarafında algıyı değiştirmeye ve milleti galeyana getirmeye çalışıyorlar. Bahçeli, Öcalan’ın PKK nezdinde hiçbir değeri ve hükmü olmadığını ispatladı. TUSAŞ saldırısıyla da imzalarını attılar.
Bu ülkede ne haksızlıklar ne adaletsizlikler yaşandı. Ucu kendilerine dokunanlar dışında hiçbirine ses çıkarmayanlar, milletin hakkını, hukukunu korumaktan söz edemezler. Milletin başına gelen olaylarda bile kendi kitlenizi etkileyenlere konuştunuz. Şimdi olduğu gibi.
Konuşmasında devlete ‘hodri meydan’ ifadesini kullanan İmamoğlu’nun önüne o metni kim yazıp koydu çok merak ediyorum. Konuşmasının tamamını dinlediğimde fark ettim ki İmamoğlu da gözden çıkarılmış. Peki, o zaman devletin B planı Mansur Yavaş diyebilir miyiz?
Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun, Esenyurt’ta düzenledikleri mitinge Mansur Yavaş neden gelmedi diye tepki gösterenler olmuş. 695 tane terörist ile irtibatlı olduğu ortaya çıkmış bir insanı desteklemenin aklıselim bir davranış olmadığını bildiği için olabilir mi?
Bunlara hala Atatürk’ün izinden giden CHP diyebiliyor musunuz? Çok merak ediyorum, PKK’nın siyasi ayağı DEM Parti ile Atatürk’ün partisi CHP bayrağının aynı meydanda, aynı mitinge yan yana ne işi var?! Hadi onu da anladık da bu ikisinin olduğu yerde Türkiye Cumhuriyeti bayrağının ne işi var?! 50 bin şehit bunun için mi verildi?
Yılmaz Özdil bile ne demişti, hatırlayın: “Asılsız suçlamalarla beni hapse attırmaya çalışan, PKK görüşlerini savunan, PKK’lıların resmi avukatı olan, kumpas davasının müdahili olan Sezgin Tanrıkulu; CHP dizayn edilir edilmez, Kılıçdaroğlu Genel Başkan olur olmaz, o gece CHP’ye ilk monte edilen kişi oldu Sezgin Tanrıkulu. CHP’den milletvekili yapıldı, o da yetmedi yeni CHP’de genel başkan yardımcısı yapıldı. O da yetmedi PKK avukatı iken kendisi gibi düşünmeyen gazetecileri mahkemeye veriyordu. Yeni CHP’de medyadan yani düşünce özgürlüğünden sorumlu kişi oldu.”
Çok net ortada olan bir şey var ki CHP artık Atatürk’ün kurduğu parti olan CHP değildir. Yeni CHP, içindeki tüm Atatürkçüleri partiden tasfiye etti. Tabir-i caizde anadan babadan CHP’li isimleri partiden kovdular. Bugünkü CHP artık DEM Parti gibi bu ülkenin milli güvenlik sorunudur.