BAŞKANLIK SİSTEMİ - 2

Başkanlık sisteminde set güçler ayrılığı ilkesi vardır. Bu ilke gereğince güçlü bir denetim ve denge (check and balance) mekanizması işlemekte, devlet erkleri (Yasama, yürütme, yargı) arasında keskin bir ayrım vardır. Yani erkler arasında ilişki, iletişim veya yönlendirme, talimat mutlak surette söz konusu değildir. Başkanın Parlamentoyu fesih yetkisi, Parlamentonun da yürütmeyi düşürme yetkisi yoktur. Başkanın Parlamento’dan çıkan yasaları veto yetkisi, Parlamento’nun da önemli atamaları, Bütçe yasasını denetleme, gerektiğinde onaylamama yetkisi bulunmaktadır. Yürütme de, yasama da beş yıllığına göreve gelir, erken seçim söz konusu değildir. Bu sistemde parti disiplini olmadığından, grup kararı alma yöntemi bulunmadığından, Bakanların meclis üyeleri arasından seçilmemesi nedeniyle meclis üyelerinin Bakanlık hedefi bulunmadığından, ayrıca meclis üyeleri ön seçimlerle belirlenerek seçildiğinden ve Demokratik Parlamenter sisteminde olduğu baskıcı, ceberrut liderler sultası bulunmadığından meclis üyeleri, hür iradeleri ile hareket edebilmektedirler. Çünkü sert güçler ayrılığı ilkesi vardır. Çoğulcu demokrasinin gereği de budur.

Demokratik Parlamenter sistemde ise yumuşak güçler ayrılığı ilkesi vardır. Bu sistemde sıkı parti disiplini ve lider sultası ve hakimiyeti nedeniyle millet iradesinin meclise tam olarak yansıdığını görmek, Milletvekillerinin bağımsız hareket edip hükümet üzerinde denetim fonksiyonu sağladığını söylemek mümkün değildir. Çünkü bu sistemde hükümetin istediği yasalar meclisten geçmekte, parti liderlerinin yönlendirmesi yönünde meclis üyelerince irade beyanında bulunulmaktadır. Bu durum ise son derece demokrasinin ruhuna aykırıdır. Demokratik Parlamenter sistemde erkler arası yumuşak ilişki nedeniyle siyasi ve ekonomik istikrardan bahsetmek olanaklı değildir. Çünkü yürütme yasamayı, seçimlerin yenilenmesine karar vererek, fesih edebilir, yasama da yürütmeyi düşürebilir. Tek başına iktidarların çıkmadığı dönemlerde her zaman hükümet değişikliği, seçimlerin yenilenmesi söz konusu olabilir.

Başkanlık sisteminin dünyada uygulanmasında, bazı Latin Amerika ülkelerinde sıkıntılı uygulamalarına rastlanmakla, anti demokratik uygulamaları görülmekle birlikte, en başarılı uygulandığı ülke Amerika’dır. Başkanlık sisteminin bir başka versiyonu Yarı Başkanlık sistemidir. Yarı Başkanlık sistemi günümüzde Fransa’da uygulanan sistemdir. Bu sistemde ise Devlet Başkanının dış politika, savunma, ekonomi ve üst düzey bürokratların atanmaları konusunda önemli yetkileri vardır. Yürütme erki Devlet Başkanı ile Bakanlar Kurulundan oluşur. Başbakanın yetkileri ise daha kısıtlı ve sınırlıdır.

Türkiye’de Başkanlık sistemi ile ilgili tartışmalara baktığımızda Başkanlık sistemini savunanlar, karşı çıkan olduğu gibi, uygulamalar dikkate alındığında farklı bir tablo ortaya çıkmaktadır. Rejimin adı Cumhuriyet olmakla birlikte Cumhuriyetin ilk yıllarında güçlü liderlik, topluma ışık tutma, belirleyici olma bakımından fiiliyatta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve Milli Şef İsmet İNÖNÜ döneminde, Cumhurbaşkanlığında Başkanlık sistemi güçlü bir şekilde uygulanmıştır.

Türkiye’de Başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel güçlü bir şekilde ifade etmişler, günümüzde ise 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yoğun bir şekilde belirtmektedir.

Bu arada Alparslan Türkeş tarafından bu konuda belirtilen söz oldukça anlamlıdır. Belirtmeden geçemeyeceğim. 1977 yılında yayınlanan ve 1 sene sonra genişletilmiş ikinci baskısı yapılan kitabında : “…Milliyetçi Hareket Tek Başkan Tek Meclis sistemini savunur. Çağımız kuvvetli, adil ve hızlı icra çağıdır. Türk Milleti dünya imparatorlukları kurduğu devirlerde kuvvetli, adil ve hızlı icra sistemini uygulamıştır. Kuvvetli ve hızlı icra, icra gücünün tek elde toplanmasıyla mümkündür. Bunun için Tarih ve Töremize uygun olarak Başkanlık Sistemini savunuyoruz…”( A. Türkeş, Dokuz Işık, İstanbul 1978, s. 267).

KAYNAKÇA

1- Şeref GÖZÜBÜYÜK, Anayasa Hukuku- Ankara 2004.

2- Vikipedi.

3- “BAŞKANLIK SİSTEMİ HAKKINDA” Prof.Dr.Durmuş Yılmaz.