Bilindiği üzere kanser tedavisinde kullanılan kimi ilaçların, pahalı ve zor bulunması hastaları ve yakınlarını zorlamakta, özellikle de bu pahalı ilaçların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmaması, ekonomik durumu kötü olan insanlar açısından ciddi sorunlara yol açmaktadır. Bu gibi muadili olmayan ve hastanın hayatını sürdürebilmesi için kullanmasının zorunlu olduğu ilaçların temini ve akıllı ilaç bedelinin karşılanması için dava açılması mümkündür.
Bilindiği üzere kanser tedavisinde kullanılan kimi ilaçların, pahalı ve zor bulunması hastaları ve yakınlarını zorlamakta, özellikle de bu pahalı ilaçların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmaması, ekonomik durumu kötü olan insanlar açısından ciddi sorunlara yol açmaktadır. Bu gibi muadili olmayan ve hastanın hayatını sürdürebilmesi için kullanmasının zorunlu olduğu ilaçların temini ve akıllı ilaç bedelinin karşılanması için dava açılması mümkündür. Dolayısıyla böyle durumlarda hukuki yollara başvurmak faydalı olacaktır. Yurtdışından getirilen ilaçlar da bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu ('SGK'), Sağlık Uygulama Tebliği'nde ('SUT') ve SGK'nın internet sitesinde yayınlanan Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesi'nde bulunan ilaçların bedellerini karşılamaktadır. Ancak burada bulunsa dahi ilacın belirli türdeki kanser hastalığının tedavisinde kullanılması veya hastanın belirli tedavileri almış veya almamış olması şartları aranabilmektedir. Dolayısıyla bu listelerde ilacın bulunması, doğrudan ilaç bedelinin SGK tarafından karşılanacağı anlamına gelmemektedir. Zira çoğu zaman immünoterapi ve akıllı ilaç tedavisinde kullanılan ilaç bedelleri (Bevasizumab etken maddeli Altuzan, Nivolumab etken maddeli Opdivo, Pembroli etken maddeli Keytruda, Atelizumab etken maddeli Tecentriq vb.) SGK tarafından karşılanmamaktadır.
Muadili olmayan ve hastanın hayatını devam ettirebilmesi için zorunlu olan ilaçların temini ve ilaç bedellerinin SGK tarafından karşılanabilmesi için başvuru yapılması ve dava açılması mümkündür. Oldukça teknik ve meşakkatli olan hukuki yolların izlenebilmesi için bir avukattan yardım alınmasında fayda vardır.
Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların SGK tarafından karşılanması, özellikle ekonomik durumu elverişsiz hastalar bakımından acil bir taleptir. Davanın sonuçlanmasının beklenmesi halinde hastada telafisi imkansız zararlar ortaya çıkabilir, hatta hasta hayatını kaybedebilir. Bu durumda davanın bir anlamı kalmayacağı gibi, sağlıklı yaşam hakkı da tesis edilememiş olur. İlaçların başka muadili olmadığı ve hastanın hayatını sürdürmesi için akıllı ilacı kullanmasının zorunluluk olduğu durumlarda SGK'nın akıllı ilaç bedellerini ödememesi halinde ilaçların temini, akıllı ilacın bedelinin karşılanması amacıyla dava açarak ve açılacak davada alınacak SGK'nın geri ödeme yapması yönündeki tedbir kararlarıyla sağlanabilmektedir. . Tedbir kararının alınması bir kaç gün sürmektedir. Verilen tedbir kararı, yargılama süresince, hastanın ilaç masrafının SGK tarafından karşılanmasını sağlamaktadır. Ancak gerek kısa sürede tedbir kararı alınması, gerekse de açılan davanın olumlu sonuçlanması bakımından, belgelerin ve dava öncesi işlemlerin eksiksiz yapılması gerekir. Aksi hal, tedbir kararı alınması süresini uzatabileceği gibi, davanın reddine de sebebiyet verebilir.
Tedavide kullanılacak ilaçların karşılanması için açılan dava öncesinde, hasta kendi imkanlarıyla ilaç temin etmiş olursa, ödenen bu bedelin de SGK'dan istenmesi mümkündür. Bu nedenle dava öncesinde yapılan ilaç harcamalarının belgelenmesi önem taşır. Ödenmiş ilaç bedellerinin iadesi konusunda da tedbir kararı alınabilir. Talep halinde mahkemece, ödenmiş olan ilaç bedellerinin iadesi ve yapılacak ilaç masrafının tedbiren karşılanması kararı verilir. Bu durumda hasta, yine yargılama sonucunu beklemeksizin, yapmış olduğu ilaç harcamasını kurumdan alabilir.
Kanser tedavisinde kullanılacak ilaç bedellerinin karşılanması için SGK ve mahkemeler çoğunlukla Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'ndan endikasyon dışı ilaç kullanım onayı olmasını şart koşmaktadır. Son zamanlarda ise bu kurum, bu onayı vermekten kaçınmaktadır. Böyle bir durum için İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2022/232 E, 2022/429 K sayılı dosyada izah edildiği üzere İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun, karşılanması istenen ilaca onay vermemesi, davanın kabulü önünde bir engel teşkil etmemektedir. Buna rağmen, açılacak davada tedbir talebinin veya davanın bu gerekçe ile reddi halinde, öncelikle İlaç ve ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun kararına karşı idare mahkemesinde yürütmenin durdurulması kararı alınabilir. Bu karar ile birlikte, ilaç masrafının karşılanması için açılacak davada yine tedbir kararı verilebilecektir.
Dava sürerken taraflardan hastanın ölmesi durumu da maalesef uygulamada karşımıza çıkan bir durumdur. Bu halde Hukuk Mahkemeleri Kanunu 55. Maddesi uygulanır. Buna göre; mirası reddetmemiş olan mirasçılar davaya devam edebilir. İleriye dönük ilaç masrafının karşılanması talebi konusuz kalacaktır. Ödenmiş olan ilaç ve dava masrafları yönünden davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre karar verilir.
Kanser hastalığına yakalanan ve hastalığın hem fizyolojik hem de psikolojik süreciyle mücadele eden hastaların bir de dava süreciyle uğraşmak zorunda olması sosyal devlet ilkesine aykırıdır. Sağlık hizmetleri bireysel fayda sağlamakla birlikte tüm topluma sosyal fayda sağladığı için devletin sağlık hizmetlerinin üretiminde ve sunumunda aktif görev alması kaçınılmazdır. Bu nedenle sağlık harcamalarının kamu harcamaları içinde öncelikli bir yeri vardır. Bu sebeple de sosyal bir devletin sağlık hizmetini tüm vatandaşlarına eksiksiz vermesi gerekmektedir. Bu durum yurtiçi ya da yurtdışından temin farkına tabi tutulmaksızın kanser ilaçlarını i da kapsamalıdır.