Bir diğer adı “”izale-i şuyu” olan bu dava türü , bir malın paylaşılamaması halinde söz konusu olmaktadır. Bu dava genellikle arsa , arazi , daire gibi taşınmazların ortaklık konusunda yaşanan sorunların giderilmesinde açılır.
Bir diğer adı ''izale-i şuyu' olan bu dava türü , bir malın paylaşılamaması halinde söz konusu olmaktadır. Bu dava genellikle arsa , arazi , daire gibi taşınmazların ortaklık konusunda yaşanan sorunların giderilmesinde açılır.
Örneğin bir tarlaya malik olarak 4 hissedar olsun. Bu hissedarların, söz konusu arsayı birlikte idare etme imkanı yoksa açılacak olan dava ; İzale-i Şuyu yani Ortaklığın Giderilmesi Davasıdır. Bu dava türü en çok karşımıza miras kalan taşınmazlarda çıkmaktadır.
Bu davayı hissedarlardan sadece biri açabilir. Yani bu davayı açmak için tüm hissedarların bir araya gelmeleri ya da ortak hareket etmeleri şart değildir. Bu durumda hissedarlardan birinin Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliğine müracaatı sonucu hukuki süreç başlar. Bu süreçte Hakimlik öncelikle ortaklığın giderilmesi istenen taşınır veya taşınmazın taksim edilebilir olup olmadığını inceler. Hakimlik bunun için teknik bilirkişiler görevlendirir. Bilirkişi heyeti gerekli tüm keşifleri yaparak raporlarını tanzim ederek Hakimliğe sunarlar. Taşınmazın ilgili makamlardan istenilen imar durumu hisse ve hissedarlar tespit edildikten sonra hissedarlara paylaştırma sureti ile bir hissedara müstakil bir parça düşebilecekse , paylaşımı seçer, bu mümkün değil ise satışa karar verir. Taraflardan birinin paylaşımı kabul etmemesi halinde de malın satışına karar verilecektir. Ancak bilinmelidir ki tarla nitelikli taşınmazlar için açılan ortaklığın giderilmesi davaları çoğunlukla satış suretiyle ortaklığın giderilmesi şeklinde sonlanmaktadır.
Ortaklığın giderilmesi davasına konu malın tarımsal arazi olması halinde uyuşmazlığa 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu uygulanacaktır.
Peki uzun yıllardır bir tarımsal arazinin mirasçılardan sadece biri ya da birkaçı tarafından kullanıldığı durumlarda ne yapılması gerekir ? Bu aşamada incelenmesi gereken kavram 'EHİL MİRASÇI' kavramıdır. Tarımsal Arazilerin Mülkiyetinin Devrine İlişkin Yönetmelik , ehil mirasçıyı kişisel yetenek ve durumları göz önünde tutulmak suretiyle bu yönetmelik hükümlerince belirlenen kriterlere uygun sulh hukuk mahkemesi tarafından belirlenen mirasçı veya mirasçılar olarak tanımlamıştır. Aynı yönetmelikte ehil mirasçının kriterleri puanlama sistemi ile sayılmıştır. Buna göre mirasçılardan;
-Geçimini mirasa konu tarım arazilerinden sağlayanlara yirmi puan,
-Tarım dışı geliri bulunmayanlara on puan,
-Eşi fiilen tarımsal faaliyette bulunanlara on puan,
-Tarımsal arazileri işleyebilecek mesleki bilgi ve beceriye sahip olanlara on puan,
-Mirasa konu arazilerin bulunduğu ilçe sınırları içinde altı yıla kadar ikamet edenlere beş puan, altı yıl ve daha uzun süre ikamet edenlere on puan,
-Herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlara on puan,
-Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kapsamında tarım sigortası olanlara beş puan,
-Bakanlığın mevcut kayıt sistemlerine kayıtlılık süreleri altı yıla kadar olanlara beş puan, altı yıl ve daha uzun süre olanlara on puan,
-Tarımsal örgütlere kayıtlılık süreleri altı yıla kadar olanlara iki puan, altı yıl ve daha uzun süre olanlara beş puan,
-Tarım alet ve donanımlarına sahip olanlara beş puan,
-Kadın olanlara beş puan verilir.
Yukarıdaki kriterler esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda elli puan ve yukarısına sahip olan tek mirasçı varsa, ehil mirasçılığın tespiti için Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açmalıdır. Ehil mirasçı iddiasında bulunan , öncelikle bu arazilerin kendisine özgülenmesinde kanun ve yönetmeliklerle sayılan koşulları taşıdığını ispat etmek zorundadır. Mahkemece şartların oluşması halinde ve pay bedellerinin diğer mirasçılara ödenmesi karşılığında tarımsal taşınmaz mülkiyetinin bu mirasçıya devrine karar verilecektir. Birden fazla ehil mirasçı tespit edilmesi halinde ise öncelikle asgari geçimini bu yeter gelirli tarımsal araziden sağlayan mirasçıya, böyle bir mirasçının bulunmaması halinde ise en yüksek bedeli veren mirasçıya mülkiyetin devrine karar verilecektir.