TBMM Adalet Komisyonunda 22.10.2024 günü ,  9. yargı paketinin devamı niteliğinde olan Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülmüş ve aile hukuku açısından önemli bir değişiklik kabul edilmiştir.

Bu değişiklik 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166. Maddesinin 4.fıkrasında düzenlenen “fiili ayrılık nedeniyle boşanma “ ile ilgilidir. Kanun teklifinin kabul edilmesiyle birlikte fiili ayrılık nedeniye boşanma süresi “3” yıldan “1” yıla düşürülmüştür ancak teklif henüz yasalaşmamıştır .

PEKİ FİİLİ AYRILIK SEBEBİYLE BOŞANMA NEDİR ?

Fiili ayrılıklar, evlilik birliğinin devam ettirilememesi durumunda eşlerin bir süre ayrı yaşaması anlamına gelir ve boşanma sebeplerinden biri olarak Türk Medeni Kanunu'nda yer alır.Fiili ayrılık nedeniyle boşanma Türkiye’de oldukça yaygın görülen boşanma sebeplerinden biridir. Bu sebebe dayalı boşanma davalarında taraflar resmi evliliklerini devam ettirse de evlilik birliği bozulduğundan fiili olarak ayrılardır. Ancak taraflardan birinin boşanma davası açması neticesinde fiili ayrılık nedeniyle boşanma gerçekleşir.

FİİLİ AYRILIK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASININ ŞARTLARI NELERDİR?

Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için:

  • Eşler arasında bir boşanma davası süreci yaşanmış olmalı,
  • Önceki boşanma davası reddedilmiş ve eşler boşanamamış olmalı,
  • Ret kararı kesinleşmiş olmalı,
  • Reddedilen dava Türk Medeni Kanununda düzenlenen boşanma sebeplerinden herhangi birine dayanıyor olmalı,
  • Yeni değişikliğe göre 1 yıllık süre tamamlanmış olmalı,
  • 1 yıllık zaman diliminde her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamış olmalı.

Şüphesiz reddin kesinleşmesi temyiz incelemesi veya feragat sonucu gerçekleşmiş olabilir. Bunun zamanın işlemeye başlaması açısından önemi yoktur. Feragat açısından o tarihte kesin hüküm sonucu doğacağından feragat tarihi itibarıyla üç yıllık süre işlemeye başlar.

Eşlerin herhangi bir davaya konu olmadan yıllarca ayrı yaşıyor olmaları fiili ayrılık nedeniyle boşanma gerekçesi olmaz. Böyle bir durum ancak birlikte yaşamak yükümlülüğüne aykırılık sebebiyle TMK 166/1’e konu bir dava olabilir. TMK 166/1 şu şekildedir: “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.”

HANGİ DURUMLAR FİİLİ AYRILIK OLARAK KABUL EDİLİR ?

Fiili ayrılık sebebiyle boşanma davasında boşanma kararının verilebilmesi için yeni değişikliğe göre eşlerin 1 sene boyunca aynı ev içinde, otelde vs bulunmaması gerekir. Her iki tarafın  çocuklar sebebiyle, tarafları ilgilendiren bir konu hakkında tartışmak amacıyla görüşmüş olmaları, düğün törenleri, cenazelerde bulunmaları duygusal ve fiili olarak bir araya geldikleri anlamına gelmemektedir.

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI SONRASI FİİLİ AYRILIK NEDENİYLE BOŞANMA

Medeni Kanunun 166. maddesinin son fıkrasında görülen ‘’ Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan dava ‘’ ibaresinden anlaşılacağı üzere anlaşmalı boşanma davasının reddine dair kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıl fiili olarak ayrı yaşama halinde fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açılabilmektedir.

Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davalarında, ilk açılan çekişmeli boşanma davalarında gerçekleşen tarafların kusur ispatı durumu gerçekleşmemektedir. Ancak tarafların tazminat talepleri sonucunda, tazminat miktarının belirlenmesi ve kime verileceği sorularının cevapları için hangi eşin kusurlu olduğunun belirlenmesi gerekir. Boşanmaya kimin sebep olduğu, ayrılığın hangi sebepler doğrultusunda gerçekleştiği tespit edilmelidir. Kusurlu olan eş, şartları oluşması halinde maddi tazminat ve manevi tazminat ödemek zorunda kalabilir.

Bu hususta yerleşik Yargıtay içtihatları da incelendiğinde fiili ayrılık sebebine dayanarak açılan boşanma davalarında taraflara kusur yüklenemeyeceği ancak taraflardan birinin tazminat talebinin olduğu zaman kusurlu olan taraf aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedilebileceği belirtilmektedir.

Sonuç itibariyle TBMM Adalet komisyonunda görüşülen ve kabul edilen 4721 saylı Kanunun 166.maddesinin 4.fıkrasında yapılan değişikliğin , EĞER ŞARTLAR TAŞINIYORSA boşanmayı kolaylaştırdığını söyleyebiliriz. Ancak unutulmamalıdır ki kanun teklifi kabul edilmiş ancak henüz Resmi Gazetede yayınlanarak yasalaşmamıştır.