DUYULMAYAN duyur mu, duyulmaz.

Ama sen duy, duyulmayanı.

Aş kendini…

Labirentlerinde sıkışıp boğulma.

Sular durulur mu deme sakın, durulur.

Yeter ki, iste.

Gönülden…

Ve gereğini yap bütün gücünle.

Duyulmayan duyulur mu, evet, duyulur.

Sen duyulmayanı duy.

Duy ki, farklı olasın.

HİSSEDİLMEYEN hissedilir mi, hissedilmez.

Ama sen hisset, hissedilmeyeni.

Aş kendini.

Duyargalarını gözden geçir.

Temizle gerekirse.

Hassasiyetlerini artır, geliştir.

İmkansızlıkların anaforunda boğulma.

Bu kalp daha fazlasını kaldırır mı deme sakın, kaldırır.

Yeter ki, iste. Yürekten…

Ve gereğini yap tüm gücünle.

Hissedilmeyen hissedilir mi, evet, hissedilir.

Sen hissedilmeyeni hisset.

Hisset ki, farklı olasın.

GÖRÜLMEYEN görülür mü, görülmez.

Ama sen gör, görülmeyeni.

Aş kendini.

Gözlerini yıka, niyetini tazele.

Gerekirse bir kere daha yap, bir daha, erinme.

Görmenin niteliğini incele, farklı görme şekillerine odaklan.

Sadece gözünle değil, aklınla da gör.

Yetmez, kalbinin gözünü de harekete geçir.

Olmazların kıskacına sıkışma.

Görülmeyen görülür mü deme sakın, görülür.

Yeter ki, iste. Canı gönülden.

Ve gereğini yap, tüm gücünle.

Görülmeyeni gör.

Gör ki, farklı olasın.

SÖYLENİLMEYEN söylenir mi, söylenmez.

Ama sen söyle söylenilmeyeni.

Aş kendini.

Kelimelerin sessizliğinde boğulma.

Besili sözcükleri hisset, keşfet.

İçini kendine ait olanlarla doldur.

Mevcutla yetinme, oku, araştır, çoğalt cümlelerini.

Bu dil fazlasını nasıl söyleyebilir deme sakın., söyler.

Hem nasıl söyler… Yeter ki, iste.

Tüm hücrelerinle.

Ve gereğini yap tüm gücünle.

Söylenilmeyeni söyle.

Söyle ki, farklı olasın.

OLMAZLARI oldurmak elinde.

Bu yeteneğe, bu idrake sahipsin.

Paradokslarda sıkışıp kalma.

Duyulmayanı duyabilir, hissedilmeyeni hissedebilir, görülmeyeni görebilir ve söylenmeyeni söyleyebilirsin. Yeter ki, iste.

İste ki, kendinden kendini doğur.

Doğur ki, farklı olasın.

Ya Selâm.