Yaralı bünyeye sahip bölgenin rehabilite sürecini hızlandıran ilim,
sanat, ittifak, dayanışma, yüksek teknoloji.. gibi değerlerle
buluşmasını sağlamak, geleceğin bataklıklarını kurutup zeminini
yeşertmek gibi tesir hasıl edecektir. USTKON (Uluslararası Sivil
Toplum Konseyi) olarak biz de bu örfaneye katkıda bulunma gayesiyle
Üniversitelerle işbirliğiyle, teknopark destekli, ilgili Sivil
Toplum Kuruluşları ile sinerji oluşturarak, basının ve bürokrasinin
desteğini alarak köklü çalışmalar başlattık. Van, milyonu aşan
nüfusu, doğal ve kültürel zenginlikleri, coğrafi ve tarihsel
değerleriyle yıldız kent olmaya aday. Fakat, yari güzel olanın
gözünü uyku tutmaz, düşmanına karşı teyakkuzda olmalı..misali
geleceğe çok güçlü hazırlanmak zorunda. Aksi takdirde virüslerin
zayıf bünyelerde gelişip vücudu sarması hadisesinde olduğu gibi
Suriye ve Irak'ta gelişmesini sürdüren terör örgütü dış güçlerin
desteğiyle gelecekte önü alınmaz gaile ve belalarla üzerimize
saldıracaktır. Bu nedenle en büyük fırsat olan bu barış sürecinin
Hudeybiye ruhuyla değerlendirilmesi ve verimli çalışmalarla yakın
geçmişin tecrübelerinin ışığıyla yüksek teknoloji zemininde bilişim
ve iletişimde smart (akıllı, modern) dünyanın teknolojik
altyapısının oluşturulması gerekmektedir.
Genç, dinamik nüfusumuzu geleceğe hazırlarken sevgi, strateji,
sinerji ve sabır yol haritamızın kutup yıldızları olmalı. Doğal
zenginliklerimizin değerlendirilmesinde yüksek teknoloji ve
inovasyon becerisi gözardı edilmemeli. Ekonomideki tusunamilerin,
dev dalgaların her geçen gün küçük işletmeleri alobora etmesine
karşı sermeyelerin ve güçlerin biraraya gelmesindeki bereket ve
verimliliği harekete geçirmeli. Teknolojideki akıl almaz hız ve
değişimi yakalayabilmek için AR-GE ve ÜR-GE çalışmaları ihmal
edilmemeli. Bütün bunları Üniversite-Sanayi işbirliği zemininde
yürütmeli. USTKON, geleceğin yol haritasını belirlemede kendisinden
beklenen fonksiyonu eda etme adına sektörel ve bölgesel
işbirlikleri oluşturup verimliliği artırmayı hedefliyor. Nitelikli
birlikteliğin gücü, basınla entegrasyonun kolaylaştırıcılığı, sivil
insiyatifle kucaklaşma ve kaynaşmanın bereketiyle mesafeler kısa
zamanda aşılacak ve ülkemiz hayal ettiği medeniyet ufkuna kısa
zamanda ulaşacaktır. Aksi takdirde maddi-manevi kabusların
üzerimize çullanıp bizi derdest ettiği bir dönemde zihniyet devrimi
olmadan, rafine bir ruhsal olgunluğa ermeden ve teknolojik zirveyi
yakalamadan zirvelerin buzdan yollarını aşıp şahikaya tırmanmak
oldukça zor görünüyor.
Gıda ve maden potansiyelimiz ülkemizin geleceğinde en önemli
zenginleşme vesilelerimiz. Nüfus artışı, köylerden şehirlere göç,
kimyasalların hayatımıza girmesiyle toprakların verimsizleşmesi,
küresel ısınma.. gibi nedenlerle temiz su ve doğal gıda erişilmesi
zor ürünler haline gelecek. Gıdanın ekonomik değerinin yanında
stratejik ve sağlıkla ilgili boyutları da çok çok önemli. Son
yıllardaki ölüm nedenleri arasında ilk dört sırayı alan kalp damar
hastalıkları, kanser, enfeksiyona bağlı hastalıklar ve ilaçlardan
doğan toksinler'in gıdayla birebir bağlantısı, obeziteden şeker
hastalığına kadar geleceğimizi tehdit eden unsurların gıda
sebebiyle oluşması, ayrıca liderlerin çoğunun gıdalarına zehir
katılarak hayatlarına son verilmesi konunun önemini kat kat
artırmaktadır.
YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ-USTKON-ELBİRKOOP-RADEV işbirliğiyle
başlayan 1. SAĞLIKLI GIDA VE İYİ TARIM SEMPOZYUMU'nun hedefinde
gıda konusunda Hollanda'dan bir Üniversite ile Van'ı partner yapıp
üretimden pazarlamaya dünya standartında uzmanlar yetiştirmek var.
Zira yüzölçümü Konya kadar, iklim şartları olumsuz olan Hollanda,
gıda potansiyelini ülkemizin kat kat üzerinde değerlendiriyor.
Onların tecrübesinden istifade ederek ortak projeler üretmek,
Ortadoğu-Orta Asya-Balkanlar ve Afrika hinterlandının merkezi
konumundaki ülkemizi zengin hazinelerin fakir bekçisi olmaktan
kurtaracaktır. Sadece ülkemiz için değil, Van'dan yetişip Sudan'a,
Etiyopya'ya giden tarım ve hayvancılık uzmanları Afrika'nın kara
bahtını değiştirmede siyahi kardeşlerine kılavuzluk edecekler. Bir
Başpiskopos, Paris'i beslemek için toprakları verimli, enerjisi
bedava, işçiliği ucuz, Nil nehrinin bereketlendirdiği Sudan'da bir
taraftan diğer tarafa 75 kilometre arsa kiralaması oldukça manidar.
Dünyayla rekabet, global sırları tanımayı ve teknolojik altyapıyı
oluşturmayı gerektiriyor.
İki gün süren sempozyuma ilgi bir hayli yüksek oldu. Mühendislik
Fakültesi Dekanı İsmail Sait Doğan'ın koordinatörlüğünde Rektör
Peyami Battal'ın açılış konuşmasını müteakiben yaptığım konuşmada
özellikle Van'ın önceliklerine ve stratejik konumuna vurgu yapmaya
çalıştım. Tarım Bakanı Müşaviri Bahattin Bozkurt, Gıda Güvenliği
Hareketi Başkanı Kemal Özer, Sağlık Bakanlığı Yurtdışı Koordinatörü
Gerontolog Dr Kemal Aydın, Helal Gıda Denetim Başkanı Selahattin
Alıç, Gıda Havuzu Kurucusu Mehmet Barutcu bilgi yüklü nefis
konuşmalar yaptılar.
Van Vali Yardımcısı Zafer Coşkun'un heyet onuruna verdiği yemekte
anlattığı ilginç konular kitapları dolduracak cesamette. Vali beyin
eşinin arka mahalleleri gezerken karşılaştığı bir evde bulunan
kayınvalide, kayınpeder ve kayınbiraderden oluşan sakatlar ordusuna
bakmak için kendini feda eden güzel bir gelinin hikayesi
zihinlerimize kazındı. Gelinin, Mersin'den Van'a gelip uzaktan
akrabaları olan ailenin fertlerine bakmak için kendisini feda
etmesi benzerine pek rastlanmayan örnek bir davranış. Babası kızına
teklifte bulunurken oldukça zorlanmış. Ya gelinleri ol onlara
evlerinde bak, veya yanımıza alalım teklifine melekleri imrendiren
bir cevap gelmiş. Ailede birtek eşi sağlam ve onun kazancıyla
geçiniyorlarken Vali Münir Karaloğlu'nun eşinin ailenin sakat
fertlerine maaş bağlatmada yardımcı olması bu mağdur insanlara
bayram sevincini yaşatmış. Bölge oldukça hassas ve alınacak
kararlar hazık hekim duyarlılığı gerektiriyor. Zeki öğrenciler ya
örgüt tarafından dağa çıkarılıyor, ya da dersane ve okuma evlerinde
geleceğin liderleri olma yolunda yetiştiriliyor. Sadece ben üçbin
çocuğu ücret ödettirmeden dersanelere kaydettirdim diyor Zafer bey.
Buraların kapatılması demek bataklığın yaygınlaşmasını istemekle
eşdeğer. Van TV ve Merkür TV ziyaretlerimiz oldukça verimli geçti
ve işbirliği için zemin teşkil etti.
Tarih boyunca Ortadoğu, dinlerin, medeniyetlerin, uygarlıkların
kuruluşuna dayelik yapmış, bağrında yetiştirdiği rol model
insanlarla, sinesini açtığı kütüphane, medrese ve müesseseleriyle
insanlığın gelişim ufkuna hızla tırmanmasına en büyük katkıyı
yapmıştır. Yeniden şahikalarda yer tutmak istiyorsak Doğu'nun bu
sihirli gücünü, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisini harekete
geçirmek zorundayız. Avrupa Birliği'nin zorlamasıyla başlayan
izlenebilirlik, barkotlama ve gıda güvenliği, tarım ve
hayvancılığımızı gelişmiş ülkeler düzeyine çıkaracak ve ülkemizin
gelişmiş ülkelerle rekabeti ancak bu potansiyelin
değerlendirilmesiyle olacak. Aksi takdirde yanlış bir yol haritası
bizi ve İslam Ülkeleri'ni esaretin pençesine atacak. Ümid ederiz
Van, tarihi sorumluluğunun farkına varır ve ülkemizin gelişmesine
kılavuzluk eder.