DİNELEME meselesinin önemi öteden beri konuşulur. Hemen hemen herkesin gündemindedir ve genellikle oradan düşmez. Hatta zamanla bu konuda profesyonel hizmet veren alanlar bile oluşmuştur. Psikologlar bu alanla yoğun ilgilendikleri gibi iş dünyasında verimi arttırmak için bu yönde eğitimler aldıkları da bilinir.

Bununla birlikte her küçük birim için önemi büyüktür.

Örneğin çocukların aktif dinlenilmesi konusu ailede mühim bir yer teşkil eder.

Dostluk temellerini buradan alır.

Birbirini iyi dinleyen ve anlama çabası gösteren kişilerin dostlukları giderek kökleşir ve güzel neticeler verir. Arkadaşlıkların kavi olması da aynı şekilde buna bağlıdır.

Aile açısından ehemmiyetini de gözden kaçıramayız. Zira hayata kök salınan aile kurumu açısından çiftlerin birbirini aktif ve sabırla dinlemesi karşı tarafın şahsiyetine yapılan en belirleyici yatırımdır.

Uzun süren mutlu beraberliklerin harcında dinleme sabrı temel ögedir.

DİNLEME SABRI konusunu düşünürken aklıma ilk düşen isim kendisine İbn’ül Emin tarafından “Sadık” mahlası verilen Ahmet Yivlik Baba oldu. Ruhaniyetine selam olsun.

Cağaloğlu yıllarımda Mustafa Özdamar ile Kara Baba Tekkesinde sohbetlerine katılma imkânı bulduğum Ahmet Sadık Yivlik Baba’yı yazar ve aktivist Ali Gürbüz’ün de sıkça uğradığı efsane kitapçı Abdullah Işıklar’ın mekânında da çokça görürdüm.

Bir kenara çekilir yürüyüşündeki tevazu ile heybeti nasıl bir arada mezcettiğini izlerdim.

SÜKÛNETİN en belirgin temsilcisi olan Ahmet Yivlik Baba “Muhammedî Edebin” hüküm sürdüğü Kara Baba Tekkesi sohbetleri gerçekten bir başkaydı.

Metruk alarak aldığı mekânı imar etmekle kalmamış gönüllerin imarında güçlü bir azmin sahibi olarak öne çıkmıştı. Bir sohbet şeyhi gibi postta oturmayı tercih etmemiş misafirlerine birebir hizmet etmenin de en güzel örneklerini sunmuştu.

Tevazu bu kadar mı bir insana yakışır dedirtecek mahviyette olan Ahmet Yivlik Baba dinlemenin “Sabır Makamı”nın en önde gelen mümessillerindendi.

AKTİF bir dinleyiciydi.

Farklı bakış açılarını ortaya koymaya yarayan bu tutum insanlarda ona karşı sonsuz bir güveni tesis ediyordu. “Özenli bir duyarlılık” olarak tarif edebileceğim bu hususiyet elbette kolay elde edilemiyor. İnsanın şahsiyetine duyulan muhteşem bir değer verme ahlakının sonucuydu çünkü.

Bu ahlakta göz teması kurmak mühimdi. Kesintisiz olarak dikkati sürdürmek ise hemen ardından gelirdi. Kişiye gösterilen saygılı duruş ona aynı hürmetkar tavrı geliştirip besleme fırsatı tanıyordu.

AHMET YİVLİK BABA’DA nezaketi ayakta tutmak önemliydi.

Bunu ifa etmenin en zor alanlarından birisiyse muhatabını şefkatle saran bir zarafet ile ancak mümkündü. O, bunu başarıyla yapıyordu.

Düşünceli davranma pratiğini dostlarına talim ettiren Ahmet Yivlik Baba güven veren anlayışı sebebiyle kopmaz bağlarla muhabbeti açığa çıkarıyor ve onu kalplere perçinliyordu.

Vaktiyle sağlık personeli olarak hizmet veren Yivlik Üstad insanların en çok ihtiyaç duyduğu ruh sağlığının belirgin bir damarı olan dinleme ve anlama hususunda örnek bir hayat yaşıyordu.

Hem zihnî hem duygusal seviyede sonuçlar veren empatik dinleme becerisi onda mücessem halini alıyordu. Derinlemesine anlamayı sağlayan bu özellik, anlaşılmadığını düşünen, bu hayatta yerim yokmuş diyen, ruhen örselenmiş günümüz insanlığına uzatılmış olan kurtarıcı bir Nebevi ip gibiydi.

Bu Ahlâk-ı Muhammedî tavrı, kalbî bağlar kurulmasını temin ediyordu. Cevabın samimiyetinin aktif dinlemeye bağlı olduğunun bilincinde olanlar elbette kıymet biliyorlardı.

O mânâ sohbetlerinde bugün hepimizin bildiği nice simalar hakikat zemzemini yudumlamıştı. Ki, ondan nasiplendikleri cevherleri bugün ehline sunuyorlar.

RAHAT ederdiniz onun yanında. Tedirginlik, semtinize kaygı dalgaları gönderemezdi.

Duygu ve düşüncelerin yadırganıp yargılanmadığı bu zeminde söz kesilmezdi.

Hemen görüş belirtme telaşına düşülmediğinden heybenizde ne varsa kolaylıkla dökebilirdiniz.

Anlatılanlarda sözcüklerin ötesini gören Ahmet Sadık Yivlik Baba sonunda akıl kuşunuzu yürek semanızda net ve anlaşılır cevaplarla uçururdu. Nasıl da hafilerdiniz.

İşte tüm bunlar dinleme sabrı göstermenin ve kişinin özünü hesaba katarak ona verdiğiniz değer ve buna bağlı olarak gösterdiğiniz tahammüllü hoşgörünün tatlı insanî meyveleriydi.

Ne kadar da ihtiyacımız var bu anlayışa…

Dinleme sabrı konusunda düşünürken yâdıma misafir olan Ahmet Yivlik Baba’yı paylaşmak istedim sizlerle. Aynı özelliği taşıyan evladı ahşap oyma sanatçısı ve gümüş ustası Hüsamettin Yivlik ağabey gibi bir emaneti de bize bırakmış olması ayrı bir güzellik tabi.

Sabır makamında hakikatli dinlemelere erişmek niyazıyla…

Ya Selam!