DAĞILMIŞ vaziyetteyiz.
Sadece belirli bir alanda değil bu dağılmışlık hâlimiz ne yazık ki, pek çok sahada böyleyiz. İnsafla yaklaşıldığı vakit inkâr edilemeyecek bu durumumuzu tespit etmek çok önemlidir. Zira doğru teşhis sonrasında ancak tedaviye gidilebilir. Bu sebeple ipin ucunu sağlam tutmalıyız. Yoksa bizi bütünlemek üzere Rabbimizin lütfettiği Ramazan’dan istifade edemeyiz.
…
KALPLERİMİZ yaralı. Hayallerimiz kırık. Umutlarımız hasarlı. Sevgilerimiz sahte. Aidiyet duygularımız temelsiz. Korkularımız derin derelerden daha derin. Kaygılarımız yüce dağların en yücesiyle yarışır vaziyette. Cümlelerimizin içi boş. Bakışlarımız fersiz. Sarılmalarımız sarmalamaktan uzak. Merhametimiz merhametini yitirip gösteriye dönüşmüş. Şefkatle acımak bir sayılır olmuş karıştırılarak. Fedakârlık karşı tarafın kendisini feda etmesi mecburiyeti olarak anlaşılmaya başlamış. Zalimlik mazlumluk perdesi altında yapılır olmuş. Nasihatler nutuk atılır gibi icra edilmeye başlanmış. Kişinin kendisinin yapmadıkları, yapılmalı talimatıyla dikte edilir olmuş. Anlam kaybolmuş, ezberler güçlenmiş. Hakikat çekilmiş ön almalar onların yerini işgal etmiş. Mahremiyetler alenileşmiş. Özel ve önemli konular çarşı pazar durumuna düşmüş. Güven karşılıksız sahte çekler gibi hep arkası yazıldığından adı var kendi yok durumuna dönüşmüş. Evler yuva olmaktan çıkmış dört duvar lüks otele evrilmiş. Eşler, eş olamamış birbirine rakip olmuşlar. Büyük, küçük, sevgi, saygı kavramları birbirine karışıp tanınmaz olmuş. İbadetler sadece zahiri olarak algılanmaya başladığından ruhu çekilmiş. Dualar bir fersah yükselmeden tekrar avucumuza düşmüş. Kısacası, miktar ve kapsam kavramları sınırlarını kaybetti, parçalar bütünden kopup patlamış kamyon lastikleri gibi etrafa saçıldı.
…
ANLAMLI BÜTÜNLÜĞE hangi alanlarda ihtiyacımız var sorusunu büyük harflerle yazarak görebileceğimiz yerlere asmalıyız. Ya da soruyu şöyle de sorabiliriz: Hangi sahalarda dağıldık?
Her iki şekilde de ifade edebileceğimiz bu sorunun sorumluluğunu alabilirsek, ciddiyetimizi takınabilir ve sahih olmayı da başarabilirsek inşallah şu mübarek ayda yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in inşasına, imarına, tedavisine kendimizi açmış oluruz ve böylece anlamlı bütünlüğe kavuşarak bayramı hak eden bahtiyar kullardan oluruz.
…
AHLÂK-I MUHAMMEDÎ çizgisinde olmak bakımından anlamlı bir bütünlüğe şiddetle ihtiyacımız var. Vahye lafız olarak benzettiğimiz ancak anlam olarak tamamen ters içerikte ürettiğimiz sahte kavramları acilen tespit edilmeli ve onları süratle hayatımızdan tahliye etmeliyiz.
Sağlam bir dik duruşa, güçlü bir muhakemeye, sarsılmaz bir iradeye, leke kabul etmez bir saflığa, bükülmez bir dürüstlüğe sahip olmak; olgunlaşmış, kemâlât bulmuş bir karakteri ifade eder ki, hedeflenen budur. Anlamlı bir bütünlük bunların hepsini içinde barındırır. Yani; erdem, dürüstlük, doğruluk, sahtekarlıktan arındırılmış anlamlı bütünlüğün ön şartlarındandır. Ramazan ise vesilesidir.
…
ANLAMLI bütünlük esenlik içerir. Barışı taşır bağrında.
Bu, sosyal sağlamlık olarak da ifade edilebilir. Dinin toplumsal bir yaşamı sağlıklı bir ferdiyetin yanı sıra öngördüğünü hatırladığımızda mesele zihnimize oturur. Beden, zihin, akıl, kalp ve ruh gibi bizi biz kılan ve kimliğimizi belirginleştiren hususiyetlerimizin sağlıklı imtizacı anlamlı bir bütünlük bakımından kilometre taşıdır. Aksayan yerlerin tamiri için ise Ramazan yanı başımızdadır.
…
ANLAMLI BÜTÜNLÜK duygumuzun ne kadar sağlam ve güçlü olduğu üzerinde düşünmeliyiz.
Eksiklerimizi tespit ederek acilen vahiyden yardım alarak çözmeliyiz ve Fahr-i Kâinat Efendimizin mübarek uygulamasında nasıl yer bulduğunu tüm hücrelerimizle kavramalıyız.
Hayata bakışımızı, iş tutma yöntemimizi, istikametimizi ihtiva ettiğinden elimizden kayıp kaçan parçaların bize maliyeti toparlanamadığında çok çetin olacaktır.
…
KENDİMİZLE kurduğumuz bağ açısından da önemlidir bu konu. Hayata uyumlanmamız, anlam katmamız, üretimlerimiz buna bağlıdır. O sebeple içinde bulunduğumuz mübarek ayın sunduğu bereketi fırsat bularak değerlendirmeliyiz.
Kur’an-ı Kerim’e sahih bir talebelik ve anlamaya yönelik artan gayretimiz belirleyicidir. Kaynaklarımızı doğru kullanmak için zayıf ve güçlü yanlarımızı bilmeliyiz. Başımıza gelen hadiseleri sorun değil soru olarak algılayıp doğru cevaplar üretmeliyiz. Stres faktörlerini bertaraf edip kaygıyı ve korkuyu kapımızdan kovmalıyız. Anlamlı bütünlüğe erişmek için bunların yanı sıra sürekli pozitif bir bakışı elde etmeliyiz. Umutsuzluğun iç karartıcı karanlığına düşmemeliyiz.
Hayat zorluklarıyla karşılaştığımızda, arzu ettiğimiz başarıları elde edemediğimizde ne kendimizi ne de başkasını suçlamadan kök nedeni bulmaya yönelmek bizi anlamlı bütünlüğe taşıyacaktır. Hiçbir şeyi ne küçümsemek ne de gözümüzde büyütmenin çare getirmediğini görmek yine anlamlı bütünlüğe yöneltecektir. Açık kalplilik ve cesaret yoldaşımız olmalıdır. Olup biteni yan yollara sapmadan olduğu gibi kabul etmek gerçekçilik açısından önemlidir zira anlamlı bütünlüğe kapıyı kapatmamaktır. Şikayetçi olma pasif halinden, çözüm bulma aktif hâline geçilmelidir.
Olmaz demeyelim, Ramazan’ın feyziyle kendi içimizde bütün olmaya niyet edelim, çevremizle, tabiatla bütünleşmeyi göz ardı etmeyelim. Müşahedelerimizi önemseyelim. Söz, duruş ve eylem birliğini esas alalım. Anlamlı bütünlüğü elde edemediğimizde anlamsız dağılmışlık hâlimiz devam edeceğini de aklımızdan çıkarmayalım.
Ya Selam!