Kendini aşan kimdir? Filanca kendini aşmış denir. Kendini aşmanın kendini bilmekle ilişkili olduğu unutulur. Kendini bilmeyen nasıl aşsın? Ayrıca kendini aşmak cesaret de ister. Korkak kendini aşamaz. Bir de hukuk ve etik meselesi var. Ahlaksız kişi kendini aşmasa daha iyi olur. Demek ki işin zorluğu teori ve pratiği birlikte kullanmayı gerektiren karmaşık yapısından kaynaklanıyor. Bu iş, neyi niçin yaptığını bilen insan işine benziyor.

Kendini aşmak yeteneklerini şaşırtıcı derecede verimli kullanmakla ilgilidir. Burada kendi pratik becerilerimiz hakkında sağlam teknik bilgiye ihtiyaç duyarız. Bir süre sonra da işin içine teorik bilgi girer. Yolu bilmek, yolda kiminle yürüyebileceğine karar vermiş olmak, ilk adımı atarken ikinci ve üçüncüsünün sonuçlarını tahmin edebilmek hep kendini bilme ile ilgilidir. Böylece kendini bilme yolu bilmeyi kapsar, kendini aşma da kendini bilmeyi…  

Kendini aşmanın sağladığı bir özgürlük ve güzellik var. Kendini aşan insan az sayıda problemle karşılaşır. Çünkü kaçmayı değil kaçınmayı tercih eder. Kendini aşma, problemleri büyütmektense kendimizi yukarı çıkarma işidir. Bulutların üzerinde olmaya benzer. Bir yere kadar hava koşullarından bağımsız olma şansı verir. Problemler küçülmez ama biz onları kafaya takmayacak kadar yukarıdayızdır. Ayrıca manzara da güzeldir.    

Bazı problemleri çözeriz bazılarını aşarız. Aşmak büyük problemlerle başa çıkmanın yoludur. Çünkü uzun süreli çaba ile kendini güçlü hale getirmeyi gerektirir. Sorunları, olaya dışarıdan bakabilme gücünde olanlar aşabilir. Onlar, kendilerini onarabilen, hastalıklarının farkında olan, uzun süre çalışmayı göze alan ve derin düşünenlerdir. Düşmanı nasıl alt edeceğini düşünen bir çözüm yolu arıyordur. Ama düşmana nasıl daha az zarar veririm diye düşünen kendini aşma çabası içindedir.

Kendimizi aşmak kendimizi yok etme riski de doğurur. Kendini aşan doğal tepkilerini öldürüp insanlıktan çıkabilir. Sürekli sakin, sabırlı, cömert ve ahlaklı kalmaya çalışan bir süreden sonra sıkıcı hale gelir. Günah işleyip bağışlanma dilemek insanı daha iyi ifade eden bir durumdur. Bu anlamda herkesin kendini aşması zaten beklenmemelidir. Kendini aşan da her an o aşma halinde bulunamaz. Asıl mesele sürekli bir aşma çabasının meydana getirdiği gerilimden beslenebilmektir.

Kendini aşmak akılla başarılabilir mi? Burada aklın tanımının nasıl yapılacağı önemlidir. Hiroşima ve Nagazaki’ye nükleer bombalar akla uygun bir eylem olduğu için atıldı. Dünyayı yaşanabilir kılmak için dünya nüfusunu pandemi benzeri bir hastalık ile azaltma planları yapanlar var. İnsanın akıldan büyük bir beklenti içinde olması doğal. Akıl bizi çoğu tehlikeye karşı hayatta tutar. Ama herkesin güvenliğini garanti etmez. Herkes güvende olsun istiyorsak aklı da aşabilmeliyiz.   

Aklı aşmak ancak ölüm üzerine yeterince düşünmekle mümkündür. Davranışların temelinde akıl kadar inanç da vardır. Mesela Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi akla uygundur. Ama günün sonunda önemli olan kaç insanın bu beyannameye gerçekten inandığıdır. İşin sonunda herkes doğru olduğuna inandığı işi yapar ve yaptığı bu işin sonuçları ile baş başa kalır. Bu yüzden neye inandığımız en önemli meseledir.