Seçimi bir yana bırakalım depremden daha önemli bir şey olabilir mi? Resmi sayılara bakılırsa 50 bin civarında insanımızı kaybettik. Yüzbinlerce yaralımız var. Hayatta kalanlar ise kötü iklim koşulları ile boğuşmaya devam ediyor. Bundan daha önemli bir şey var mı? Var. İnsana saygı duymayı öğrenmek. Şunu aklımızdan çıkarmamalıyız: Hiç kimse bu şekilde ölmeyi hak etmedi. Bunu prensipte de olsa kabul etmemiz sorumluluk duygumuzu arttıracaktır.

Seçimi bir yana bırakalım depremden daha önemli bir şey olabilir mi? Resmi sayılara bakılırsa 50 bin civarında insanımızı kaybettik. Yüzbinlerce yaralımız var. Hayatta kalanlar ise kötü iklim koşulları ile boğuşmaya devam ediyor. Bundan daha önemli bir şey var mı? Var. İnsana saygı duymayı öğrenmek. Şunu aklımızdan çıkarmamalıyız: Hiç kimse bu şekilde ölmeyi hak etmedi. Bunu prensipte de olsa kabul etmemiz sorumluluk duygumuzu arttıracaktır.

Bizi bu günlere ihmaller ve sorumsuzluklar getirdi. 50 bin kayıp sadece depremle açıklanamaz. İhmal ancak denetim ile önlenebilir. Her denetim büyük bir mali ve insani kaynak gerektirmez. Şimdi İstanbul depreminden bahsediliyor. Devlet halkına hiçbir şey veremiyorsa bilgi vermelidir. Olası bir depremden önce her binaya kimlik verilmeli. Bu durumda binaları sağlam olmayan vatandaşlar imkanları ölçüsünde önlem alır. Olası bir depremde kayıp minimuma iner.

Çoğu siyasetçinin depremin sıcaklığı ve öfkesi devam ettiği için ekranlarda açıkça tartışmaktan çekindiği bir konuyu tartışalım. Deprem seçimi etkileyecek mi? Mutlaka! Depremden önce Cumhur İttifakı benim takip edebildiğim kadarıyla önde idi. Şimdi Millet İttifakı öne geçmiş görünüyor. Bunun iki nedeni var. Birincisi mevcut iktidarın depremin hesabını vermekle meşgul olması. İkinci nedeni ise muhalefetin organize hali ile HDP'nin olası desteği.

Seçimden sonra Cumhur İttifakı kazanırsa ekonomiden dış politikaya devam etmekte olan pek çok sorun da devam edecektir. Millet İttifakı'nın kazanması ise bu sorunların çözüleceğini garanti etmiyor. Millet İttifakı'nın bir avantajı var: Kimseyi ülkenin kötü yönetilmekte olduğuna ikna etmeye gerek duymuyor. Bunu deprem yaptı. Deprem toplumun çürümüşlüğünü ortaya çıkardığından daha güçlü şekilde iktidardaki çürümüşlüğü gözler önüne serdi.

Seçimden sonra Millet İttifakı'nın kazanması 21 yıldan sonra ülkeye farklı bir heyecan getirecektir. Doksanlı yılların yetersiz ve baskıcı koalisyon hükümetlerinin aramıza dönüp dönmeyeceği ise ayrı bir sorundur. Seçimden büyük beklentiler içinde olanların bu ülkeyi tanımadıkları söylenebilir. Bir seçimle her şeyin çok daha iyi olacağını söyleyemeyiz. Hangi ittifakı destekliyor olursak olalım her türlü senaryoda düşük beklentilere sahip olmamız en iyi seçenektir.

Deprem oldu. Bu bir sınavdı. Bir şey öğrenmediğimiz ortaya çıktı. Depremde sınıfta kaldık. Şimdi seçim olacak. Seçim sonucunda da bir şey öğrenmiş miyiz göreceğiz. Seçimde sınıfta kalmak demek istediğimiz tarafın kazanmaması demek değil. Asıl sorun insanlıktan çıkacak şekilde taraf tutmamızdır. Seçim olmalı. Kazanan taraf kaybedenle birlikte ülkeyi ayağa kaldırmak için çalışmaya devam etmelidir. Başka bir seçeneğimiz yok çünkü bu ülke küçük hesaplarla ayağa kalkamaz.