TÜRKİYE’DE KÜLTÜR EROZYONU SORUNU-12


Günümüzde, son zamanlarda veya yıllarda bir de cadılar bayramı diye bir şey ortaya çıktı. Ülkemizde bir kesim tarafından her yıl 31 Ekimde kutlanmaya başladı. Cadılar bayramı 31 Ekimde 'Batı’da Amerika’da kutlanan bir bayram. İlk olarak İrlanda ve İskoçya’da paganlar tarafından kutlanan bu bayram 20. Yüzyılda Amerikalılar tarafından da benimsenerek kendine özgü bir şekilde kutlanan ve yerleşen Hristiyan soslu çılgın bir gelenektir.
Kara Cuma indirim kampanyası ise ilk olarak 1961 yılında Amerika’da tüketimi arttırmak için mağazaların uyguladığı bir indirim kampanyasıdır. Kara denmesinin sebebi ise indirim ve alışveriş nedeniyle yaşanan trafik ve zorluklardır. Fakat burada enteresan olan şey, kara kelimesi değil, Cuma ismidir. Diğer günler değil de neden Cuma günü seçilmiş? Hadi diyelim Cuma günü seçildi, neden kara denildi? İndirim kampanyası ve tüketimin artması ve bu amacın güdülmesi güzel bir şey. İsim olarak Güzel Cuma veya Hayırlı Cuma değil de neden kara Cuma verildi? Bilinçli bir seçim. İslam’a ve Müslümanlara hakaret… Akıllı modern Müslüman sorgular ve bu soruları sorar. Bu normaldir. Herkes bu soruların cevabını düşünmelidir. Son zamanlarda ve yıllarda bu kampanya Ülkemizde de uygulanmaya başlandı. Tüketim açısından olumlu olduğu söylenebilir. Fakat sorun şurada. Bazı sorumsuz, vurdumduymaz, umursamaz, duyarsız, belki de bilinçli olarak, bir kesim özel sektör tarafından bu kampanya aynen kara Cuma indirim kampanyası şeklinde uygulandı, reklam ve tanıtımı yapıldı. Bu büyük bir gaflettir. Düşmanın oyununa balıklama atlanmış oldu. Neyse ki duyarlı ve aydınlık çevrelerce durum düzeltildi, düzeltilmeye çalışıldı. Kutsal Cuma, Hayırlı Cuma isimleri altında devam ettirildi ve uygulandı.
Şimdi soruyorum. Biz Müslümanız ve Türk’üz. İslam dininde, Türk gelenek ve töresinde Hristiyanların dini gerekçelerle yaptıkları Noel ve yılbaşı kutlamaları, çam ağacı süslemek, Turkey (hindi) kesmek, cenaze merasimlerimizde kilise çanlarının sesini simgeleyen ölüm marşı çalmak, yemek dualarımızda Allah yerine Tanrı demek (Peygamberimiz dua ederken Tanrım mı demiş? Asla!), cadılar bayramı kutlamak, Kutsal Cumaya kara Cuma demek var mıdır? Hristiyan adet ve geleneklerini takip etmek hangi kitapta yazmaktadır? Bunun din, özgürlük ve piyasa ile izahı mümkün müdür? Meseleyi bu kavramlarla açıklamaya çalışanın kafasında beyin var mıdır? Biz neyiz, neciyiz, kimiz, neyin peşindeyiz, amacımız nedir? Neden başka dinlerin ve milletlerin geleneklerini takip ediyoruz? Bilinç, şuur ve benlik sahibi haysiyetli bir Millet başka din ve milletlerin yolundan gider mi? Bu bilinçsizlik, şuursuzluk, kimliksizlik değil mi? Düşünmek serbest!
Neredeyse bütün yeni yapılan binalarda, kamuda, işyerlerinde klozet var, ama normal tuvalet veya alafranga yok denecek kadar azdır. Klozet dini ve Milli Kültürün yanı sıra sağlık, temizlik ve hijyen açısından da yanlıştır. Yaygınlığı nedeniyle bunu kullanmak istemeyen insanlar da buna zorlanmakta ve bu, özgürlük alanlarının kısıtlanması, insan haklarının ihlali demektir. Bütün lokantalarda bıçak tabağın sağında, çatal ve kaşık solunda yer alır. Ahmakça sol elle yemek yemenin modernlik belirtisi olduğu yönünde bir yaklaşım söz konusudur. Elin Batılısı Aya giderek ilerler, bizim insanımız da sol elle yemek yiyerek ilerleyeceğini veya modern olacağını sanır. Biz Müslümanlar olarak temizliği sol elimizle yaptığımız için sol elle yemek mekruhtur. Ama eşeğe altın semer vursan da eşek yine eşektir ve eşek kalacaktır. Eve ayakkabı ile girmekte son derece dinimize, medeniyetimize, Milli Kültürümüze, değerlerimize ve törelerimize aykırıdır. Akla mantığa, temizliğe, sağlıya aykırıdır. Çünkü dışarda en pis yerlere temas eden ayakkabı tüm pislik ve bakterileri evin içini taşıyacaktır. Bizim dizilerimizde ve filmlerimizde yıllardır, hala devam etmekte, insanlar medenilik adına evin içine ayakkabı ile girmektedirler. 80 milyonluk Ülkemizde kaç kişi evine ayakkabı ile girmektedir? Nüfusun % 1’i bile değildir. O bakımdan bu durum da bizim gerçeğimiz değildir, bizi yansıtmamaktadır. Dışarıdaki tüm pislikleri ayakkabı ile evin içine taşımanın modernlik ve Batılılık olduğunu düşünen biri, ya kafatası içinde lop bulunmadığı için ne yaptığını bilmemektedir ya da art niyetlidir veya düşmandır veya düşman uşağıdır veya içinde yaşadığı dini, Milli Kültürü ve Milleti yok etmek amacını gütmektedir.


11/01/2018
Zeki ÖZDEMİR/ANKARA
Araştırmacı-Yazar
zekiozdemir1978@hotmail.com