Yıllarca vicdani retti savunduk. Kah dikine vurduk, kah naif bir üslup kullandık. Genel anlamda pençelerimizi gösterdik kâğıttan kaplanlara. Mevcut durumda ve geldiğimiz noktada yapılan mücadelenin özünde bizlerin ve bu mücadeleyi veren arkadaşlarımın haklılıklarını tarih yeniden tescilledi. Mısır’ da yaşanan olaylar özünde insanlığına dönüşümün önemini bizlere yeniden ve yeniden gösterdi. Defalarca söylediğim insanlığa dönüş olan vicdani ret mücadelesi cuntaların korkulu rüyaları olmaya devam ediyor.

Ortadoğu diye tabir ettiğimiz coğrafyamız, yıllarca iktidar mücadelelerine sahne oldu. Diktatörlerin, faşistlerin ve emperyalistlerin laboratuvarına dönen bu coğrafyada kazanan hep insanlık oldu. Musa A.S Firavunlarla, İsa A.S cehaletle ve Muhammed Mustafa S.A.V ise zalimlerle mücadele etti bu topraklarda. Fakat hiçbir dönem bu topraklar ebediyen zalimlerin, diktatörlerin ve haddi aşanların ellerinde kalmadı. Tarih bizlere her defasında insanlığın gücünü gösterdi.

Milli iradeye, millete, insana saygıyı tarihimizin tozlu raflarına baktığımızda görebiliriz. İnsana saygısı olmayanlar helak oldular ve helak olacaklar. Bizden hatırlatması yol bir dönüm yoludur. Zalimin yanında mı? Kalacağız yoksa insanlığın mı? Vicdanlarımız kirli oyunları ret mi edecek, yoksa içlerinde meşrulaştıracak mı? Zalim ve mazlum bu kıldan ince bir çizgi. Çoğulcu demokrasi veya katılımcı demokrasi. Özünde hangisi insana daha saygılıysa o kazanacak.
Her zaman savunduğum benim bir gerçeğim var. Her ideoloji, her fikir ve her düşünce aslında ve özünde temizdir. Yeter ki insan temiz olsun. Sosyalizm, sosyal adalet temiz insanların elinde güzeldir. Özünde adalet vardır, özgürlükler vardır. Komünizm, Komili yaşam güzeldir. Temiz insanın elinde insana insan olduğunu hissettirir. Dayanışma vardır özünde. Anarşizm erdemdir temiz insanın elinde. Ben o kadar bilinçli ve insanım ki artık benim yönetilmeye ihtiyacım yok demektir. Kapitalizm gelişimdir temiz ellerde. Her zaman mükemmeli hedefler ve mükemmeli bulan bir sistemdir. Yüksek standartların fikridir kapitalizm. Faşizm dahi güzeldir temiz ellerde. Benim fikrim dünyaya güzellikler getirecekse ve ben bu fikrin kabulü için çalışacaksam, azmin adı olmaz mı? Faşizm. Fakat bunların içerisinden vicdanı çıkarın nasıl bir sömürü araçları, nasıl bir istismar araçları olduğunu görürsünüz ve görüyoruz ne yazık ki.

Birde şöyle bir gerçeklik var yadsınamaz ve görmezlikten gelinemez. Zeki ve akıllı olmayan insanların kullanılması hazindir. Yahut ideolojilerine taparcasına bağlanan körü körüne onun eksiklerini görmeden ona itaat etmekte olanların tezatlıklar içerisinde oluşları. Amacını ve maksadını aşarda, insanlığı bir hüsrana sürükler.
Şöyle ki, gezi ve tahrir dünya tarihine ders niteliğindedir. Devrimle yola çıkanlar yüreklerin, hüsranla tanışmalarının adıdır aslında. Kurgulanmış senaryoların bir parçası olmanın dışına çıkamayanların sorgulaması için büyük bir şanstır. Neyimi sorgulayalım? Kendi sesimizin yanında, farklı seslere neden kulak veremediğimizi. İdeolojilerimizin ve fikirlerimizin eksikliklerini, yanlışlarını. Belki yeni bir ist, izm veya cılık uzantılı bir fikir buluruz bu vesileyle. Bu düşüncemde samimiyim emin olun şaka falan yapmıyorum. Yani Karl Marx, Mihail Bakunin veya Musollini’ den neyimiz eksik. Son tahrirde, pardon son tahlilde bunları gayet güzel gördük. Musollini mezarından kalksa benim aklıma gelmezdi oğlum diyeceği birçok hareket yaptı Sisi ve payeleri. Aynı şekilde Marx sağ olsa Gezideki Komili yaşam usulünü baya bir yadırgardı veya tebrik ederdi kapitalle, komili yaşamın bir aradaki sentezini gördüğünde. Bakunin de beni bir siz anladınız, sizde yanlış anladınız derdi galiba.

Hasılı zaman neyin ne olduğunu bizlere gösterecek fakat benden hatırlatması. İdeolojilerimiz, bizlerin kişiliğinin bir parçasını oluşturur. Düşüncelerimiz, davranışlarımıza yön verir. Vicdanlarımız ise bizleri yanlıştan korur. Vicdani ret ideolojiler üzerinde bir düşüncedir. Silaha, şiddete, cuntaya, darbeye karşı koyan tek ve yegâne savunma mekanizmasıdır. Militarizme, tacize, tecavüze, zalime ve haksızlıklara karşı eşsiz bir silahtır.
Mesela Mısır’ da Sisi’ nin ordusundan 1000 kişi ben cuntacı ve darbeci bir ordunun mensubu olamam ve vicdani ret hakkımı kullanıyorum. Artık asker, falan değilim dese. Oradaki insanlıktan çıkan arkadaşlar yeniden asıllarına rücu etse ne güzel olurdu. Aynı şekilde işkenceci emri verene, Polis amirine, arkadaş arkadaşına vicdani ret yapsa. Dünyada sorun kalmazdı.
Yaşasın insanın insanlığa dönüşü, yaşasın vicdani ret…