Bu Millet kemiksiz siyaset yapan, ancak kemikten beslenen, Millete ve değerlerine yaklaşık 200 yıldır düşman olan, emperyalizmin yalağından yemlenen ve onlar için havlayıp ısıran kemiksizlerden çok çekti. Onların yüzünden geri kaldı, ilerleyemedi; Siyonizme ve emperyalizme payanda oldu.
Bu Millet kemiksiz siyaset yapan, ancak kemikten beslenen, Millete ve değerlerine yaklaşık 200 yıldır düşman olan, emperyalizmin yalağından yemlenen ve onlar için havlayıp ısıran kemiksizlerden çok çekti. Onların yüzünden geri kaldı, ilerleyemedi; Siyonizme ve emperyalizme payanda oldu.
Bilindiği gibi Ulu Hakan 2. Abdülhamid İmparatorluğu 33 yıl ayakta tuttu, Siyonistlere tek bir çakıl taşı vermedi, Filistin topraklarına sahip çıktı. Siyasi, idari, ekonomik, sanayi, ulaşım, enerji, tıp, kültürel, eğitim, sağlık, adalet, askeri ve askeri okullar vb. alanlarda çok büyük atılımlar ve köklü devrimler yaptı. İlkokulu kız ve erkek çocuklar için zorunlu hale getirdi. Anadolu'da her kasaba ve köye okul ve cami yaptırdı. Kendisi manevi bagajı dolu, siyasi, diplomatik, sosyolojik, idari, askeri ve vizyon bakımından bir dahi idi. Çağdaş ve son derece ilerici bir bilge Kişilikti. Tahttan indirildikten sonra söylediği bir sözü çok anlamlıdır: "40 yıl şu devletlerin ( Avrupalı devletler) bir birlerine düşmelerini bekledim, şimdi onlar çatışmaya girdi ( 1. Dünya savaşı), ama ben tahtta değilim."
Buna rağmen Ulu Hakan'ı türlü yalan ve iftiralarla, çeşitli bahanelerle Mason ve Sabetayistler, onların maşası Jöntürkler, kemiksizler tahtından indirdiler. Sabetayistler, sefiller ve maşalar Ondan sonra kos koca İmparatorluğu 6 yılda bozuk para gibi harcadılar, paçavraya çevirdiler.
2.Abdülhamid'i tahtından indiren kemiksizlerin günümüzdeki uzantıları, artıkları da yine iş başındalar, kemiksiz siyaset izlemekteler, Siyonizmin ve emperyalizmin değirmenine su taşımaktalar. Bunlar, bundan 60 yıl önce de alçakça darbe yaparak Başbakan (Adnan Menderes) ve iki Bakan (Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan) arkadaşını da aşağılıkça asmışlardı.
1980 öncesi dönemde Ülkücülerden, 2002 öncesi dönemde eski ÇSG Bakanı, daha sonra Sosyal Demokratların safında yer almış, sert muhalif Yaşar Okuyan bundan 4 yıl önce, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden önce, katıldığı bir televizyon programında "Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan giderse Türkiye 30 yıl daha Amerika'nın kucağından kalkamaz." diyor. Okuyan daha sonra ekliyor, Erdoğan'ı indirerek iktidar partisi içinde bir tezgahla Amerika, İngiltere, İsrail ve Almanya çıkarlarına hizmet edecek, Kraliçesinin nazik gülü, Serok Amed, Ali Poter, Muhalif bir kaç vekil, adı geçen Ülkelerin Büyükelçi ve Konsoloslarının katıldığı, İstanbul'da bir toplantın gerçekleştirildiğini, böylesine emperyalist bir tezgaha karşılık Erdoğan'la birlikte mücadele etmeye hazır olduğunu ifade ediyor.
2002'den itibaren uzun yıllar Bakanlık ve Başbakanlık yapmış kişilerle ilgili Ali Poter'ın ekonomi politikalarını yerden yere vurmak ve eleştirmek için ekonominin bittiğini ve battığını, Serok Amed'in dış politika ve Suriye politikasını en katı şekilde eleştiren ve Türkiye'yi maceraya sürüklediğini ve Ortadoğu bataklığına sürüklediğini belirtenler(kemıl, marul, mollaçdaroğlu, HDPKK), 17-25 Aralık 2013 yargı ve emniyet, FETÖ darbe girişiminden önce küresel soykırımcıların ve haçlı-siyonist ittifakının finosu, İslam ve Türkiye düşmanı FETÖ'nün Houston imamı Kemal Öksüz ve Beyaz Saray imamı Faruk Taban ile Amerika'da görüşen ve zevkle fotoğraf çektirenler (Asrın siyaset önderimiz kemıl); bugün onlarla can cana ve kanka oldular. Kemıl, daha önce vekil pazarlığı kurarak iyiye verdiğimiz gibi şimdi de gelecek ve devaya da vekil verebiliriz diyor. PKK çocuğu ve HDP uşağı, Başkan Apo'nun heykelini dikeceğiz, YPG Fırat'ın batısına geçecek sizde (Devlet) mal mal bakacaksınız diyen, Amerika'da Ermeni lobisinde Doğu Anadolu bölgemizi içine alan Büyük Ermenistan haritası önünde ağzı sulanarak ve zevkle poz veren ve teröre yardım ve yataklık ile terör propagandası yapma suçundan cezaevinde bulunan Seladin Kemiktaş'ın serbest bırakılması gerektiği, koro halinde ve senkronize bir şekilde kemıl, marul, mollaçdaroğlu tarafından uzun süredir ifade edilmektedir. Şimdi bunlara yeni parti kuran Serok Amed ve Ali Poter de katıldı. Asrın siyaset önderimiz kemıl, iktidara geldiklerinde dış borçlanmaya gideceklerini, Ali Poter, Türkiye'de şu anda cezaevlerinde düşünce suçundan hüküm giymiş hükümlü bulunmamasına rağmen, iktidara geldiklerinde ilk iş olarak bir parmak şıklatmasıyla tüm düşünce suçlularını cezaevlerinden tahliye edeceklerini ve Batı'nın ekonomik düzeni ile iyi gecineceklerini, Serok Amed de iktidara geldiklerinde demokratik parlamenter sistemi geri getireceklerini dile getiriyor.
Yani kemıl, marul, mollaçdaroğlu, PKK çocuğu HDP, Serok Amed, Ali Poter dış borçlanma, tüm düşünce suçlularının (Sanki varmış gibi) serbest bırakılması, Başkanlık sistemine düşmanlık ve demokratik parlamenter sistemin geri getirilmesi konusunda tam mutabakat sağlamış durumdalar.
Şimdi burada sorulacak doğru soru şu : Madem demokratik parlamenter sistem çok iyi, Başkanlık sistemine 2018'de fiili olarak geçene kadar Türkiye yaklaşık 95 yıl boyunca demokratik parlamenter sistem ile yönetilirken ne oldu, Türkiye Süper güç mü oldu, her şey çok mu iyiydi? Çatışma, kaos, her on yılda bir ekonomik kriz ve darbeler, terör, kuyruklar, işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, 70 cente muhtaç kalma, koalisyonlar, 1.5 yılda bir hükümet değişiklikleri … olmadı mı?
Türk tarihi ve Türk siyaset tarihi Siyonizmin ve emperyalizmin yalağından beslenen kemiksizleri hep gördü, ancak günümüzde emperyalizme ve Siyonizme başkaldıran, tam bağımsız Türkiye yolunda İstiklal ve istikbal mücadelesi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı gayri meşru yollardan ve çeşitli tezgahlarla devirmeye çalışan (2.Abdülhamid gibi) Erdoğan düşmanlarının izlediği hunharca kemiksiz siyaseti görmedi.
Kemıl, marul, mollaçdaroğlu, Kraliçenin (Majesteleri) nazik gülü, Serok Amed, Ali Poter, FETÖ, HDPKK, DHKP-C hep birlikte ve hep bir ağızdan, koro halinde ve senkronize bir şekilde, oryantalin oynadığı, Siyonizmin ve emperyalizmin çaldığı enstrüman eşliğinde oynayıp harikalar yaratmaktadırlar (Kemiksiz oldukları için).
Çevrilen tezgahın farkında olan, 85 milyonun bakışları eşliğinde...
Saygı ve selamlarımla…