Geçtiğimiz günlerde İSTKAYDER (İstanbul Kayseri İli ve İlçeleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) Yönetim Kurulu Üyeleri, 7-11 Aralık 2023 tarihleri arasında yapılması planlanan ikinci Kayseri Tanıtım Günleri etkinliğini iptal etme kararı aldıklarını belirten bir açıklama yayınladı.

Geçtiğimiz günlerde İSTKAYDER (İstanbul Kayseri İli ve İlçeleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) Yönetim Kurulu Üyeleri, 7-11 Aralık 2023 tarihleri arasında yapılması planlanan ikinci Kayseri Tanıtım Günleri etkinliğini iptal etme kararı aldıklarını belirten bir açıklama yayınladı.

Kararın alınmasında etken olan sebeplerin detaylıca açıklandığı açıklamada İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin hukuksuz işlemleri dikkat çekti.

İSTKAYDER Dernek Başkanı İnş. Müh. Fikret Şahin'in açıklamasına göre iptal kararının alınmasında etken olan sebep Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin belirlemiş olduğu fuar firmasının organizasyonu üstlenmesi isteğini İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne dayatması, İBB Sivil Toplum Kuruluşları İlişkileri Şube Başkanı Vedat Kara'nın ise belediyecilik etiğini hiçe sayarak bu isteğe uygun nitelikte davranması oldu.

Geçen yıl 8-11 Aralık 2022 tarihlerinde İstanbul Yenikapı'da ilk kez Kayseri Tanıtım Günleri etkinliğini gerçekleştiren İSTKAYDER, bu etkinliğin planlama ve organizasyon aşamalarında yaşadıkları sıkıntılar ve dernek yöneticilerine isnat edilen yersiz suçlamalar sebebiyle bir kez daha tanıtım günleri etkinliği yapmama kararı almıştı.

Fakat İstanbul'da faaliyet gösteren diğer Kayserili dernek başkanlarının ve ilk organizasyondan memnun kalan Kayserili ziyaretçilerin ısrarı neticesinde ikinci organizasyonu yapmak için karar alarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne başvuru yaptılar. İBB ise başvuruyu onaylayarak İSTKAYDER'e 7-11 Aralık 2023 tarihlerinin uygun olduğu, organizasyonun yapılmasında sakınca olmadığı bilgisini verdi. Dolayısıyla resmi aşamalara geçilmeden önceki ilk izin alınmıştı.

Problem bundan sonraki gelişmeler ile yaşanıyor…

İSTKAYDER Başkanı Fikret Şahin ile beraberindeki yönetim kurulu üyeleri, 2 Kasım'da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sivil Toplum Kuruluşları İlişkileri Şube Başkanı Vedat Kara ile prosedürün bundan sonraki kısmını görüşmeye gidiyor. Vedat Kara ise dernek yöneticilerine 'Ben henüz organizasyonla alakalı şahsi kararımı vermedim' şeklinde konuşma yapıyor.

İSTKAYDER ise belediyeciliğin kişilerin şahsi kararlarına bağlı olduğu bir ortamda organizasyon yapmak istemediğini açıklayarak iptal kararı alıyor. Tabi tek sebep bu değil…

Kayseri Büyükşehir Belediyesi, İBB Genel Sekreterliğini arayarak 7-11 Aralık'ta gerçekleştirilmesi planlanan ikinci Kayseri Tanıtım Günleri etkinliğinin organizasyonunu yapması için Kayseri'de faaliyet gösteren bir fuar organizasyon şirketine yetki verdiklerini açıklıyor ve bu kişiye yardımcı olunması isteniyor. Bu bilgi İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri tarafından İSTKAYDER'e iletiliyor.

Bununla da kalmıyor…

İSTKAYDER, Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı saygısızlığa tepki gösterdikten birkaç gün sonra bu fuar firmasının sahibi İSTKAYDER Başkanı Fikret Şahin'e bir mesaj göndererek İstanbul'daki etkinliğe Kayseri'den katılım olmayacağını bildiriyor.

7 Kasım'da Kayseri Dedeman Otel'de 2024 yılı Kayseri tanıtım projelerinin değerlendirilmesi amacıyla gerçekleştirilen toplantının ana gündem maddeleri arasında 7-11 Aralık 2023 Kayseri Tanıtım Günleri etkinliği de bulunmakta idi.

Bu toplantının ardından, 'Kayseri kamu kurum ve kuruluşlarının Yenikapı Kayseri Tanıtım Günleri etkinliğinde yer almayacağı kararını bildiririz' açıklamasının bulunduğu mesaj İSTKAYDER'e iletiliyor.

Kısaca İSTKAYDER şu sebeplerle iptal kararı alıyor:

İBB'nin kamu görevlilerinin etiğe uygun hareket etmek yerine şahsi kararlarını baz alarak belediyecilik yapması

Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin, İSTKAYDER'e ait olan bir etkinliğin organizasyonunu İstanbul ile alakası olmayan, kendi yandaş firmasına vermek istemiş olması

Kayseri kamu kurum ve kuruluşlarının katılmadığı bir organizasyonun manasız olması

2011 – 2022 yılları arasında hiçbir maddi destek almadan ve gözetmeden, İstanbul'da Kayseri'nin tanıtımı için faaliyetler, festivaller düzenleyen, yıllarca Kayserili üniversite öğrencilerine burs desteği sağlayan derneğin hak etmediği şekilde muamele görmüş olmasına rağmen Kayseri'den bir savunucusunun bulunmaması

Kamu yöneticileri ve çalışanları, hesap verilebilirlik, şeffaflık ve açıklık gibi kavramları kapsayan etik kurallar ışığında çalışacaklarının sözünü vererek geldikleri bu makamları giderek daha fazla suistimal ediyorlar. Yerel yönetimlerde rüşvet, kayırmacılık ve yönetimin siyasallaşması gibi etik dışı davranışlar giderek artıyor ve bu sistemden çıkar sağlayanlar, kaba tabirle işi görülenler sessiz kalmaya devam ediyor. Şikayet eden ve sesini çıkaranların da çözümsüzlüğü görmesi ve kayırmacılık yüzünden haklı olanın haksız duruma düşürülmesi nedeniyle halkın belediyelere olan güveni sarsılıyor.

Belediyeler, yerel halkın ortak gereksinimlerini karşılamak için oluşturulan, yöneticisi halk tarafından seçilen, yasaların belirlediği görev ve yetkilere sahip olan kurumlardır. Gidişata bakınca belediyecilik tanımına uygun hareket edilmediğini açıkça görüyoruz.

Halk tarafından seçilmiş olmasına rağmen sadece seçilen yöneticinin yakınındaki isimler hak sahibiymiş gibi davranılıyor. Yasalara göre değil kişisel güçlere göre muamele ediliyor. Yerel halkın ortak çıkarlarını korumakla mükellef bir kurumun memuru, şahsi karara göre hareket ediyor ve bu cezasız kalıyor.

Türkiye'de belediyeler 1930 Tarih ve 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 1. Maddesinde şu şekilde tanımlanmaktadır: 'Belediye, beldenin ve belde sakinlerinin ortak ve yerel ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü bir hükmi şahsiyettir'

Maalesef belediye çalışanlarının çoğu yükümlülüklerini unutmuş durumdalar. Yerel halkın zenginleri ve güçlüleri için geçerli olan bu tanım belediye yöneticileri ve memurlarını veya onlar üzerinde söz sahibi olan güçlü bir ismin yakını değilse haklarını koruyamıyor, işlerini kolaylıkla yürütemiyor, sorunlarını kısa vadede çözemiyor.

Bir belediye kalkıp başka bir şehirdeki belediyede hukuki kurallara ve belediyenin prosedürlerine uygun şekilde yürütülen işe çomak sokmaya kalkıyor. Diğer belediyenin yetkilisi ise bu saygısızlığa tepki göstermek yerine gelen emre itaat ediyor.

Bir fuar firması kalkıyor, kendisini destekleyen belediyeden aldığı güç ile bir derneği tehdit edebiliyor. Derneğin gerçekleştirdiği organizasyonu baltalamak için kendisine bağımlı olan firmaları tehdit ederek etkinliğe katılmalarını engelleyebiliyor. Gerçeklik payı sıfır olmasına ve ortada belge, kanıt vs. olmamasına rağmen bir derneğe TV kanallarında iftira atabiliyor.

Konu yargıya ya da basına yansıtılsa dahi sonuçsuz kalıyor. Tüm bunlara halk da belediyeler de sessiz kalıyor. Herkes kurduğu düzende kaldığı yerden devam ediyor.

İnsana hizmet için oluşmuş kamu ve yerel yönetimlerde, kendi çıkarlarına ve yakınındaki isimlerin çıkarlarına hizmet eden kişilerin görevine devam etmemesi gerekiyor. Eğer basit gibi görünen bu olaylara göz yumarsak daha fazlasını yaşatacaklarını bilmemiz gerekiyor.

Bu durum belediyelerin verdikleri hizmetin verimliliğini ve etkinliğini olumsuz yönde etkilemesinin yanı sıra halk tarafından demokrasinin en önemli yapı taşı olarak görülen belediyelerin imajını zedeleyerek halk nezdinde güven kaybına neden olacaktır.