Just Eat’in Facebook’ta, içinde McDonald’s burgeri yer alan bir reklam videosu yayınladı. Reklam Standartları Kurumu ise bu reklamı “16 yaşın altındaki çocuklara uygun olmadığı” gerekçesiyle yasakladı! Bu mesele, hepimiz için çok çok önemli!

Konuya girmeden önce bilmeyenler için Just Eat firması ve Birleşik Krallık’taki Reklam Standartları Kurumu hakkında kısa bir bilgi paylaşayım.

Just Eat, online yemek siparişi verilebilen Londra merkezli bir teslimat şirketi. 15 ülkede faaliyet gösteren Just Eat, bizdeki Getir ve Yemek Sepeti gibi, bağımsız restoranlardan aldığı yemek siparişlerini müşterilere ulaştırıyor.

Birleşik Krallık’taki reklamcılık sektörünün kendi kendini düzenleyen kuruluşu olan Reklam Standartları Kurumu (ASA), "reklamlar, satış promosyonları veya doğrudan pazarlama hakkında yapılan şikayetleri" araştırarak ve bu tür reklamların reklam standartları kodlarına uyup uymadığına karar vererek İngiltere'deki reklamların, satış promosyonlarının ve doğrudan pazarlamanın içeriğini düzenliyor.

ASA, hiçbir pazarlama iletişiminin yanlışlık, belirsizlik, abartma, eksiklik veya başka bir şekilde yanıltıcı olmaması veya yanıltıcı olma ihtimalinin olmaması gerektiğini şart koşuyor.

ASA ayrıca, yarı çıplak kadınların yer aldığı reklamları da kısıtlamıştı. Bu konuyu, film, dizi ve reklamların, çocuklarda cinsel yönelimi etkilemesi başlığı altında ayrıca açıklayacağım.

Konuya gireyim…

Just Eat, 15 Aralık 2023 tarihinde Facebook’ta bir reklam yayınlıyor. Reklam videosunda şu ifadeler yer alıyor: "Sabah bir McMuffin mi yemek istiyorsunuz? Öğle yemeğinde McNuggets mı? Ya da Big Mac ile evde geçireceğiniz eğlenceli bir gece mi? Hemen buradan sipariş verin"

Birleşik Krallık’ta abur cubura karşı mücadele eden aktivistlerin kurduğu bir STK, Just Eat reklamını Reklam Standartları Kurumu’na şikâyet etti. Aktivistler şikâyet dilekçesinde, reklamdaki ürünün yağ, tuz veya şeker oranı yüksek bir ürün olup olmadığının ve çocuklara yönelik olup olmadığının incelenmesini talep etmişti.

Şikâyeti hemen değerlendirmeye alan Reklam Standartları Kurumu (ASA), Just Eat reklamının Facebook’tan kaldırılmasına karar verdi ve mevcut haliyle yeniden yayınlanmasını da yasakladı. Just Eat ise META’nın kitle hedefleme araçlarını kullanarak reklamı sadece 18 yaş üstü bireylere gösterilecek şekilde ayarlayıp yayınladığını iddia etmişti. Şikâyet eden aktivistlerin, 18 yaş altı bir hesapla, mevcut reklamı göremeyeceklerini söylemişti. Yine de savunması kabul edilmedi. Harika!

Just Eat, fast food reklamını yayınlamadan önce 18 yaş altının görmesini engelliyor! Demek ki bu yiyecekler, alkol ve sigara gibi reşit olduktan sonra alınabilecek ürünler kategorisine giriyor. +18 gruptaki ürünler, kişinin sağlığı ve güvenliği konusunda kendisinin sorumlu tutulduğu ve satan kişinin, kişiye verdiği zarardan artık mesul olmadığı ürünlerdir. Düşünsenize, bu ürünleri kendi rızanızla satın alıp çocuklarınıza ikram ediyorsunuz. Buradan çıkan tek sonuç var; alkol ve sigarayı çocuklarınıza içirmek için satın almıyorsanız fast food ürünleri almayı da hemen bırakmalısınız.

Tüm bunları bildikten sonra şu soruyu da sormadan edemiyorum: Türk vatandaşları, beslenme başta olmak üzere her türlü tüketim alışkanlıklarımızdan yaşam tarzımıza kadar belirleyici rolde olan reklamlara karşı neden koruma altına alınmıyor? Birleşik Krallık’ta tek bir reklam, 16 yaş altındaki çocuklara yönelik olmadığına dair dikkatle filtrelenmediği gerekçesiyle yasaklanıp yayından kaldırılabiliyor. Peki, biz neden reklamların topluma verdiği zararlar konusunda bu kadar ihmalkâr davranıyoruz?

Birleşik Krallık’ta 18 yaşın altındaki gençlerin ve çocukların görmesinde mahsur bulunan fast food reklamları, bizim çocuklarımızın her gittiği yerde, her geçtiği caddede, izlediği her kanalda, kullandığı her sosyal medya uygulamasında bu kadar sık ve kolayca karşısına çıkıyor?

Birleşik Krallık’ta cinsel içeriklerle aynı kategoride görülen fast food reklamları, bizim çocuklarımızın ve gençlerimizin neden sürekli gözüne sokuluyor? Çocuklarımız ve gençlerimiz her gün gıda kaynaklı sağlık sorunlarıyla yüzleşmek zorunda kalıyor. Yediklerimizin besin değeri olmadığı için bağışıklık düşüyor ve bedenlerimiz, soğuk algınlığı gibi basit bir rahatsızlıkla bile mücadele edecek dermanı bulamıyor.

Bir hareket başlatalım diyorum. Aile eğlence merkezleri, oyun salonları, AVM’ler, lunaparklar, toplu taşıma araçları, hastane yakınları ve duraklarda bulunan reklam panolarında fast food reklamlarının yasaklanmasını sağlayalım. Bu çok gerekli çünkü hastalıkların büyük kısmı, beslenme alışkanlıkları değiştirilerek önlenebilir. Bu sebeple en büyük desteğin ebeveynlerden ve doktorlar başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarından gelmesini ümit ediyorum.

Doğduğumuz andan itibaren, reklam şirketleri tarafından her gün, her saniye hedef alınıyoruz. Dev gıda (!) şirketleri, doğal gıdalarımızı elimizden alarak yerlerini besin değeri bile olmayan çöplerle dolduruyor. Ünlü ya da sevimli yüzlerin kullanıldığı, akıllıca kurgulanmış reklamlarla her bireyi beslenme alışkanlıkları konusunda manipüle etmeye devam ediyor. Çocuklarımız, tıka basa yedikleri halde vitamin eksikliği ile karşı karşıya kalıyor. Obezite, tüm dünyada her yaştan insanda görülüyor. Eskiden yaşlı insanlarda görülen şeker hastalığı, kalp ve damar rahatsızlıkları artık çocuklarda ortaya çıkıyor.

Çocuklarımız ne gıda ne ilaç ne de reklam şirketlerinin umurunda bile değil, neslimizin sağlığını korumak bizim görevimiz. Buna artık “Dur!” diyelim. Çocuklarımızı, gençlerimizi “abur cubur devlerine” teslim etmeyelim.