İzmir’in Konak ilçesinde yaşananlar akıl alır gibi değil. Yoğun yağış esnasında karşıdan karşıya geçmek isterken yolun ortasındaki su birikintisinin içinde elektrik akımına kapılan 23 yaşındaki Özge Ceren Deniz ile 44 yaşındaki İnanç Öktemay hayatını kaybetti. Görüntülere bakılırsa uzun süre kurtarmaya gelen sorumlu ya da profesyonel bir ekip de olmadı. Bu olay Alsancak gibi bir semtte yaşandı. İzmir’in en hareketli, en kalabalık ve en renkli semtlerinden biri Alsancak’ta!
İzmir Büyükşehir Belediyesi tam olarak ne iş yapıyor? Çöp dağları, çukur, çamur derken şimdi de su birikintisinin içinde elektrik akımına kapılıp can veren insanları ve o insanlara müdahale edecek yetkili birileri ortada olmadığı için halk tarafından iplerle kenara çekildiğini gördük.
Ak Parti’ye oy verenlere “gerici” sıfatı takan İzmir halkı, çağdaşlık örneği sergiledi. Ambulans yok, itfaiye yok, sorumlu yok! Yazık orada hayattan kopan gencecik insanlara, yazık onların acılı ailelerine, sevenlerine. Orada ölen insanların ailelerinin, belediyeyi şikâyet etmek için ellerinde o kadar çok ihmal ayrıntısı var ki...
Hayatını kaybeden İnanç Öktemay, X hesabında 2014 yılında Albert Camus’nun sözünü alıntılayarak bir paylaşım yapmış: “Bir ülkeyi tanımak için o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın” İzmir’in ne hallere düştüğünü görmek için illa birilerinin ölmesi mi gerekiyordu?
Ortada çok büyük ihmal var. Bilinçsizce kazı yapılıp elektrik hatları tahrip edilmiş. Kazılan yerlerde elektrik tehlikesini görüp önlem alacak bir tane mühendis yok muydu? Tabi, CHP belediyeleri PKK üyeleriyle doldurulduğu için uzman, iş bilen, çalışan insan kalmadı. Afet ve kaza durumlarında bilinçli müdahale yapacak ekip bulmak zorlaştı.
Sorunun belediyeyle alakası olmadığını söyleyenler, kazıyı yapma yetkisinin belediye tarafından verildiğini ve tüm önlemlerin alınmasında yine belediyenin sorumlu olduğunu bilmiyorlar mı? Kazı yapılan yerlerde mühendisler, elektrik kablolarının geçtiği yerleri teknik ekipmanlarla tespit eder ve çalışma boyunca önlem alırlar.
Buradaki ihmali elektrik şirketine yıkmaya çalışıp belediyeyi aklamaya çalışanlar kim biliyor musunuz? CHP’den olsun da tuvalet terliğine bile oy veririz diyenler! Türkiye’nin en geri kalmış ili olarak kalmasına müsaade edenler!
Hatta daha da ileri gidip elektrik dağıtım şirketinin özelleştirilmesi, TEDAŞ’ın görevinin sona erdirilmesinden dolayı bu olayın tek sorumlusunun hükumet olduğunu söyleyenler var. Çok merak ediyorum, belediyeye ait bir kazıda, elektrik hatları tahrip edilmiş ise bunun sorumlusu elektrik dağıtım şirketi midir yoksa hükumet mi?
Türkiye’deki elektrik dağıtım işlerini özel şirketlerin yapıyor olmasıyla bu konunun ne alakası var? Bu cahillik değil cahili nasıl kandıracağını, hedefini nasıl saptıracağını iyi bilmektir. Konu bir CHP belediyesi olduğu zaman kimin veya neyin zarar gördüğüne aldırmaksızın o belediyeyi savunmak için en saçma argümanları kullanan bu güruhun pişkinliği hayret verici…
CHP belediyelerinin kanalizasyon ve altyapı sorunları her zaman var olmuştur. Hiçbir zaman işlerini hakkıyla yaptıkları görülmemiştir. Özellikle İzmir belediyelerinin gözünde, insan hayatının zerre değeri olmadığı çok net ortada. İlginç olan CHP belediyelerinde halka hizmet anlayışı olmamasına rağmen hala bu partinin adaylarına oy veren insanlar var. Katiline aşık diye buna denir işte!
“İktidar değişsin, bir de başka partiyle deneyelim, belki bir şeyler düzelir” diyenler, yerel yönetimlerde hizmetsiz kalmak pahasına partilerinden vazgeçmiyorlar. Eğer parti değişikliği ile sorunların çözümüne inanmıyorsanız ülke yönetiminde neden bunu istiyorsunuz? Çünkü kendi söylediğiniz yalana önce siz inanmıyorsunuz.
Nerede “istifa” sloganları atan grup?
İzmir’de gencecik iki insan belediyenin hatası yüzünden hayatını kaybetti ama ülkede gerçekleşen en ufak olayda “Hükümet İstifa” sloganlarıyla sokaklara dökülen ya da sosyal medyada ortalığı ayağa kaldıran güruhtan hiç ses çıkmıyor. Belediye başkanı adına X’te etiket çalışması da başlamadı. Eğer Başkan, Ak Partili olsaydı X Türkiye gündeminde göreceğimiz etiketi söyleyeyim: “İzmir Büyükşehir Belediyesi Katildir”
Çünkü maksat insan veya hayvan saygı göstermek ve haklarını savunmak değil kaos çıkarıp iktidar partisine karşı algı oluşturmak. Çağdaşlık örneği zannedilen İzmir’de resmen “cahiliye dönemi” yaşanıyor. İzmir’in bu hali, tamamen onların eseri.
CHP, çalışacak insan partisi değildir. Bunu onlarca yıldır en kötü şekillerde tecrübe ederek öğrendik. CHP’yi mahveden Kılıçdaroğlu’ndan sonra görevi devralan Özgür Özel, işleri daha da berbat etti. Özgür Özel’in yapacağı en iyi icraat, çalışmayan tüm başkanlarını istifa ettirip en son kendisinin istifa etmesi olurdu.