İyi Ki Yeryüzü Doktorları Var
Geçen hafta iyilik ve sağlık yolunda yardıma muhtaç insanların
yanında olan Yeryüzü Doktorları Derneği’ni yazmıştım. Bu hafta 6
yıldır devam eden Suriye krizinde ve Halep’te neler yaptıklarını
Genel Müdür Ali Doğan ile konuştuk.
Yeryüzü Doktorları krizin ilk gününden itibaren Suriye’de ve
çevresinde savaş mağduru insanlara sağlık hizmeti götürmeyi
başardı. Bölgeye gönüllü sağlık ekipleri gönderdi, sağlık
istasyonları ve klinikler açtı, medikal malzeme ve ilaç temin etti,
ilk yardım ve acil cerrahisine yönelik değişik özelliklerde
ekipmanlar temin etti. Suriye içerisinde ayakta kalmaya çalışan
hastanelerin ihtiyaçlarına ve ülkesini terk etmeyen sağlıkçıların
maaşlarına destek oldu.
Geçmişte birkaç defa gönüllü ekipleriyle Suriye içerisinde
çalışmalar yapan Yeryüzü Doktorları, güvenlik probleminden dolayı
Türkiye’den gönüllüleri gönderemese de Suriye içerisinde çalışan
partnerleri üzerinden projeler yürütüyor.
Genel Müdür Ali Doğan, çok uzun süredir devam eden kriz sebebiyle
Suriye’nin pek çok bölgesinde bir sağlık sisteminden bahsetmenin
mümkün olmadığını dile getiriyor ve ekliyor:
“İlaç, medikal malzeme, ekipman, yakıt, elektrik, personel gibi her
kalemde sıkıntı var. Sağlık, büyük sistem gerektiren önemli bir
hizmet. Mesela ülke içindeki ilaç üretimi kriz öncesine göre yüzde
70 seviyesinde düştü. Dışarıdan ilaç tedariki de çok mümkün
olmadığı için bu ortamda ilaç en büyük sıkıntılardan biri. Diğer
önemli sıkıntı ise, sağlık personelinin azlığı. Suriye, kriz
öncesinde 35 bin civarında sağlık personeline sahipken bugün kesin
bir bilgi olmamakla beraber, Suriye içinde 4-5 bin kadar sağlık
personeli kaldığı tahmin ediliyor. Aşılama, gebe takibi
hizmetlerinde zaten düzen bozulmuş durumda” diyor.
Böyle bir tabloya sahip Suriye’ye güvenli bölgeler gözetilerek,
kesik süreçlerle hizmet vermeye çalışıyorlar.
Haleplilere İyilik Yüklü Araçlar
Tahliyelerin
başladığı günden bu yana Halep’ten çıkan insanların sayısı 37
bin 500’e ulaştı. Son güncel bilgilere göre, 22 mobil sağlık ekibi,
henüz yerleşmemiş transit bölgelerde olan insanlara hizmet
sağlıyor. Halep'ten tahliye edilen sivillere İdlib'de 8 hastane
hizmet veriyor, 435 yatan hasta bulunuyor.
Yeryüzü Doktorları, yakın zamanda ilaç ve medikal malzemeden oluşan
2 tırlık yardımı İdlib’e ulaştırdı. İlaç, hijyen kiti ve su arıtma
tabletlerinden oluşan yeni gönderimler yolda. Bunlarla birlikte,
sınırın bu tarafına geçen mültecilerin de unutulmaması gerektiğini
vurgulayan Doğan, “Tüm yardımlar Suriye içerisine yönlendirilmeye
çalışılıyor ama az sayıda da olsa sınırın bu tarafına geçenler var
ve maalesef uzakları planlarken bazen hemen yanı başımızdakini
atlıyoruz. Geçen hafta İdlib’ten Hatay’a geçen 300 kişilik
kafileden 5 yaşındaki bir kız çocuğu, gece soğuktan donarak
hayatını kaybetti. Bu gerçekten çok üzücü” dedi.
Doğan, Suriye’de durumun çok değişken olmasından dolayı krizin az
da olsa sakinleştiği dönemlerde, her türlü ihtimali içeren şekilde
mevcut kapasitelerin desteklenmesinin önemli olduğunu vurguluyor ve
“Kuşatma, çatışma alevlendiğinde, o bölgeye yardım ulaştırmanız çok
zor oluyor. Önemli olan sürekli hazır olmak ve sürekli destek
sağlamak” diyor.
Türkiye’de Psikososyal Destek
Dünyada mülteci
sayısının en fazla olduğu dönemi yaşıyoruz. Bugün dünya genelindeki
mülteci sayısı, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından yıllık
yayınlanan Küresel Eğilimler raporuna göre 65.3 milyon. Tüm
mülteciler bir ülke olarak kabul edilse dünyanın 21. kalabalık
nüfusa sahip ülkesi olacak durumda. En fazla mülteci barındıran
ülke ise Türkiye. Türkiye, 4 yıldan bu yana, 10 şehirde kurulan 25
geçici barınma merkezinde, 269 bin 150 Suriyeli yabancıya ev
sahipliği yapıyor. Ayrıca, geçici barınma merkezleri dışındaki 2
milyon 313 bin 450 Suriyeliye sağlık, eğitim ve gıda yardımı
sağlanıyor.
Krizin Türkiye sınırına doğru gelmesiyle birlikte Hatay’ın
Yayladağı ilçesinde bir sağlık istasyonu açan Yeryüzü Doktorları,
bayır-bucak bölgesinden gelenlerin sınırın bu tarafına
geçtiklerinde ilk durak yeri olması sebebiyle önemli. Burada
psikososyal destek sağlamaya yönelik bir proje söz konusu. Hem
Suriyeli hem Iraklı mültecilere yönelik, AB tarafından sağlanan
fonlarla Batman, Şırnak ve Diyarbakır’da gönüllü sağlık merkezleri
açarak birinci basamak sağlık hizmeti ve psikolojik destek
veriyorlardı. Bu hizmetler İzmir ve İstanbul’da verilmeye devam
ediyor.
Az Çok Demeden Bağış Desteği
Suriye ile ilgili
bağış toplamanın zorlaştığını dile getiren Doğan, “6. yılındaki bir
kriz için insanların farkındalığı düşebiliyor. Halep’teki gibi,
olayların belli bölgelerde tırmandığı zamanlarda bir destek artışı
oluyor ancak Suriye’de herhangi küçük bir kliniğin bile
devamlılığını sağlamanın maliyeti çok yüksek. Ve olaylar
tırmandığında verilen bağışları ilgili yere ulaştırmak çok zor.
Dolayısıyla az ama sürekli yapılan bağışların çok kıymetli olduğunu
söylemek istiyorum” diyerek sözlerini tamamlıyor.
Aylan’ın kıyıya vuran minik bedeni, Ümran’ın ambulansta otururken
kanlar içindeki yüzü hepimizin hafızalarına kazındı. İnsani
krizlerin yarattığı acılar, kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere,
yaşlılar, hastalar, zihinsel ve bedensel engelliler ile her yaştan
ve toplumsal sınıftan insanı etkiliyor. Yapacağımız küçük
yardımlarla bile birilerinin hayatını kurtarabiliriz. Bu gerçeğe
tutunarak elimizdeki imkanları paylaşmaya devam edelim.
Sağlıkla kalın. Bize yazın, sizin için araştırıp yazalım.