İstanbul şeysi, yolsuzluk ve terör soruşturması kapsamında gözaltına alındı ve sonrasında bağımsız ve tarafsız Türk mahkemesi tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ancak, Hokkabaz Amerika, İngiltere, Avrupa ve Batı medyası; kendi mahallesinden ve kendi içlerinden onlarca, yüzlerce şikayetçi ve ihbarcı; yine kendi mahallesinden ve yoldaşlarından asrın gazetecileri ile yandaş, "deve dişi" basın mensupları (Hokkabaz, lafazan, işini yapmayan, hizmet üretmeyen, çivi çakmayan, ihale/koltuk/para peşinde koşan, kibir abidesi, Türkiye'nin en karanlık ve tehlikeli tiranı ve diktatörü, acilen kurtulunması gereken FETÖ’cü emperyalist işbirlikçisi diyen gazeteciler: L.G., C.A., Y.Ö., F.A., E.A., N.G., H. TV sahibi C.M.) hariç, yalnız değildir.
Arkasında milyonlar var!
Balya balya para kuleleri var.
Kayıp 560 milyar TL var.
İstanbul'u sel aldığında Bodrum’a tatile götürdüğü çekirdek ailesi var.
Elazığ’da yıkıcı deprem olduğunda Palandöken Kayak Merkezi'nde kaymaya götürdüğü ve asla ıskalamadığı şanslı evlatları var.
İstanbul'u kar esir aldığında Sarıyer’de boğaza nazır balıkçı lokantasında romantik bir akşam yemeği yediği İngiliz Başkonsolosu var.
Haliç’te açılması zorunlu olan ileri biyolojik arıtma tesisini "temel atmama töreni" ile iptal ederek kendisini çılgınlar gibi alkışlayan ağaç yaprakları var.
Haliç’te ortaya çıkan pislik adaları, Marmara’yı boydan boya kaplayan yapışkan ölüm müsilajları var.
Üç ayda bir sistematik şekilde görüştüğü Amerikan ve İngiliz büyükelçileri var.
Altı ayda bir Avrupa başkentlerinde ve AB merkezlerinde ülkesini şikâyet ettiği siyonistler, emperyalistler ve kapitalistler ile sömürgeciler ve soykırımcılar var.
Övgüsüne mazhar olduğu Yunan, Rum ve Pontus var.
Heykelini yaptığı, Kıbrıslı Müslüman ve Türk katliamcısı, vahşi ve canavar Başpiskopos Makarios var.
Şehrine bir çivi çakmamasına rağmen beş yılda 5 milyar TL akıttığı yandaş şarkıcı ve türkücüler var.
Fonladığı candaş, satılık kalemler var.
"Bizim sayemizde gözünüz et yüzü gördü" diyerek tanrısallaştırdığınız, aşağılık ve soğuk kibrinizi gösterdiğiniz emekliler var.
FETÖ’cü ve belediyeler imamı Erkan K. var.
Saraçhane tiyatrosunda, Türk devletinin kahraman ve adaletli güvenlik güçlerine, dünyanın en merhametli Türk polisine baltayla saldıran, taş atan, asit atan; devleti ve milleti temsil makamında oturan kişinin merhum annesine galiz küfür eden, mezar taşlarını parçalayan ve cami duvarına işeyen eceli gelmiş köpekler var.
Kutsiyet, cumhuriyet, demokrasi ve milli irade düşmanı, medeni ve saygınca demokratik, barışçıl protesto hakkını kullanma kabiliyetinden yoksun (kırıp dökmeden) vahşi, cani, barbar ve canavarlar var.
Ekonomiye zarar vermek; yatırım, üretim, istihdam ve ihracat oranlarını geriletmek; enflasyon, faiz ve işsizlik oranlarını artırmak pahasına da olsa ülkenin yerli ve milli marka ve firmalarını boykot eden kansızlar, asalaklar, fareler ile taş devri kafalılar var.
Cumhuriyet ve demokrasiden bihaber, düşünme ve yaşama hürriyetini içselleştirememiş, destekleme ya da desteklememe özgürlüğünü öğrenememiş, kendisinden farklı olanları hazmedememiş, süzme faşist, şeddeli diktatör, gözü dönmüş canavarlar var.
Namazla alçakça dalga geçen kutsiyetsizler var.
Hırsızlar, yolsuzlar, rüşvetçiler, kara para aklayıcılar, naylon faturacılar, kişisel verileri yurt dışına aktaranlar var.
Vahşi, cani, barbar, soykırımcı Batı’dan (İngiliz İşçi Partisi'nden/sahiplerinden) "kendimizi terk edilmiş hissediyoruz…" diyerek hayasızca, utanmazca ve onursuzca yardım bekleyen ve medet uman "süper ötesi ahmaklar" var.
Ultra marjinaller, FETÖ’cüler, KCK’lılar, DHKP-C’liler, TKP/M’liler, LGBT’ciler var…
Ancak bilinmektedir ki, bilmekteyiz ki günün sonunda kazanan, vatanını satan, emperyalistlerle oynaşan, düşmanla aynı yatağa giren vatansızlar ve namussuzlar değil; vatanperverler, milliyetperverler, makul olanlar, sessiz çoğunluklar ve Müslüman Türk Milletinin %99’u olacaktır.