Ülkem insanı hayat pahalılığının yol açtığı birçok sosyo-ekonomik sorunla karşı karşıyadır. Yaşanan bu sosyo-ekonomik sorunlar en çok aile kurumu ve aile kurulumunu etkilemektedir.
Ülkem insanı hayat pahalılığının yol açtığı birçok sosyo-ekonomik sorunla karşı karşıyadır.
Yaşanan bu sosyo-ekonomik sorunlar en çok aile kurumu ve aile kurulumunu etkilemektedir.
Aile, sadece İslam toplumları için değil; tüm toplumlar için çok önemli olup hiçbir toplum aile kurumunun bozulmasını istemez.
Aile kurumunun bozulmasının bir toplumun geleceği açısından telafisi mümkün olamayan zararlara yol açacağı kaçınılmaz olup başta ülkeyi yönetenler olmak üzere herkes bu konunun üzerine titizlikle eğilmelidir.
Bugün, Batılı toplumları aile kurumunun bozulmasının olumsuz sonuçlarını yoğun olarak yaşamakta; aile yapısı çökmüş, evlilik azalmış, evlilik dışı yaşam yaygınlaş; ayrıca, ahlaki yozlaşmayı da beraberinde getirmiştir.
Evlilik dışı yaşamın yaygınlaşması Müslüman bir topluluk için FELAKETTİR!
Son yıllarda ülkemizde evliliklerin azalmasının yanında evlenme yaşı da her yıl yükselmektedir.
Ayrıca, boşanmaların önü alınamaz durumda olup her geçen yıl belirgin düzeyde artış göstermektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre;
2017 yılında gerçekleşen 600 bin evlilikten 140 bini bir yıl içerisinde boşanırken 2021 yılında evlenenlerin sayısı 561 bin 710'a düşmüş boşananların sayısı ise 174 bin 85 yükselmiştir.
Maalesef, bu olumsuz gidişata rağmen evlilikler kolaylaştırılacağı yerde her geçen gün zorlaşmakta veya zorlaştırılmaktadır.
Elbette ki, bunun en önemli sebebinin işsizlik olduğu herkes tarafından dile getirilecek ve doğrudur da; ancak, tek sebebi bu değildir.
Zaten hayat pahalılığı yetmiyormuş gibi bir de evlilikler abartılı düğünler ve gereksiz masraflarla iyice zorlaştırılmaktadır.
Düğün dediğin sade, masrafsız olmalı; aslında düğüne bile gerek yok; aile çevresinde sade bir tören yapılması bile yeterlidir.
Eşya ve takıda aşırıya kaçılmamalıdır. MEHİR'in ne olduğuna bir bakınız. Harcamalar söz kesimiyle başlıyor; nişana salon tut, kınaya salon tut, düğüne daha büyük salon tut; tut Allah'ım tut!
-Masraf üstüne masraf; borç üstüne borç!
Düğün sonrası kavgalar başlıyor; evlilikler daha ilk yılında maalesef bitiyor!
-Öyle olmasa yeni evlenen çiftlerin neredeyse bir yıl içinde üçte biri boşanır mıydı?
Birkaç yıl önce vatandaşımızın birinin gelin arabasına 'Evleniyoruz mutluyuz, 70 bin lira borçluyuz' yazdırdığını görmüş ve çok dikkatimi çekmişti.
Bu vatandaşımızın bu yıl düğün yaptığını düşünüyorum da borcu; 70 değil 170 hatta 270 bin lira olacaktı!
Maalesef toplum olarak şu gösteriş merakından bir türlü kurtulamadık!
Her şey gösteriş üzerine kurgulanmış, el ne der mantığıyla hareket ediliyor, evlenenlerin evlilik sonrası yaşayacağı sıkıntıları düşünen yok!
Durumu iyi olanın ikramda bulunmasına diyeceğimiz bir şey olamaz; ancak, abartmaya da gerek yok!
-O konvoylara ve konvoylarda çalınan kornalara ne demeli?
Kimsenin kimseyi rahatsız etme hakkı olmamalı; bu kul hakkı ihlaline de sebebiyet vermektedir. Zaten şehirlerimizde trafik kalabalık bir de üstüne düğün konvoyları.
Öyle zaman oluyor üç dört tane düğün konvoyu karşı karşıya geliyor; tam bir karmaşa!
Bir de takı anonsları var ki; tam bir ilkel bir gelenek ve görgüsüzlük!
İnanın, sonradan görme zenginlerin düğünlerinde takılan eşek yükü takıları görünce utanıyorum!
Belki bunu sosyal yardımlaşma gibi görebilirsiniz; ancak, bu gösterişten başka bir şey değil; yardım yapmak isteyen bir zarfa koyar yardım eder.
Kaldı ki, bu takıların çoğu fakire değil, zengine takılıyor.
Birkaç yıl önce bir kişi, taktığı takıyı kendi düğününde takmayan kişiyi mahkemeye verdiğini haberlerde görmüştüm.
Bu örnek çok uç bir örnek olmakla birlikte taktığı takının kendi düğününde takılmamasını söz edenler az da değil yani!
Kardeşim sen taktığında çeyrek altın 100 liraydı şimdi ise 1650 lira; tak takabilirsen göreyim!
Düğünlerde Müslüman kadın ve erkeklerin birlikte oynamaları ayrıca üzerinde durulması gereken çok düşündürücü bir konudur.
Bu durumun İslam'a göre ne ifade ettiğini öğrenin; öğrendikten sonra da cesaretiniz varsa oynamaya devam edin!
Sonuç olarak; evliliği zorlaştıracak her ne varsa ister gelenek ister başka etkenler ortadan kaldırılmalı; evlilikler kolaylaştırılmalıdır.