HAYAL satıcıları kendilerini asla böyle tanımlamazlar. Oysa gerçekleri çarpıtırlar. Tersyüz ederler. Yalana yaslanırlar. Demagojiye yönelirler. Anlaşılmayan ama kulağa çokça çalınmış terimleri kullanmayı tercih ederler.
HAYAL satıcıları kendilerini asla böyle tanımlamazlar.
Oysa gerçekleri çarpıtırlar. Tersyüz ederler. Yalana yaslanırlar. Demagojiye yönelirler.
Anlaşılmayan ama kulağa çokça çalınmış terimleri kullanmayı tercih ederler.
Paradoksal konuşurlar. Ki, ileride istenmeyen bir durumla karşılaştıklarında söyledikleri sözü tevil edebilsinler. 'Bizim söylediğimiz o değildi, sen böyle anlamışsın' diyerek sıyrılabilmek için ucu açık, kişinin ihtiyacına yönelik hipnotik etki meydana getirebilecek cümleler kurarlar.
Sorun çıktığında ise asla pişmanlık emaresi göstermeden o kişiye yüklenerek kendisini suçlu hissettirmeyi tercih ederler.
Bu ise yine hayal satıcılığının bir başka türüdür zira kişi 'Kabahat benim, çünkü kapasitem bu kadarmış, anlayamamışım' fikrine itilir.
Sürekli bu düşünce dolaşımda tutulur ki, muhataplar uyanmasın. Ayılmasın.
…
HAYAL satıcıları anlam kaydırma konusunda çok ustadırlar.
Kültürümüzde yerleşik kavramları maharetle tahrif ederler.
Dini literatürü de aynı şekilde eğip bükerek kullanmaktan imtina etmezler.
Buradan hareketle kendi meşreplerini markalaştırırlar.
Bunu güfte ve bestelenmiş eserlerle de icra ettiklerinden melodinin rahatlatıcı unsurlarıyla sahte bir mutluluk hali sağlarlar. Haz ile taşırlar kişiyi istedikleri noktalara.
Zihinsel çarpıtmalarla konunun esasını el çabukluğu ile örterek önemsiz tali hususları belirginleştirip satarlar.
…
HAYAL satıcıları rüyaları çok önemserler.
Olması gereken yerden çok daha ileriye taşırlar.
Görmedikleri rüyalardan müjdeler devşirip pompalarlar.
Bir süre sonra aynı frekansa giren kişiler benzer rüyalar görmeye başlarlar. Bunu kendi rüyalarına kanıt olarak ileri sürerek diğerlerini de gizli bir şekilde ortak hale getirirler.
Artık insanlar birbirine 'Sen ne gördün bu gece rüyanda' şeklinde ortamlar oluşur. O kadar ki, rüya görmeyip kendisini kötü hissedenler kurmaca rüyalar anlatmaya başlarlar.
Neticede rüya ile satın alınanlar rüyalarını satmaya başlarlar.
Bir nevi ortak uyuşturulma seansı oturumları ortaya çıkar.
…
SİYASİLER gelecek iyi günler umudunu satarlar.
Yöneticiler çalışanlarına hayallerini satarlar.
Futbol yorumcularının taraftarlarına yaptıkları biraz da hayal satmak değil midir?
Anneler, babalar çocuklarını başarıya odaklarken gelecekte nasıl müreffeh yaşayacaklarının hayallerini satarlar.
Birbirine talip olan çiftler gelecekte eşini nasıl mutlu edeceğinin hayalini satmaz mı biraz da?
O kadar ki, gün gelir kişi kendi hayalini satın alır. Oğlum büyüdüğünde böyle, kızım eline işini aldığında şöyle olacağım hayallerine tutunup bunu satın almaz mı?
Bunlar böyledir de dinî temsil iddiasında olan sahte kişilikler hayal satmazlar mı?
Bu şarlatanlar yalanlarını parlatıp pazarlamazlar mı?
Kendisini sanki kurtulmuş gibi sunarak ululaştıran dîvaneler düşün peşime dediklerinde 'Hayalî Cennet' satıcıları olmazlar mı?
Şifa satan büyücülerden, medyumlardan ne farkları vardır?
Bu hayal satıcıları asla böyle görünmek istemediklerinden kendilerini gerçeğin eri olarak tarif etmeyi yeğlerler.
Ama bu durumu değiştirmez.
Neticeye etki etmez.
…
İYİLİK üretiyor musun? Salih olan kaç amelin var? Kulluğun sahih mi? İhlas üzere misin?
Şirkten beri misin?
Kur'an-ı Kerim senin için bir hüküm kitabı mı, yoksa O'nu sadece bilgi için mi kullanıyorsun?
Kutsal kitabımız hayal satmaz.
Aklımızı ve kalbimizi gerçeklerle tanış eder. Hem beşirdir, hem de nezir. Müjdelediği gibi uyarır da.
Fahr-i Kainat Efendimiz hayalin değil hakikatin mübelliğidir.
Siyer-i Nebi'yi incelediğimizde peygamberimizin kendisi, ailesi ve arkadaşları için ne kadar gerçekçi, ne kadar rasyonel olduğunu rahatlıkla görürüz?
Kızına 'Bir peygamber olarak ahirette senin için bir şey yapamam' diyen Nebi'mizin ümmetleri olarak nasıl oluyor da hayal tüccarlarına pirim verebiliyoruz?
Ve yine nasıl oluyor da hayal satıyorum demeden hayallerinin tümünü bize ustaca pazarlayıp aldıranları teşhis edemiyoruz?
Burada bir iman zafiyetinden bahsetmek sanırım zaruri.
Ya Selam!