2002'den 2011'e kadar rasyonel ekonomi politikaları ile sağlanan başarılar özgüven patlamasına sebep oldu. Deyim yerindeyse sistem ve siyasi zihniyet değişimi ‘yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişme’ ile neticelendi.
2002'den 2011'e kadar rasyonel ekonomi politikaları ile sağlanan başarılar özgüven patlamasına sebep oldu.
Deyim yerindeyse sistem ve siyasi zihniyet değişimi 'yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişme' ile neticelendi.
Şubat Ocak'tan hakikaten çok daha iyi...
Mart'ta Şubat'tan daha iyi...
Nisan Mart'tan zaten daha iyi diye diye...
Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.
Çarşı-Pazar, ücretler, faturalar, rakamlar dünün bugünden, bugünün yarından iyi olduğunu gösteriyor(!)
Örnek verilecek olursa son gelen %67'lik zam oranıyla son 10 ayda şeker %540 oranında zamlanmış.
Yani aldığımız 1 kg şeker dünden pahalı, yarından ucuz.
Son bir yıldır ekonomide yaşananlardan yaşanacakları görmek artık hiç de zor değil.
Ağır ekonomik şartların olduğu bir dönemde, devletin tek bir kurumundan ülke tarihinin en ağır krizi yaşanırken, sembolik de olsa tek bir kuruşluk tasarruf tedbiri açıklanmamış olması çok enteresan.
Dünyada da enflasyon varmış!
Evet doğru...
İtalya'da son 30 yılın rekoru kırılmış, enflasyon %7.
Bizde TÜİK'e göre %75 bağımsız kuruluşlara göre %165.
Ülkede güzel gelişmeler de olmuyor değil(!)
Örneğin; doktor ihraç edip, Afgan çoban ithal edebiliyoruz(!)
2023 hedeflerinde yoktu ama neyse!
Darısı 2071'e.
Türkiye'de hemen hemen bütün iktidarlar oyu garibandan alırlar, sofrayı ağalara kurarlar.
Bu her alanda böyledir dava şuuru garibanda olur, hizmeti fakir fukara yapar, sofra oligarklara kurulur.
Aynı çanaktan çorba içemez, aynı lavabodan abdest bile alamazsınız.
Toplum olarak tarihin dinamiklerine açık, 21. yy. gereksinimlerini dikkate alan, geçmişin ve geleceğin ihyasına odaklanmak durumundayız.
Enflasyonun had safhada olduğu, alım gücünün düştüğü, ₺'nin değer kaybettiği ülkemizde asgari ücretin değil, azami ücretin konuşulması, kanun değil vicdan meselesi olmuştur.
Çünkü iktidarın mazotuna zam yaptığı çiftçiyle, asgari ücretini pula çevirdiği işçiyle, maaşını enflasyonla erittiği memurla helalleşip helalleşemeyeceği belirsizliğini koruyor...
Artık ülkemizde siyasilerin vizyonunun değişmesi lazım. Nanoteknoloji, yazılım, yenilenebilir enerji, yapay zeka gibi güncel konularla ilgilenmek varken, köhnemiş siyasi politikalardan, yandaşa, yoldaşa alan açan uygulamalardan, artık kurtulmanın zamanıdır.
Kalın sağlıcakla...