Türk siyasetindeki puslu hava, yapılan son anketlerde kararsızların birinci parti olarak çıkması, seçmenin artık çantada keklik olmadığının kanıtı olabilir.
Bu puslu tablo ile birlikte kararsızlarla beraber kararlı gibi görünenlerinde kafası bir hayli karışacak gibi duruyor.
Altılı Masa sürecinde bulaşık suyuna dönen türk siyaseti, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, herkes bir tarafa monte olurken, o bütün makamları mevkileri reddederek inandığını söylemekten geri durmadı.
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Millet İttifakı’nın yani Altını Masa’nın masasına, adayına ve HDP ile olan dirsek temasına karşı çıkması, siyasi duruşunu netleştirdi ve kendi liderlik anlayışını inşa etme isteğini güçlendirdi.
Yavuz Ağıralioğlu uzun süredir takip ettiğim bir siyasetçi ve yeni oluşumlar her zaman kadrajımda olmuştur.
Ağıralioğlu idealini, iddiasını, duruşunu hiçbir pazarlığa hiçbir menfaate meze etmeyen, inanmış ve inandığı gibi de yaşamaya azmetmiş bir vatan evladıdır. Verdiği demeçlerde kendilerini “İdealist ama marjinal olmayan, öngörüsü olan ama ön yargısı olmayan” diye tanımlayıp, “vatanla bayrakla sorunu olmayan” herkesi kucaklama idealine sahipler.
Yavuz Ağıralioğlu ve “Liyakatli şöhretsizler” olarak nitelediği yol arkadaşları artık birer birer sahaya iniyorlar.
29 Ekim'de Parti Genel Merkezinin açılışının yapılacağı kamuoyu ile paylaşıldı.
Türk siyaseti artık sadece güncel sorunlara çözüm bulmakla kalmayıp, geleceğe umutla bakma potansiyeli de barındırmalıdır.
Yeni oluşumun farklı toplumsal kesimlerle kuracağı etkili iletişim, toplumun hassasiyetlerine karşı duyarlı olması, toplumsal dayanışma çağrısı mutlaka karşılık bulacaktır.
Ağıralioğlu, toplumun farklı kesimlerinin beklentilerine cevap, sorunlarına çözüm bulacak bir lider olma potansiyeline sahip görünüyor.