BİR süredir dersimiz buydu. Ne zaman bir tenhada otursak ve iki lafın belini bükelim canlar desek dilimize bu düşüyordu. Her oturuşumuzdaysa bir başka açı buluyordu konu. Yeni açılımlar zihnimize berraklık sunuyordu.

BİR süredir dersimiz buydu.

Ne zaman bir tenhada otursak ve iki lafın belini bükelim canlar desek dilimize bu düşüyordu.

Her oturuşumuzdaysa bir başka açı buluyordu konu. Yeni açılımlar zihnimize berraklık sunuyordu.

Bahsimiz elbette mimari değil. Belediyecilik açısından ele alıyor değildik konuyu.

Bunlar ehlince zaten düşünülüp tasarlanmalı.

Derdimiz, sızımız başkaydı. Daha doğrusu başka olmasını istiyordu. O nedenle bir müddettir bu konuyu gündeme getiriyordu.

Demek ki, henüz geçer not alamamıştık.

Girişi olup çıkışı olmayan sokak için bu tabir kullanılıyor.

Bizler birer çıkmaz sokak değil miyiz?

Nice dostlar, yarenler bu çıkmaz sokakta kaybolmadılar mı?

Nefessiz kalmadılar mı?

Çoğumuzun içi bir nevi 'Dostlar Mezarlığı' değil mi?

BİRAZ düşünülürse hak verileceği ümidindeyim. Şöyle de bakabiliriz belki.

Bizler nice dost bildiğimiz sinelerde kaybolmadık mı?

Yitip gitmedik mi?

Yolumuza, izimize, tozumuza rastlayan oldu mu?

Çıkmaz sokak için bir ucu kapalı diyebiliriz. Yani geri dönme ve tekrar çıkabilme imkanı var.

Peki, içimizdeki çıkmaz sokaklar böyle mi?

Giren çıkabildi mi?

Girdiğimiz çıkmak sokaklardan bizler çıkabildik mi?

Vereceğimiz cevaplar bile tartışmalı olabilir. Bu sebeple üzerinde düşünmeyi fazlaca gerektiren bir konu olarak önümüzde duruyor.

GÜNDEME almak lazım. Hem de acilen.

Kaybedilen zaman telafisizdir zira.

İnişli çıkışlıdır insan…

Dolambaçlıdır.

Yokuşları çok olur yolların kimi zaman.

Çözümü ise farkında olmaktır.

İdrakten uzak tutmamaktır. Gündem dışına atmamaktır.

Bu dikkat devam ettirilirse aşılmaz değildir.

TÜM bunları derhatır edince meselenin ehemmiyetine biraz daha vakıf oldum.

Aklıma kaydettiğim sözlerden birkaçını yeri gelmişken buraya kaydetmek isterim.

  • İnsan insanın çıkmaz sokağı olmamalıdır.
  • Yüreğiniz dostlar mezarlığı olmasın.
  • Kalbiniz diriliş mekanı olsun.

Manaya, hakikate çıkmayan yollar çıkmaz sokaktır.

Kişiyi dünya meydanında sahipsiz bırakır.

YANLIŞ yollar yorucudur.

Ucu hakikate çıkmayan başlangıçlar ebterdir.

Bereket sırrı barındırmazlar.

Cevabı olmayan soruların peşine düşmek de buna benzer. Ya da gönülde cevabını bulmamız gereken sualleri nefse sormak sarp kayalardan kendini aşağıya bırakmaya benzer.

Dikkat etmeli. Ne yazık ki, çoğu defa yaptıklarımız bundan farksızdır.

Yanlışlıklar, yabanlıklar kalbimizde yer bulmamalı. Bu açmazlarımızı çoğaltır, açılarımızı daraltır.

Dahası gönüllerimizi daha fazla 'Dostlar Mezarlığı'na dönüştürür.

Yollarımızı kapamayalım.

Çıkmaz sokakları fark edip oralardan uzak duralım.

Bu nasıl mı olacak derseniz üzerinde düşünelim biraz derim.

Düşünelim.

Ki, çözüm bulabilelim.

Ne çıkmaz sokaklarda gönül yorgunluklarıyla halsiz düşelim ne de kalbimizi 'Dostlar Mezarlığı'na çevirelim.

Ya Selam!