Teknolojiyi oku! Akıllı telefonun ve bilgisayarınla internete 24 saat boyunca bağlısın.
Teknolojiyi oku! Akıllı telefonun ve bilgisayarınla internete 24
saat boyunca bağlısın. Teknolojiye dalıp insanları ihmal etme. Tam
tersine teknolojiyi seni insanlara daha çok bağlayan bir imkân
olarak gör. Amaç akıllı telefonuna gömülüp sosyal medyada amaçsızca
vakit öldürmen değil, insanlarla daha hızlı ve kolay iletişim
kurmandır. Sosyal ağın anlamlı bir bileşeni olmandır. Dahası sosyal
ağa anlam katmandır. Bilgiye daha hızlı ulaşmandır. Kendi
sorunlarını ve insanların sorunlarını daha hızlı çözmendir. Destek
olman ve destek bulmandır. Teknolojiyi amaç değil, araçtır.
Esneklik! Bazen esnek olmak istemezsin. Yanlış kararlarında
diretirsin. Ama problem çözücü yaklaşım esnek yaklaşımdır. Zararın
neresinden dönersen kardır. Fikir değiştirdiğinde vicdanın rahatsız
olmasın. Bu durumlarda prensiplerine bak. Eğer ki bir esneklik seni
prensiplerinden edecekse o esneklikten uzak dur. Bunun dışında,
seni değerlerinden, inançlarından ve prensiplerinden
uzaklaştırmayan konularda esnek olmanda hiçbir zarar yoktur. Unutma
ki hayatta en başarılı insan iyi bir B planı olan insandır. Her
zaman yola A planı ile devam edemezsin. Bütün değişkenleri tek
başına kontrol altına alamazsın. Kendini şartlama, yıpratma,
fikrinden vazgeçtiğin için insanların seni eleştirmesinden çekinme.
Bunun yerine içinde bulunduğun durumun baştakinden ne kadar
farklılaştığını gözlemle. Şartlar değişmişse senin davranışların da
değişmelidir. Bukalemunluk, kaypaklık ve ihanet seviyesinde olmayan
bir esneklik pek çok problemi çözmene yardımcı olacaktır.
Girişkenlik! Girişkenlik bazen seni korkutuyor. Kaybolduğunda yolu
sormaktan bile çekindiğin oluyor. Yeni bir iş aramaktan, borcunu
istemekten, iş kurmaktan çekiniyorsun… Girişkenlikten korkuyorsan
bir işe girişmeden önceki ve o işe giriştikten sonraki durumlarını
ayrıntılı olarak analiz etmende fayda vardır. Bu analizi yaptığında
girişkenliğin kaybettirmediğini görürsün. Yani işsiz bir birey
olarak medeni cesaretini toplayıp bir iş başvurusu yaptığını düşün.
Seni o işe almasalar da kaybedeceğin hiçbir şey olmayacaktır.
Tersine kazancın olur. Yeni bir tecrübe kazanmış olursun. Yani o
işe başvurmadan önce de işsizdin şimdi de işsizsin. İş kazanmadın
ama tecrübe kazandın. Olumsuz bir tecrübe mi oldu diyorsun? O zaman
şunu unutma: Ortalama 1 olumlu tecrübe 10 olumsuz tecrübenin
etkisini sıfırlar. Başvurduğun 11. şirkette hayatının işini bulman
ya da tanıştığın 11. kişinin hayatının aşkı olması küçümsenecek bir
durum değildir.
Sosyallik! Çevrenle bir bütün ol. Çevrenden güç ve renk al.
Çevrendeki insanlara tutun. Çevrende sadece iş arkadaşların
olmasın. Renkli bir çevre seni daha geniş görüşlü yapar. Ufkunu
açar. Çevrende tek eğitim seviyesinden, tek meslekten, tek
görüşten, tek milletten tek inançtan insanlar olması bakış açını
daraltır. Liseden iyi birkaç arkadaşın, üniversiteden iyi birkaç
arkadaşın, birkaç akraban, birkaç baba dostun… Herkesin yeri ayrı
olsun. Hepsiyle iyi bir iletişim kurman şart. Sosyallik toplumdaki
yerini iyi belirlemen, insanların içinde olmandır. İnsanlarla maddi
ve manevi anlamda alışveriş içinde olman ve bu akışı
reddetmemendir. Çevrendeki insanlarla bağlarını canlı tutmak için
fırsatlar kolla. Bir çevreye derinlemesine ait ol ve hangi çevreye
ait olduğunu belli et.
Üretken ol! Yapıp ettiklerinin somut sonuçlarına bir göz at. Ortada
ne var? Senin yaptığın ne var? Bir şey olmadığını düşünüyorsan
harekete geçmenin vakti gelmiştir. Üretmek zor değil. Yeter ki
deneyip sonucunu gör. Üretmenin ölçüsü insanlara öncelikle yük
olmamak sonra da faydalı olmaktır. Kendi geçimini kendin
sağlayabiliyorsan bir şeyler üretebiliyorsun demektir. İnsanların
sıcak bir havada gölgesinde dinlenebileceği bir ağaç dikebiliyorsan
üretebiliyorsun demektir. En önemlisi de değer ve prensip
oluşturabiliyorsan ve örnek bir insansan üretebiliyorsun demektir.
Dikkatli ol. Ürettiğin her şeyi para ile ölçme. En değerli şeyler
parayla satılmayanlardır. İnsanların seni takdir etmelerini de
bekleme. Bu durum da çoğu zaman hayal kırıklığına uğratır. Sadece
sen ürettiklerinin farkında ol. Bu seni mutlu etmeye yetsin.
Lider ol! Çevrendeki insanlar her zaman gerçeklerin farkında
olmayabilirler. Farkında olsalar bile ne yapılması gerektiğini ve
işe nereden başlanması gerektiğini bilemeyebilirler. Bazen
yönlendirilmeye ihtiyaç duyarlar. Bazen onlar tutuşturacak birazcık
enerjiye... Bu gibi durumlar için hazırlıklı ol. Liderlikten
korkma! Liderlik düşündüğün kadar zor değildir. Her zaman herkesi
yönlendirmek zorunda değilsin. Yere ve zamana bağlı olarak belli
yerlerde ve zamanlarda kontrolü sağlaman ve insanları doğru
bildiğin şekilde yönlendirmen yeterlidir. Mesela bir öğretmen
olarak eğitim ortamında ya da bir gazeteci olarak medya ile ilgili
konularda insanları yönlendirmen yeterli olur.