Bu konuda birkaç kelam yazamadan geçemeyeceğim. Konumuz, CİMER ihbarıyla ortaya çıkan adına 'yenidoğan çetesi' dedikleri şeytani bir örgüt. En hafif ifadesiyle ahlaksız, insafsız ve vicdansız kişilerin; para karşılığında yeni doğan bebekleri hastane köşelerinde, yoğun bakım ünitelerinde günlerce süründürdükleri hatta ölümlerine sebep olduklarını öğrendik!
Ne acı ki bu bebeklerin bir kısmı sağlıklı olmasına rağmen, ailelerine yalanlar söylenerek sahte raporlar düzenleyerek hasta olduklarına ikna ediliyor ve üç kuruş fazla para almak için bebekleri yoğun bakıma sevk ediyorlar.
Bu örgüt şuan için 5 ayrı kategoride suçlanıyor;
· Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgüte üye olmak, örgüt adına faaliyet yürütmek.
· Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi (bebek ölümlerine atıf)
· Nitelikli dolandırıcılık (SGK üzerinden alınan haksız ödemeler)
· Resmi belgede sahtecilik
· Rüşvet
Adalet Bakanlığının paylaştığı son bilgilere göre çetenin üyesi olduğu düşünülen 47 şüpheliden 22’si tutuklanmış. Çetenin ilişkili olduğu düşünülen 9 özel hastanenin ise ruhsatlarının iptal edildiği bildirilmişti.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ise Türkiye'nin gündemindeki 10 bebeğin ölümüne neden olan "yenidoğan bebek çetesi" ile ilgili yaptığı açıklamada, "her türlü ceza ve önlemin alınacağını" vurgulayarak “Maalesef insanlıktan nasibini almamış bazı kişilerin organizasyonuyla gündem meşgul ediliyor. Gerçekten canice, kabul edilemeyecek illegalite” mesele olduğunun altını çizmiş ve işin peşini bırakmayacaklarını söylemiştir.
Çete üyelerinin canice davranışlarının neticesinin kendilerine günlük getirileri, inanmayasınız ama sadece 8 bin TL… Bir insan hayatı bu kadar ucuz ve değersiz olabilir mi veya bir insan onurunu, vicdanını bu fiyata satabilir mi?
Sağlık Bakanlığı ve SGK’nın pek çok özel hastaneyle olan sözleşmelerine bağlı olarak, doğum sonrası bebek ölümlerini azaltmak için yenidoğanların kaldığı yoğun bakımlara günlük 8000 TL ödeme yapılıyormuş. Örgüt bunu bildiği için devleti dolandırmak adına bebekleri kullanıyormuş. İlk belirlemelere göre 19 özel hastane ve birçok "112 Acil" personelini birlikte hareket ettikleri ve suç örgütüne üye oldukları belirlenmiş.
Bu konuda polis fezlekesinde, yenidoğan bebeklerin sağlık durumları kötü gösterilerek uzun süre yoğun bakımda tutulduğu ve böylece SGK’dan yüksek meblağda ödeme alındığı ifade ediliyor.
Böyle vicdansız kişilerin bir doktor veya sağlıkçı olarak yıllarca aramızda dolaşmış olması konusunda çok üzgünüm. Kaybedilen bebek canları geri gelmeyecektir ancak gerek toprağa verilen yavruların annelerinin gerek kamuoyunun da vicdanını bir nebze rahatlaması için çeteye mensup tüm suçluların tespiti ve en ağır şekilde haklarında hüküm verilmesini bekliyoruz.
Bir yılı aşkın süredir İsrail’in masum bebekleri nasıl canice infaz ettikleri bu köşelerde yazıp duruyoruz. Demek ki içimizde de bu denli canileri mevcutmuş, ne acı ki belki de belirlenmeyen daha niceleri vardır!
Bunu da nereden çıkardın diye sormayın!
Çünkü bu meseleyle ilgili soruşturmayı yöneten savcının tehdit edildiğini de öğrenmiştik. Mustafa Kemal Zengin isimli bir zata ait olduğu iddia edilenden ve savcının odasında çekildiği düşünülen görüntüler medyada yer almıştı.
Soruşturma savcısına "İçeridekileri sal, benimle fotoğraf çekip paylaş, sana kimse dokunamaz" diyen Mustafa Kemal Zengin savcının ailesine yönelik tehditlerini ise şu cümlelerle ifade etmişti: "Seni korumak yetmez, markete giden eşini, camiye giden babanı, çocuklarını da korumak lazım. Bu adamlar devlet için yurtdışında operasyon yapan kişiler, sokakta mermiye kafa atacak 500 adamları var." Demişti.
Ancak savcı geri adım atmamış ve bu kapsamda soruşturmayı derinleştirmişti.
Yukarıda ki bir cümlenin özellikle altını çizmek istiyorum. İfade şu: “… İçeridekileri sal, benimle fotoğraf çekip paylaş, sana kimse dokunamaz".
O halde Mustafa Kemal Zengin ile fotoğraf çekilen tüm bürokratlar ve savcılar zan altındadır. Özellikle arşivler taranmalı ve bu zat ile aynı fotoğraf karesini paylaşan savcıların kaptığı dosyalar tekrardan incelenmedir.
Usulsüzlükler ve rüşvet çarkına alet olmuş her kim varsa bu çete mensupları kadar suçludur. Öldürülen tüm bebeklerin kanında onlarında payı vardır.