AK Parti ve dolayısıyla Cumhurbaşkanının, Cumhur ittifakını genişletmek ama özelliklede bu bünyeye saadet partisini entegre etmeye gösterdiği hassasiyet, önem ve kararlılığın nedenleri ve niçinlerine doğru cevaplar verebilmek için saadet partisini iyi tanımak ve analiz etmek gerekmektedir.
AK Parti ve dolayısıyla Cumhurbaşkanının, cumhur ittifakını genişletmek ama özelliklede bu bünyeye saadet partisini entegre etmeye gösterdiği hassasiyet, önem ve kararlılığın nedenleri ve niçinlerine doğru cevaplar verebilmek için saadet partisini iyi tanımak ve analiz etmek gerekmektedir.
Saadet partisi, millet ittifakının toplumsal meşruiyet kaynağı, farklı ses, tını, söylem ve ideolojilerin çimentosu, pastanın tadı, lezzeti ve çileği konumundaki nevi şahsına münhasır özel, muhafazakar ve geçmiş bakiyesi itibariyle bütün partilere oranla kıymetli bir oluşumdur.
Bu kıymetli özellikleri dolayısıyla saadet partisi, hangi ittifakta yer alırsa bahsini yaptığımız bütün bu özel ve anlamlı değerleri, katkıyı ve harcıda o tarafa taşımış olacak ve o tarafın sarkık, dökük ve deforme taraflarını kamufle edecek ve meşruiyetini pekiştirmiş olacaktır.
Öyle ki millet ittifakı kendi bünyesine HDP'yi dahi entegre etse, saadet partisi toplumsal şiddeti ve yükselecek tepki seslerini ve bu seslerin ulusal boyutta rahatsızlık yaratma potansiyelini göğsünde yumuşatan ve çekilebilir bir ölçeğe indirgeyen mümtaz bir oluşumdur.
Saadet partisi, yarım asırlık siyası hayatına rağmen henüz hanesine yolsuzluk, arsızlık, rüşvet, nepotizm, ilkesizlik ve dini sadece ve tamamen istismar amaçlı kullanmak gibi olumsuz yakıştırma ve etiketlerin muhattabı olmayan temiz kalmış birkaç partinin zirvesinde bulunmaktadır.
Saadet partisi, sayısal ve maddi değere tekabul eden bütün faktörleri, sahip olduğu özgül değer ve ağırlık skalasının altında ezen, %1'lik oy oranına sahip olduğu zamanlarda dahi özenle ve şiddetle aranan, gönlünün alınması ve çalınması amaçlı binbir türlü komplimanların yapıldığı ilk ve tek partidir.
Bütün bunların üzerine birde bu partinin kurucusunun, genel başkanının ve adil düzen vurgusunun fikir babası ve uygulayıcısının müşfik, naif, saygın, nazik ve son derece zeki bir bilim adamı olan merhum Prof Dr.Necmettin Erbakan olduğunu ve öylesi bir liderin hareketin her hücresine sinmiş olduğunu hesaba katarsak,cumhur ittifakına neden entegre edilmek istendiğinin anlamlı cevaplarınıda bulmuş olacağız.
Kurucusu, genel başkanı ve fikir teorisyeni olarak merhum Necmettin Erbakan'ın bıraktığı en özel miraslarının başında gelen saadet partisi, sağlığında, şiddetle eleştirdiği, onaylayıp tastik etmediği kişi ve oluşumlara yamalamak merhuma yapılabilecek en büyük ihanet olacağı kanısındayım.
Dolayısıyla böylesi bir risk, vebal ve günah herkesin kolaylıkla yüklenebileceği bir ağırlık değildir. Böylesi bir yanılgı ve gaflet içerisine girecek herkes, evvela merhumun ve sonra onun emaneti olan saadet partisinin ve elbette ki bütün siyasi partilerin kronik tabanından daha mühim yöne düşen tabanının, özgün ve özgül ağırlığının altında ezileceklerdir.
Yarım asırlık tertemiz bakiye, maneviyata yüklenmiş hasbi değer, din ile bilimin ahenk içerisinde harman edildiği bu parti, teklif edilecek hiçbir rüşvet, makam, mevki ve kazanca heba edilmesi ve hatta böyle birşeyin tahayyülü dahi mümkün olamayacak aziz bir hatıra ve partidir.
Saydığımız veya unuttuğumuz daha birçok değeri, özelliği, anlam ve hürmeti hak etmiş bu hareket, mevcut yöneticilerin bizden daha iyi bildiği, tanık olup kanıksadığı ve dolayısıyla en küçük bir lekeye mahal vermeyecek hassasiyeti göstereceklerine kuşku duymuyorum.
Daha düne kadar bahsettiğimiz bütün ruhani değerlerini ayaklar altına alıp dalga geçenler ve aşağılayanların, sanki hiçbir şey olmamış, yaşanmamış ve söylenmemiş pişkinliğini takınıp hem merhumun kabrini ziyaret ve hemde mevcut yönetime ikircikli ve samimiyet yoksunu tebessümleri ibretle ve alaycı şekilde taban tarafından takip edilmektedir.
Bütün bunların bir lahsa ıskalanması, anlık bir gaflet ve düşülebilecek bir yanılgı sonrası yapılabilecek nahoş bir hareket, yapanların sonunu getirecektir. Biz, yöneticilerden saadet partisine yakışır tavra halel getirecek en küçük bir düşünce ve davranıştan şiddetle kaçınacaklarına olan inancımızı muhafaza ederken aynı hassasiyetin yönetim tarafından gösterileceğine inanıyoruz.
Bizi mahçup etmeyin...