Kurtuluş savaşının lideri,Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün vefatından sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti neden uçmadı, neden dünyada süper güç olmadı,
Kurtuluş savaşının lideri,Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün vefatından sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti neden uçmadı, neden dünyada süper güç olmadı, neden Kurucu Liderin gösterdiği 'muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma' hedefine ulaşamadı? Neden 85 yılda bu hedefler gerçekleştirilemedi? Neden 'istikbal göklerdedir' hedefi daha önce gerçekleştirilemedi? Neden enflasyon, faiz ve işsizlik % 0'a indirilemedi veya indirilemiyor; döviz kurları da makul seviyelere (Örneğin bir dolar bir TL ya da bir buçuk TL civarında tutulamadı) tutulamadı veya tutulamıyor, GSMH 30 trilyon dolar, kişi başına milli gelir ise 50 bin dolar seviyelerine getirilemedi?
Bu konuda Amerika, Avrupa, Güney Kore ve Japonya'nın fazlası ne, Bizim eksiğimiz ne?
Neden öğrenilmiş çaresizlik içindeyiz?
Neden 'bizden adam olmaz, biz yapamayız' felsefesine sahibiz?
Hani biz 'Müslümanız, Türküz, doğruyuz, çalışkanız, zekiyiz…' diyorduk!
Neden? Neden? Neden?
Buradaki sorumluluk Devletin mi, sistemin mi, yöneticilerin mi, Milletin mi yoksa bizim habire dibinizi oymaya çalışan emperyalizm/dış düşman ve onların iç uşakları mı? Elin Batısı, Güney Koresi, Japon'u, Alman'ı; gelişirken, kalkınırken ve çok çalışırken ve biz ikinci dünya savaşında yerle bir olmamışken bizim elimiz armut mu topladı? Bu hususları hep birlikte sorgulayalım!
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Türkiye Cumhuriyeti Devletini iki temel üzerine kurmuştur: Birincisi Kutsiyetimiz, ikincisi de Türk Milli kültürüdür. Demiştir ki 'Cumhuriyet temeli ahlak ve kültür olan bir ülküdür. Devam edelim! 'Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır'. Kurucu Lider 'İstikbal göklerdedir' demiştir, devam edip bir sözünü daha hatırlatalım 'Orta Asya'da dinleri, dilleri, tarihleri ve kültürü bizimle aynı olan Milletler vardır, bir gün Sovyetler Birliği dağılacak ve onlar bağımsızlığına kavuşacak. Onlar bize gelemez, biz onlara gideceğiz ve bu duruma hazırlıklı olmalıyız.'
Peki 85 yıldır bu konuda daha önce yeterince hazırlık yapabildik mi? Hayır.
Türk Milli kültürümüzü koruyabildik mi? Hayır. Yemeği sol elle yiyoruz, eve ayakkabı ile giriyoruz, Noel kutluyoruz, pagan kültürü olan çam ağacı süslüyoruz, baby shower kutluyoruz, aşağılıkça cadılar bayramı kutluyoruz. Bize ne bunlardan!
Japonlar gibi ruh ve mana köküne, değerlerine, kültürüne bağlı kalarak ve sahip çıkarak gelişemiyor muyuz, çağdaş/uygar/modern olamıyor muyuz?
Biz Müslümanız ve Türküz! İslam dininde ve Türk Milli kültüründe bu olgular var mı? Yok!
Yeterince ahlaklı mıyız, çok doğru ve dürüst müyüz, çok çalışkan mıyız, her birimiz görevimizi en iyi yapıyor muyuz, kültürel çözülme/toplumsal yozlaşma/ahlaki dejenerasyona yeterince karşı koyabiliyor muyuz, sağlıklı iletişim sağlıyor muyuz, kurallara uyuyor muyuz, herşeye ve herkese saygı duyuyor muyuz, Devlete/bireye güveniyor muyuz? Kocaman bir hayır. Maalesef!
Türkiye son 20 yılda Türk Keneşini kurdu, Türk Devletleri Teşkilatını kurdu ve Turan Birliğini kurmaya çalışıyor.
Son 20 yılda uzay ve havacılık sanayinde atılım yaptı, savunma sanayinde yerlilik oranını % 20'den % 80'e çıkardı. 12.000 olan fabrika sayısını 74.000'e, 192 olan OSB'leri (Organize sanayi bölgeleri) 340'a, 34 olan tersane sayısını 87'ye çıkardı. İHA, SİHA, TİHA, SİDA, İKA; uçak gemisi, ada grubunda yeni fırkateynler, reis grubunda ilk milli denizaltılar, NATO'nun 42 test standardını geçen dünyada ilk ve tek MPT-76 piyade tüfeğini, tank, obüs, top, bomba, füze; yıldırım, bora, tayfun füzeleri; karadan, havadan ve denizden atılan ve menzili 1000 km'yi bulan füzeler; hürkuş, hürjet, gökbey, atak-1, atak-2 helikopterleri, insansız savaş uçağı kızıl elma, yüzde yüz yerli ve milli savaş uçağı KAAN'ı … üretti. Bunlar sadece 750 gizli savunma sanayi projesinden Devlet tarafından bilinmesine izin verilenlerdir!
Bugün Türkiye dünyada, İHA, SİHA, TİHA, SİDA, İKA üreten 3 ülkeden; helikopter ve helikopter motoru ile uçak ve uçak motoru üreten 4 ülkeden biri; petrol ve doğalgaz aramaları için derin deniz sismik araştırma ve sondaj gemilerine (Barbaros ve Turgut Reis sismik araştırma gemisi; Fatih, Yavuz, Abdülhamit Han ve Alparslan sondaj gemileri) sahip 6 ülkeden; kendi uçak gemisini üreten ve sahip olan 12 ülkeden biridir.
Gazi Mustafa Kemal 'İstikbal göklerdedir' dedi. İstikbal eşek heykelinde, sarhoş adam heykelinde, başpiskopos heykelinde, sünger heykelinde, ayı heykelinde… demedi.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK siyasi, idari, askeri, ekonomik, bilim ve teknolojik, savunma sanayi, altyapı, ulaşım vb. alanlarda az zamanda çok büyük işler başardı, önemli atılımlar yaptı. 1926 yılında Almanlarla ortak uçak fabrikası kurdu, onun döneminde Nuri Demirağ tarafından uçak fabrikası ve gök okulu kuruldu, Vecihi Hürkuş havacılık alanında önemli işler başardı. Anti Siyonist, anti emperyalist ve anti kapitalist politikalar izledi. Mason localarını kapattı.
Ancak, Kurucu Liderin vefatından sonra gelen ve onun yolundan gittiğini iddia eden yöneticiler (İ.İ.) tarafından tüm savunma sanayi tesisleri, uçak fabrikaları kapatıldı, mühimmat fabrikaları patlatıldı ve sahipleri öldürüldü ve yakılarak küle çevrildi, mason locaları tekrar açıldı, Türkiye emperyalizme sömürge, köle ve meze edildi; devrim arabası engellendi, gümüş motor fabrikası kapatıldı. Türkiye 70 cente muhtaç edildi; Millet açlığa, yokluğa, kuyruklara mahkum edildi. İkinci dünya savaşı sırasında Hava Kuvvetleri komutanı tarafından yerli uçak siparişi vermek yerine, Marshall yardımları kapsamında bedava Amerikan uçakları alındı. Bir Milletin istikbaline ve yerli hava savunma sanayinin gelişimine tarihin görebileceği en büyük ihanetlerinden biri yapıldı. Eğer bu ihanet yapılmasaydı Türkiye gününüzde dünyada, hava savunma sanayinde ve göklerde bir kaç numara ya da bir numara olurdu.
Bu Millet ikinci dünya savaşı yıllarında açlıktan ve yokluktan çalı şüpürgesi tohumunu ve mısır koçanını un yapıp yedi! Zihin konforundan çık ve sorgula…???
Dünyada ilk uçak gemisi 1918'de İngilizler, ikinci uçak gemisi de 1920'de Amerikalılar tarafından yapıldı. Biz ise ilk uçak gemimizi (TCG Anadolu) 2023'te ürettik ve denize indirdik.
Dünyada ilk kez derin deniz sondajı sonucunda açık denizde, 1948'de doğalgaz keşfedildi. Biz ise ilk kez 2020'de Karadeniz'de Sakarya gaz sahasında Cumhuriyet tarihinin en büyük rezervine sahip doğalgazı keşfettik.
Dünyada ilk kez 1961'de uzay aracı ve uydu üretildi. Biz ise ilk yerli ve milli uydumuzu 2017'de üretimine başlayıp 2023'te uzaya fırlattık.
Dünyada ilk hızlı tren 1964'te üretildi ve devreye alındı. Biz ise ilk kez 2009'da hızlı tren hizmetini devreye aldık.
Bu hizmetler ve ürünler neden bundan 70 sene, 50 sene ya da 30 sene evvel hayata geçirilmedi ve devreye alınmadı? Sogula, düşün ve beyninin hakkını ver!
Türkiye'nin, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün vefatından sonra, 85 yılda muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkamamasının, süper güç olamamasının, Norveç olamamasının nedenleri kısaca şunlardır: Yukarıda ifade ettiğim hususlara ilave olarak birincisi toplumun ilerici-gerici, çağdaş-yobaz, Batıcı-Doğucu, laik-anti laik, Türk-Kürt, Alev-Sünni, sagcı-solcu vb. kamplara bölünmesi ile sosyolojik/psikolojik/ideolojik/politik depresif çatışma içine girmesi ve enerjisini tüketmesidir. Emperyalizmin entrikalarına ve altıncı kol faaliyetlerine maruz kalarak yalanlara kanmasıdır. İkinci olarak etnik ve mezhep üzerinden toplumun ayrışmaya gitmesidir. Üçüncüsü Batı Emperyalizminin tüm terör örgütlerini Ülkemizin üzerine sürmesi sonucunda demografik ve ekonomik çok büyük kayıplar yaşanması. Bu konuda Ülke 55 bin can, 2 trilyon dolar kaybetti. Dördüncü olarak Türkiye'nin sürekli kur, faiz ve enflasyon üzerinden Siyonist, emperyalist ve kapitalist barbar saldırılara maruz kalmasıdır. Beşincisi Ülkemizin her on yılda bir emperyalist destekli askeri darbelere, seçilmişlerin idam edilmesine, ekonomik krize maruz kalmasıdır. Altıncısı hain ve satılmışların çok çıkması, hiç bitmemesi, Milletin sırtında asalak gibi mandacı ve himayecilerin sürekli yaşamasıdır. Yedincisi eğitim, kültür, vergi, kamu personeli rejimi ve hukuk alanında köklü, kesin ve keskin yapısal reformların hayata geçirilememesidir. Sekizincisi ve sonuncusu da seçmeninden seçilmişine, yönetileninden yönetenine kadar Millet olarak vatanseverlik, dürüstlük, yüksek görev ve sorumluluk bilincine sahip olunmamasıdır. Hem Kutsi olarak hem de Milli birlik ve beraberlik bağlamında bilinç ve şuur eksikliğinin mütemadiyen devam etmesidir.
Herşeye rağmen Millet olarak bir gün tüm güçlüklerimizi, kırılganlıklarımızı, kronikleşen Milli bilinç ve şuur eksikliğini aşacağız.
Bu arada Selahattin Eyyubi, Alparslan, Osman Gazi, Fatih, Yavuz, Abdülhamit ve Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları ile tüm Kutsiyet ve Vatan şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Ruhları şad olsun!
Allah Müslümanı ve Türkü korusun!
Çünkü bütün dünya günümüzde, Müslüman Türk'ün barış/demokrasi/medeniyet/adaletini bekliyor.
Saygı ve selamlarımla…