Mağduriyetler ülkesi olduk. Bir süredir bu mağduriyetleri gündeme taşımaya çalışıyorum bu köşeden! Üzülerek belirtmeliyim ki sürekli yenilerini duyuyorum. Memur Öğretmenler de onlardan biri.
Mağduriyetler ülkesi olduk. Bir süredir bu mağduriyetleri gündeme taşımaya çalışıyorum bu köşeden!
Üzülerek belirtmeliyim ki sürekli yenilerini duyuyorum. Memur Öğretmenler de onlardan biri.
2012 yılında bir yönetmelik değişikliği yapılmış bu değişiklikle birlikte MEB Eğitim Fakültesi mezunu, formasyon sahibi memurların öğretmen olması engellenmiş.
Kanunun kendilerine verdiği haklarını yapılan yönetmelik değişikliği ile bir gece içerisinde kaybetmişler anlayacağınız!
Farklı bir atama planlaması ve yönetmelik düzenlemesi ile 'aday öğretmenliğe' geçmek isteyenlerin Eğitim Öğretim Hizmetleri sınıfına geçişleri sağlanarak yaşanan mağduriyetin giderilmesi gerekiyor.
Kadrolu olarak halen kamu kurumlarında mezuniyet dışı unvanlarda mesai harcayan Memur Öğretmenler'e 2010 yönetmeliğinde olduğu gibi en az yüzde 3 kontenjan açılmalıdır.
Yetersiz kadro ve kısıtlı atama kontenjanları sebebiyle ülkemizin öğretmen ihtiyacını karşılayan Eğitim Fakültesi mezunlarını
farklı kurum ve kuruluşlarda çalışmak zorunda bırakmak hiç adil değil.
Kanunların yönetmelikle değiştirilmesi mümkün değil. Öyle ise 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu uygulanmalıdır.
2010 tarihli yönetmeliğe göre eğitim durumu öğretmenliğe uygun olan devlet memurları, Milli Eğitim Bakanlığı'nın atamalarında kendilerine kanun mucibince ayrılan yüzde 3 oranında kontenjan uygulaması ile asıl mesleklerine nasıl geçiş yapıyorsa bugün de yapabilmelidir.
Bu kazanılmış bir haktır. Anayasamızda var olan kazanılmış haklara saygı ilkesi çerçevesinde konuya baktığımızda Memur Öğretmenlerin mağduriyetlerinin son bulması gerekmektedir.
Bu konudaki çözüm önerileri de oldukça makuldur.
1. İlgili yönetmeliklerin değiştirilmesi veya yeni bir yönetmeliğin çıkarılmasıyla yaklaşık 7 yıl aradan sonra yapılacak çalışmalarda, aday öğretmenlere ayrı bir atama takvimi ve kontenjanı veya ilk ataması yapılacak öğretmen kontenjanının yüzde 3' lük kısmı Memur Öğretmenlere ayrılabilir.
2. Halen 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/A maddesi uyarınca çalışıyor olması,
3. Atamaların hizmet yılı üstünlüğü esas alınarak asil olarak yapılması,
4. Atamalarda zorunlu hizmet alanlarında görev yapmak da dahil gerekirse sözleşmeli atamaya ek sağlık ve aile birliği mazeretinden feragat şartı da getirilebilir.
Gerekirse sözleşmeli aday öğretmen olmak isteyen memur öğretmenlerimizin başta kadro feragati olmak üzere yaşamsal mağduriyet olan kurulu düzeni, aile birliği, zorunlu hizmet alanları gibi şartlar dahilinde gönüllü hizmeti kabul etmeleri ve MEB ailesine bu şartlarda sözleşmeli öğretmen olarak katılma istekleri de göz önünde bulundurulmalıdır.
Belirtilen şartlara sahip ve sayıları mahdut olan memur öğretmenlerin, arz ve taleplerinin gerekli hassasiyetin gösterilerek gerçekleştirilmesi, kurumun personel ve hizmet politikasına da ters düşmeyecek barışçıl yasal düzenleme ile '2023 Eğitim Vizyonuna' yakışır şekilde yapılması en büyük temennileri.
Öyleyse üstüne basa basa tekrar edelim.
Milli Eğitim Bakanlığı sadece ufak bir yönetmelik düzenlemesi ve planlaması ile bu mağduriyeti ortadan kaldırmalıdır.
Adil olmanın gereği onu yerine getirmektir. Sözde adalet yerini uygulamaya bıraktığında mağduriyetlerin ilacı olacaktır.