19 yaşında bir katil Semih Çelik!

Önce kız arkadaşı olan Ayşenur Halil'i yarım saat sonra ise Fatih'te buluştuğu eski sevgilisi İkbal Uzuner'i vahşice öldürdükten sonra Edirnekapı Surları'ndan atlayarak intihar etti.

Günlerdir Türkiye bu olayın etkisinden kurtulamıyor.

Cani Semih Çelik'in İkbal Uzuner'i katlettiği surların üzerine yazılan "Kutular sana hasta" yazısı dikkat çekti.

Kutu tarikatı, Satanizm temelli mistik ve okült uygulamaları içeren bir inanç sistemi olarak biliniyor. Çoğunlukla gizemli ritüelleri ve toplumdan uzak, izole yaşam tarzlarıyla tanınan tarikat satanizmin etkisi altında olan bir yapı. Şeytan'a tapma ya da ona atfedilen güçlere saygı gösterme gibi inançları içinde barındırıyor.

Ritüelleri, sembolleri ve uygulamaları benimseyen bireyleri tanımlamak için Kutu Satanist terimi kullanılıyor. 

Genellikle geleneksel dini inançlara ve ahlaki değerlere karşı duruş sergileyen Kutu Satanistler, sembolik nesnelere ve ritüellere olan bağlılıklarını ön plana çıkararak bu inançlarını ifade ediyorlar. 

Tarikatın üyeleri çoğunlukla gizlilik içinde hareket ederken, kendilerine özgü bir dil ile semboller kullanarak iletişim kuruyorlar. Satanist ayinlerinde, şeytani semboller, ters haçlar ve pentagram gibi ikonografi sıkça kullanıyorlar.

Anton LaVey tarafından 1966 yılında kurulan Şeytan Kilisesi’nden ilham alan modern Satanizm, hem ateist hem de teistik grupları kapsayarak çeşitli inanç sistemlerinden besleniyor. Kutu tarikatı da bu öğretilerden etkilenmiş bir yapıya sahip. 

Bu yazıyla birlikte Çelik’in gerçekleştirdiği katliam sonrası evinde bulunan satanist objeler ve aile fertlerinin ifadeleri, satanist bir grubun bu korkunç olayların ardında olduğu yönündeki şüpheleri artırdı. 

Özellikle Discord ve Telegram kanallarında satanist grupların kız çocuklarını tuzağa düşürerek adres ve aile bilgileriyle şantaj yaptığı da ortaya çıktı. 

Bir gazeteye konuşan M.Y isimli eski bir satanist, Semih Çelik’in satanistler arasında tanınan biri olduğunu söyledi. Cinayetin planlanmış olduğunu vurgulayan M.Y bunların buz dağının görünen yüzü olduğunu belirterek, "Hiçbir satanist bir eylemi tek başına gerçekleştirmez, kimseden emir almadan bir cinayet işleyemez" ifadelerini kullandı.

Gazetede yer alan haberde M.Y., özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin satanist grupların hedefi haline geldiğini belirterek, bu grupların sosyal medya ve uygulamalar üzerinden örgütlendiğini söyledi. Discord gibi platformlarda gizli sohbet odaları açan bu gruplar, gençleri etkileyerek onları ayinlerine dahil ediyor. Çelik'in cinayetleri, M.Y.'nin söz ettiği yöntemlere birebir uyuyor: genç yaş, sosyal medya etkisi ve yalnızlaşmış bir birey profili. 

M.Y., bu tür olayların buz dağının yalnızca görünen yüzü olduğunu ve Türkiye'de birçok gizli satanist ayinin hala sürdüğünü belirtti. Harabe binalar, depolar ve bazı atıl durumdaki kiliselerin satanistlerin düzenli buluşma noktaları olduğuna dikkat çekti.

Babası, oğlunun psikolojik sorunları olduğunu belirtirken annesi, oğlunun bir süredir "intihar eğiliminde" olduğunu açıkladı.

Öncelikle anne babalara büyük görevler düşüyor. Çocuklarımız yalnızlık mı hissediyor, arkadaş çevresi kim, bilgisayarda ne yapıyor bunların çok iyi kontrol edilmesi ve çocukla sürekli iletişim halinde olunması gerekiyor. Anne ve baba çocuğu yönlendirmezse, onunla ilgilenmez ise mutlaka onunla ilgilenenler olacaktır. Bu her zaman iyi niyetli kişiler olmayabilir. Çoğu zamanda olmuyor. Öyle bir sistem kurmuşlar ki özellikle internet üzerinden çocukları ağlarına düşürüyorlar. Birçok çocuk, genç kendini bataklığın içinde buluyor, sonu da hiç iyi olmuyor.

Medya da saçma sapan gündüz kuşağı programları yerine örneğin satanizm gibi sapkın inanışların yanlışlığını anlatan programlar yapılsa ne olur? Reyting getirmiyor mu? Kim kimin karısı ile kaçmış gibi ahlak dışı yayınlar ile toplumu iyice mankurtlaştıran programlar kadar değeri mi yok yoksa! Kim bu gidişata dur diyecek?

Güvenlik güçlerimiz de bu sapık satanist tarikatlara yönelik önlem almalı ve kökünü kurutmalıdır. Ayin yapacak tek yer bulamamalılar. Kedi kesiyorlar, köpeklere tecavüz ediyorlar,  rahatça ayin yapıyorlar. Birbirleri ile irtibatı kesilip yasal önlemler alınmalıdır. Bunların hepsi potansiyel birer katil adayıdır. 

Devletimiz Discord gibi sitelere nefes aldırmamalıdır. Suç işleyen serbestçe dışarda dolaşmamalıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seri suçlar için tutuklama olacak. Suç işleyenin tutuklaması kolaylaştırılacak. Onlarca suç kaydı olanlar tutuklu yargılanacak” dedi. Umarız yargı sistemine gerekli düzenleme gelir. 

Bu toplum düzelmek zorundadır. Biber gazına hemen zam gelmiş. Her şeyden fırsatçılık yapan bir toplum olmaktan vazgeçmemiz daha doğrusu biber gazı ile dolaşmak gereksimi duymamak gerekiyor. Bu korku ikliminden çıkmak için hep birlikte hareket etmek zorundayız. Yoksa işimiz gerçekten çok zor. Zararın neresinden dönersek kar denilerek artık herkesin aklını başına alması lazım. Artık kimsenin daha fazlasını kaldıracak gücü kalmadı.