Henüz 20 yaşına girmemişti…

Şu an hayatta değil…
Filistinli Nabeel Hasan’ın babası Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup yazarak,
10 yıl İsrail zindanlarında kalmış bir Filistinli olarak çocuğu büyürken yanında
olamadığını, çocuğunun İsrail zulmü altında babasız büyüyen bir çocuk
olduğunu, hayatta kalabilsin, özgürce yaşayabilsin diye onun annesi ile
Türkiye’ye sığındığını ama Türkiye’de korkunç bir olay ile öldüğünü beyan etti.
Mektupta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen baba “Elem dolu yüreğimle,
sizden hakikati ve adaleti bekliyorum” diyerek mektubunu Cumhurbaşkanına
ulaştırdı.

Gybhkm

Peki Nabeel Hasan’ın başına ne geldi? Avukatı Gülden Sönmez’in basın mensuplarına ulaştırdığı bilgileri sizle aynen paylaşmadan önce son olarak Sönmez ile görüştüğümde olayla ilgili maalesef henüz bir gelişmenin olmadığını söyleyeyim.

“29.05.2023 günü, kendisine gelen parayı çekmek için elinde ödeme belgesi olduğu halde döviz bürosuna giden Filistinli genç, parası ödenmeyince biraz daha iyi Türkçe bildiği için arkadaşı Nabeel Hasan’dan yardım istemiştir. Nabeel Hasan ve diğer arkadaşı yardım için geldiğinde, paraları ödenmemiş, döviz bürosundan kaba bir şekilde iteklenerek kovulmuşlardır. Aralarında çıkan tartışmaya komşu esnaf da dahil olmuş ve aralarında sivil bir polisin de yer aldığı tartışma büyümüştür.

Olaya sivil polisin çağrısı ile polis müdahalesi olmuş ve gözaltına alınan henüz yirmili yaşlardaki üç Filistinli genç ve olaya karışan diğerleri Başakşehir Polis Merkezi’ne götürülmüşlerdir. Elinde belgeyle sadece 400 Dolar kendi parasını 7/24 açık olan dövizciden çekmek isterken, tuhaf, aşırı ve olağanüstü bir şekilde “YAĞMA” suçuyla suçlanan üç Filistinli genç Küçükçekmece Savcılığına ve ardından da Küçükçekmece Sulh Ceza Mahkemesine sevk edilerek, yine olağan prosedüre ters bir şekilde oldukça ağır bir suç olan “YAĞMA SUÇU” gerekçesiyle 31.5.2023 günü tutuklanmışlardır. Aynı gün Maltepe 3 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na götürülmüşlerdir.

Cezaevine getirildiklerinde, Nabeel Hasan, kıyafetlerini soyması söylenerek bir odaya alınmış ve burada neredeyse 10 dakika tutulduğu kamerasız soyunma odasında infaz memurları tarafından darp edilmiştir. Dayak sesi, duvara vurma/sürtme sesi ve Nabeel Hasan’ın bağırmalarını arkadaşları ve diğer bazı mahpuslar duymuştur. Sürekli bağıran Nabeel Hasan’ın bir süre sonra sesi kesilmiştir. Arkadaşları, Nabeel Hasan’ı yanlarına getirdiklerinde, kafasının birçok yerinin şişmiş olduğu ve yarı baygın/şok halinde olduğunu belirtmişlerdir. Aynı yerde ve aynı infaz memurları tarafından diğer iki Filisitinli genç benzer şekilde darp ve hakarete maruz kalmıştır. O gece ve devam eden günlerde sürekli ağrı ve rahatsızlık geçiren Nabeel Hasan 5.6.2023 tarihinde Maltepe 3 Nolu Kapalı İnfaz Kurumu’nda şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmiştir.

Nabeel Hasan vefat ettikten sonra, 6.6.2023 tarihinde Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi Nabeel dahil üç Filistinli genç hakkında tahliye kararı vermiştir. Yani Mahkeme Nabeel’in cesedine yani cenazeye  tahliye vermiştir. Mahkeme, tahliye kararında “tutuklama kararının yağma suçundan verildiği bu suç yönünden dosyada mevcut delillere göre kuvvetli suç şüphesinin bulunmadığı anlaşıldığından” ibaresini kullanmış yani yanlış bir tutuklama kararı verildiğini açıklamıştır.

Skandallar dizisi bununla da bitmemiş, Nabeel Hasan’ın dövülmesine ve zalimane muamelesine şahit olan, kendileri de mağdur olan iki Filistinli genç tahliye kararına uzun süre Güneşli Polis Merkezi’nde tutulmuş, sonra da Tuzla Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edilmişlerdir. Haklarında sınır dışı edilme kararı verilen ve Nabeel’in ölümünün şahitleri Türkiye’den gönderilmeye çalışılmıştır. Kendilerine hiçbir beyanda bulunulmadan, herhangi bir işlem yapılmadan, Savcılığa müşteki ve şahit olarak ifade vermelerine ve adli tıp incelemesine de müsaade edilmeden Güneşli Polis Merkezi’nde sonra Tuzla’da hukuka aykırı olarak uzun süre tutulmuşlardır. Bir yanıyla keyfi gözaltı diğer yanıyla delil karartma yapılmıştır. Mağdurların vücutlarındaki izler kaybolmuş, şikayetleri ve şahitlikleri uzun süre engellenmiştir.

Neye uğradıklarını şaşıran Filistinli gençler, bu süreçte, polis ve infaz memurları tarafından, yabancı oldukları için husumetle, özel ve ağır bir muamele gördüklerini ve ırkçı nefret içerikli tutumla karşı karşıya olduklarını defalarca beyan etmişlerdir. Uzun süre verilen hukuk mücadelesi sonunda gençlerin sınır dışı edilmeleri durdurulmuş, serbest bırakılmaları sağlanmış ancak Nabeel’in ölümü

ile ilgili soruşturma dosyası “Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı” ile sonuçlanmıştır. Oysa dosya içeriğinde video görüntüleri, Nabeel’in odadan çıkarken ki fiziki durumuna dair görüntüler, otopsi raporu dahi infaz memurlarının yargılama gerektirecek kadar sorumluluğunu ortaya koymaktadır. Nabeel’in anne ve babasının avukatları tarafından bu karara itiraz edilmiştir.”

Sfr

Çok acı bir hadise!

Gencecik bir çocuk

Gerçek ortaya çıkarılmalıdır.

Çok doğal olarak Nabeel Hasan’ın anne ve babası, sorumluların yargı önüne çıkarılmasını talep ederek adaletin yerine gelmesini istiyor.  

İsrail zindanlarında kalıp evladını böyle bir olayda kaybetmek hiç kolay değil!

Evlatları geri gelmeyecek ama en azından adalet yerini bulursa bir nebze de olsa zindan karanlığındaki yüreklerine güneş doğmasa da bir ışık süzülür. 

Katil İsrail Gazze’de katliam yaparken böylesine üzücü bir olayın ülkemizde yaşanması hadisesinin yükünü hafifletecek tek şey ise adalet olacaktır.