Türkiye kabına sığmıyor. Çelişkileri de çatışmaları da bu yüzden.
Rahmetli dedemin hareketli çocuklarını durdurmaya çalışan anne
babaları için öğretici ve hikmetli bir sözü vardı.
-“Ola oğul elleme sabiyi. Ne etsin, can büyük, ceset küçük”
Al bu lafı eğitim mottosu yap. Dahası saf, saf gavurdan literatür
kopyalayacağına, al bu hikmetli laftan yönetim ve ekonomi teorileri
üret. Mesela deki: potansiyel kuvvet ile cari kuvvet arasında,
potansiyel kuvvetler lehine büyük bir fark oluşursa makul denge
noktasına kadar çatışma oluşur. Teorimizin adı da ceset ruh
uyuşmazlığı olsun.
Türkiye’nin çatışma zeminlerinden birisi de “ceset ruh
uyuşmazlığına” dayalıdır.. Ortalama bir Türk vatandaşı hem
kendisinin hem de ait olduğu toplumun ve devletin siyasi ve
ekonomik pozisyonun çok ötesinde bir yerde olmak istiyor. En
batıcımız, en sekülerimiz bile bir mehter marşında köslerin,
davulların gümbürtüsünde coşkuya kapılıyor. Ama bu duyguları
icraata dökmeye gelince iş değişiyor. Şimdi bir yol ayrımındayız.
Ya arzularımızı ve enerjimizi doğru kurgulayacağız ve tarihimiz
talihimiz olacak, ya da aklımızı kullanmadığımız ve yeterli gayret
göstermediğimiz için tarihimiz bir karabasan gibi gırtlağımıza
çökecek.
Girişimcilik Ve Bir Milli Vizyon Olarak 2023
Reis-i Millimiz henüz Başbakan iken bir 2023 vizyonu ortaya koymuş
idi. Daha sonra bu 2023 vizyonu, 500 milyar dolar ihracat hedefi
gibi somut ekonomik hedeflere de dönüştürüldü. Sonrasında da diğer
parti liderleride bu ekonomik hedeflerin daha da üzerinde
hedeflerini açıkladılar. Yani 2023 bir parti vizyonu olmaktan
çıkarak, bir milli vizyona dönüşüverdi. Sadece siyasi olarak değil
ekonomik olarak da büyük bir potansiyelin üstünde oturduğumuz
aşikar. Yukarıda da ifade ettiğim üzere ortalama her Türk vatandaşı
mali olarak, mevcut durumun çok daha fevkinde bir yerde olmak
istiyor. Ama bunun için yeterince gayret etmiyor. Gayret etse,
gayretlerini belli bir sistem ve içinde yürütemediği için, avara
kasnak gibi kendi etrafında dönüp duruyor. Hâlbuki 2023 hedeflerine
ulaşmak için hayal ve rüyalardan fazlasına ihtiyacımız var.
Mesela 2023 ekonomik hedeflerine ulaşabilmek için daha yüksek katma
değerli mal ve hizmet üretmek zorundayız. Yani bilgi ve sisteme
dayalı girişimcilik modelini üretmeli, yaygınlaştırmalı ve başarıya
ulaştırmalıyız. Çünkü ancak yeni girişimlerle katma değerli işler
üretebilmek ve istihdamı geliştirebilmek mümkün. Dünyanın en büyük
ekonomisi ABD ekonomisinin, sayısal olarak da oransal olarak da en
fazla girişimci üreten ekonomi olduğunu unutmamak lazım. ABD
ekonomik gücünü girişimci ruh üzerinden tahkim ediyor. ABD’de
görülen girişimci toplumsal dinamizm aslında bizde de var, ama
maalesef son yıllarda bu dinamizm toplumsal büyük ekonomik
hedeflerimize karşın hızla ortadan kayboluyor. Gençler riskli
girişimcilik yerine risksiz devlet kapısını, yahut devlete sülük
gibi yapışmış ekonomik örgütlenme modellerini tercih ediyor.
Yeterli sermaye birikimi ve doğal kaynağı olmayan Türkiye’nin
hedeflerine ulaşmada en önemli kaynaklarından birisi, girişimci
toplumsal kesimler olacaktır. Eğer bu potansiyel kesimler şimdiden
havlu atıp, 2 dönüm bostan yan gel yaslan demeye başlarsa kimse
artık 2023 lafını filan zikretmesin.
twitter.com/hamit_akcay