ABD siyasetinde Cumhuriyetçi ve muhafazakar gelenek; siyaseten Biden yönetimi ile “HAMAS’ın yüz bulduğunu” düşünüyor veya bu söylemi kullanmak işlerine geliyor. 

BM Genel Kurulu, İsrail'in Filistin'e saldırılarını görüşmek üzere Perşembe günü Ortadoğu'da Son Durum ve Filistin gündemleriyle toplanacak. Toplantıya Türk Dışişleri Bakanı, Pakistan Dışişleri Bakanı gibi isimler fiziksel olarak katılabilir.

Bu acil toplantı fikri Birleşmiş Milletler 75. Genel Kurulu Başkanı Büyükelçi Volkan Bozkır'dan çıkmış görünüyor. Bozkır kendisine Nijer ve Cezayir temsilcilerinden talep geldiği bilgisini paylaştı.

Bozkır ayrıca Pazartesi günü BM 64. Genel Kurulu'nda soykırıma karşı koruma gündemiyle soykırım, Savaş suçları ve etnik temizliği önleme başlıklarında konuştu.

ABD ise Pazartesi günü, İsrail'in Gazze kentinde devam eden şiddete ilişkin BM Güvenlik Konseyi açıklamasını 3. kez engelledi. Günlerdir ortaya bir metin konulamadı…

ABD gündeminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Pazartesi günü konuşmasına yansıyan ise Biden yönetiminin İsrail'e silah satışını onaylaması oldu.

Söz konusu satış anlaşması Kongre'ye 5 Mayıs'ta sunuldu.

Temsilciler Meclisi'nin bazı Demokratik üyeleri İsrail'e verilen desteğe tepkili.

Bazı Amerikalı yetkililer İsrail'i operasyonlarını bir an önce durdurmaya çağırıyorlar ve aksi halde uluslararası kamuoyunda zemin kaybetme riskine girileceğini hatırlatıyorlar.

Pazar günü geç saatlerde, Georgia'dan Demokrat Senatör Jon Ossoff ve diğer 27 senatör "daha fazla can kaybını önlemek için" derhal ateşkes çağrısında bulundu ve vekiller Dışişleri Bakanı Blinken'a mektup yazdı.

Vekiller House katındaki kursu konuşmalarında da meydan okudular.

Cori Bush 'buraya insan hayatını korumak için yollandım, savaş ve işgale karşıyız, paramızın sistemsel baskı ve işgale gitmesine karşıyız, apartheid karşıtıyız' ifadelerini kullandı.

Ayanna Pressley 'Eğer bütçemiz değerlerimizi gösteriyorsa biz kimin hayatına değer veriyoruz' sorusunu kürsüden soruldu.' 'Hükümetimiz 3.8 milyar İsrail'e Filistinlileri yok etmesi için gönderirken sessiz kalamayız' şeklinde tepki gösterdi.

Mark Pocan, 'HAMAS'ın füze saldırıları kınanmalıdır ancak bu durum iki tarafı hala eşit kılan bir durum değildir, Filistinlilerin karşılaştığı ayrımcılık kıyas kabul etmez ve bunu kınamalıyız' dedi.

Cortez direk Biden'in ifadelerini hedef alarak İsrail'in kendini savunma hakkına vurgu yapan çıkışlara dikkat çekti ve 'Peki Filistinilerin yaşam hakkı var mı? Buna inanıyor muyuz?' diye sordu.

Betty McCollum 'İsrail'in Güvenlik hakkı var ve kendini roketlere karşı savunma hakkı var, Ancak Filistinliler, İsrailin askeri işgali altında tanınmayan insan haklarına sahipler, Filistinli aileler İsrailli buldozerler evlerine girdiğinde ve oraları Yahudi mahallesine çevirdiğinde haklarını savunamıyor' ifadelerini kullandı.

Andre Carson ' Bu Yahudiler karşısında Müslümanlar, İsrail karşısında komşuları meselesi değil; doğrular karşısında yanlış meselesidir, İsrailin mülksüzleştirmesi yanlıştır, Amerikan hükümeti uluslararası hukuku ve köklerimizde olan ilkeleri devreye sokmalıdır' dedi…

Bu isimler, 27 kişi, yani Demokratlar içerisinde azınlık.

Demokratlar, ABD'nin İsrailliler ve Filistinliler arasındaki şiddete nasıl tepki vermesi gerektiği konusunda kendi içinde anlaşamıyor.

Joe Biden ilk dış politika sınavını Filistin-İsrail meselesinde verecek.

Washington Post görüş yazarı Paul Waldaman'ın ifadesiyle bunlar sadece 'bazı zayıf muhalefet pırıltıları', 'düzen çevrelerinde İsrail politikasını eleştirmek için açılmış hafif bir alan'dan ibaret.

Bu alan hala dar ve dolduranlar güç merkezine uzak. Örneğin Cortez, Omar ve Tlaib…

ABD siyasetinde Cumhuriyetçi ve muhafazakar gelenek; siyaseten Biden yönetimi ile 'HAMAS'ın yüz bulduğunu' düşünüyor veya bu söylemi kullanmak işlerine geliyor.

Biden yönetimine Filistin konusunda içeriden değilde dışarıdan gelen baskılar işleri terse sokuyor.

Yani ABD'li demokratlardan gelen baskı önemli.

PEW'e göre ABDlı Yahudilerin %64 u kendilerini Demokrat olarak görürken sadece %26'sı Cumhuriyetçi. %9 işe bir tarafa eğilimi bulunmadığını söylüyor.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ın Copenhagen'da Pazartesi günü yaptığı ve Netanyahu'yu yalancı çıkaran açıklama önemliydi.

Netanyahu Gazze'deki medya binasına yapılan saldırıya dair binanın HAMAS tarafından kullanıldığını gösteren delilleri Blinken'a sunduğunu söylemişti. Blinken buna dair bir delil görmediğini açıkladı.

Blinken Ürdünlü, BAEli , İsrailli mevkidaşlarıyla da görüştü.

Diğer yandan Netanyahu bu savaştan siyaseten güçlenerek mi çıkacak göreceğiz.