ABD'de başkanlık yarışı bitmekten çok uzak.

Tam tersi iki aday birbirine çok yakın.

Trump kendisini ülkenin karşı karşıya olduğu zorlu krizlerle başa çıkabilen güçlü bir lider olarak savunuyor ve yabancı liderlerin Beyaz Saray'da Harris'e saygı duymayacağını öne sürmekte...

Anketlerden de cevap geliyor...

AP- NORC Halkla ilişkiler Araştırmaları ortak anketine göre bu konuda Amerikalıların gözünde Trump'ın bir avantajı yok. Amerikalılar dürüstlük ve disiplin konusunda Harris'e ise Trump'a karşı  daha fazla kredi veriyor.

Her 10 ABD'liden dördü Trump'ı güçlü bir lider olarak görüyor. Ancak Harris için de aynısını söylüyorlar. Yaklaşık 10 kişiden 4'ü Trump'ın bir krizi yönetebileceğini söylüyor.  Harris için de oran aynı.

Ancak Harris'in eyalet vergileri konusunda konuştuğu hususlar, enflasyon ve vergiler Amerikalılar için daha önemli...

Harris'in çocuk sahibi ailelere vergi indirimi, öğrenci borçları iptali gibi konuları Biden'dan devraldığı kampanyaya eklettiği aktarılıyor.
Kamala şirketlerin üzerine gideceğini söylüyor. Bu bahsettiği gelirler kesilince şirketlere yönelmek zorunda.

Senato yarışı öncesinde ise ilaç firmaları ve petrol şirketlerinin fahiş fiyat artırımlarına ilişkin soruşturmaları yönetmiş veya içinde görev almıştı.

Covid'den önceki enflasyon oranları ve Trump'ın ofisi bıraktığındaki enflasyon oranları akıllarda.
Tedarik zinciri problemi yaşandı ve talep bundan etkilendi.

Çarşamba Trump ise, göreve dönmesi halinde kapsamlı yeni tarifeler uygulama planlarından bahsetti. 

Küresel bir ticaret savaşı yorumları da bu sözleri takip etti.

Covid dönemi oluşan açlıkla artan enflasyon hala düşmüş değil. Harris bunun için şirketleri suçluyor.

Kamala Harris 2019'da kampanyasında petrol ve doğal gaz gibi hidrokarbon kaynaklarının deniz tabanında bulunduğu derin sularda sondaj ve üretim işlemlerine karşı duruş sergiledi.
Şimdi bunlar değişti. Çünkü bazı eyaletlerin ekonomisi buna dayanmakta.

Kamala herkes için sosyal sağlık sigortası programını da desteklemişti.

Harris; kendisinin herkes ve orta sınıf için olacağını, Trump'ın ise kendisi ve şirketler için olacağını söylemekte...
Seçime kalan 6 ayda ne yapılabileceği de bir diğer önemli husus.

Başkan Yardımcısı Adayı Tim Walz'ın katkısı

Minnesota Valisi Walz; Trump'ın güçlü kalesi olan kırsaldaki beyaz seçmenin oyları için doğru kişi olarak görülmekte. Philadelphia Mitinginde kalabalıkla etkileşimi çok olumlu bulundu. Geleceği parlak. Öyleki Trump'ın başkan yardımcısı adayı Vance dahi kendisi ile canlı tartışmaya çıkmak için sabırsızlandığını söyledi...

Walz'ın 20 yıllık Deniz Kuvvetleri kariyeri ardından Irak Savaşından iki öncesi görevden ayrılıp siyasete atılması da zamanlaması nedeniyle ateş altında. Gözler İran'da ama Irak savaşı artık ABD'de popüler bir savaş olarak görülmüyor.

Trump kampanyası Walz'ı "tehlikeli derecede liberal aşırılıkçı" olarak tasvir etmekte. Ancak Walz Kongre'de görev yapmış en yüksek rütbeli asker. Ordu Ulusal Muhafızlarında görev yaptı. 

Trump Walz'ı valiler birliği başkanlığına dahi seçmişti...

Walz Minnesota'da öğrencilere bedava yemek konusunda önemli bir uygulamayı hayata geçirdi. Fakir çocuklara bedava verilen yemekte kullanılan fişlerin para ödenmiş fişlerden farklı renk olmasını değiştirdi. Yani kim bedava yemek alıyor bilinmesine son verdi... Ayrıca okullarda kız öğrencilere ücretsiz hijyen ürünleri düzenlemesini de getirmiş. Siyaset kariyeri öncesi lise öğretmeni olarak eğitimci de olduğu için bu işlerden de anlıyor. 

Columbia rektörü görevi bıraktı

Harris'in okul saldırısı ardından İsrail'e silah ambargosundan bahsetmesinin ve zorunlu ateşkes laflarının peşinden yönetimden ve Kongre'den 3.5 milyarlık yeni silah desteği duyurusu geldi... ABD'de top her zaman Kongre'ye atılır zaten ama başkan olunca işler nasıl olacak?

 ABD yönetimine bakarsak; Harris kampanya çalışmalarında, Biden Delaware'de evinin bodrumunda. Ülkeyi kimin yönettiği belli değil. 

Hatta belki de bu dönem Obama'nın 3. dönemi.

Trump kaybederse sonucu kabul edecek mi o da ayrı soru.

Bu arada; Columbia Üniversitesi rektörü görevi bıraktı ve İngiltere'ye dönüyor.

Okullar açılıyor. Harvard Üniversitesi ve Columbia'da hem ortadoğu kökenli hem Yahudi ve İsrail bağlantılı öğrenciler birlikte bulunmaya devam edecek.

Kimi analizlere göre protestoların ardından İvy Lig okullarında Yahudi öğrenci sayısı % 20-30'dan 10-15'e düşebilir ve Ortadoğulu öğrenci sayısı artabilir...
Okullarda açılmış davalar ise sürüyor.

Trump seçilirse, Cumhuriyetçi bir Senato ve Temsilciler Meclisi göreve gelirse, sivil hakları ihlal eden ve ırkçı düzenlemeler gelir mi? Okullara vergi düzenlemesi gelebilir mi? Federal paralara el konulabilir mi? Konuşma özgürlüğü ihlal edilir mi?
Okullar yabancı kaynaklarını açıkça bildirmezse cezalar artar mı?

Kararsızların ve Biden yönetiminin İsrail tutumuna karşı çıkan sol ve Arap-Müslüman oylarının ne kadar azınlık da olsalar da sonuçlarda etkili olacağı kesin. Bazı Yahudiler de Harris'in İsraile mesafeli söylemine karşı. Ancak bunların dışında İsrail destekçisi olmayan liberal demokrat Yahudilerin de oyları var. Elbette bu gruplar politika şekillendirecek güçte değiller. 

Kennedy'nin ise Harris'e bir görev karşılığı destek vermesi bekleniyor.