İsrail devlet değildir. Terörist bir oluşumdur. Terörist oluşum ve yapay olarak Ortadoğu'ya monte edilen ve bünyeye de ait olmayan o aparat oradan sökülüp atılmalıdır.

İsrail devlet değildir. Terörist bir oluşumdur.

Terörist oluşum ve yapay olarak Ortadoğu'ya monte edilen ve bünyeye de ait olmayan o aparat oradan sökülüp atılmalıdır. Yahudiler, Filistin Topraklarına nereden geldilerse aynı yere gönderilmelidir. Yahudiler'in Ortadoğu'da bir vatanları olamaz. Bu tabiata aykırıdır.

Filistin, Filistinlilerindir. Bunu öncelikle herkes kafasına bir yerleştirsin.

İsrail'in bir vatanı olamaz. Vatan öncelikle uğruna kanla canla mücadele verilen yerdir.

Siyonistler, önce İngilizleri, sonra ABD'yi satın alarak ve adeta onları paraya boğarak Filistin'de 1948 yılında yapay bir Devlet kurdu.

Yapay Devlet kurmak fikri siyonistlerin elebaşısı Theodore Herzl'e aittir. Hatta o Herzl. 1896 yılında Sultan II. Abdülhamid Han ile görüşerek büyük paralar teklif ederek Osmanlı'dan Yahudiler için Kudüs ve çevresinde toprak istemiştir. O talebi Sultan II. Abdülhamid Han şiddetle reddetmiştir. Allah Sultan II. Abdülhamid Han'dan razı olsun. Tabi Osmanlı'nın vermediği Kudüs ve çevresini siyonistlere fesat başı İngiltere vermiştir. Öylece yapay Devlet kurtulmuştur.

Yapay bir Devlet (esasında Devlet değil terörist oluşum) asla uzun süre ayakta kalamaz. Zaten terörist İsrail de yıkılacak. Benim bir tespitim var. O da şu: 'İsrail için 75 yıllık ömrü var. 75 yıldan sonra komaya girecek. Komadaki süresi en fazla 5 yıl. Ancak bir yıl içinde de ölebilir.'

Hangi yıldayız? 2023 yılındayız. 1948 yılında kurulan terörist İsrail 2023 yılında kaç yaşında? 75 yaşında. Süre doldu. Artık koma dönemi başladı.

Bunu, terörist İsrail'in hayatının 75 yıl olduğunu 2022 yılının Nisan ayında yayınladığım şiir kitabında çok açık ve net olarak belirttim.

Bir Garip Sesleniş isimli kitabımın 124. sayfası:

Kudüs'ün tekrar İslam topraklarına katılması.

Yahudilerden kurtulması.

Şart.

Bu da inşallah çok yakın zamanda gerçekleşecek.

Bin dokuz yüz kırk sekizden beri süren azap.

Son bulacak.

Yetmiş beş yıllık bir çile bu.

Yetmiş beş yıllık bir hile bu.

Siyonistler, alçaklar, Filistin'de hakimiyetteler.

Filistinli Müslümanlar işte bunca yıl felaketteler.

Ey Allah'ım! Sen verdin tekrar Bize Ayasofya'yı.

Müze iken tekrar çevrildi camiye.

Kudüs de tekrar olacak bize bir hediye.

Yüce Rabbimin (cc) bir armağanı.

Şimdi heyecanla bekliyoruz o anı.

Siyonizm'in yetmiş beş yıllık hakimiyetime ekleyelim beş

yıl daha.

İnşallah olmaz ya.

Oldu diyelim.

Seksen yıllık çile bitecek.

Seksen yıldan sonra 'Müslüman yüzler' gülecek.

Seksen yıl içinde bitecek çileli dönem.

Gelin siz de bu sözlerime verin önem.

Seksen yıldan sonra gülecek Kudüs'te yüzler.

Bu Gariban Yüreğim o günleri özler.

Evet ben açık ve çok vazıh bir şekilde beyanımı haykırdım. Bu beyanımın doğru ve bir hakikat olduğunu herkes çok yakında bilecek.

Zalimler de şunu çok yakında görecekler.

"Zulmedenler, hangi akıbete uğrayacaklarını yakında göreceklerdir." (Şuara Suresi, 227)

Evet, bir Şair Yazar kardeşiniz olarak Şuara Suresi'ndeki bu hakikatin bizzat gözlemcisi ve müşahidi (hatta mücahidi) olacağım.

Şuara Suresi şairler suresi manasına gelir.

O surede 'haksızlığa karşı duran şairler başkadır ve kurtuluştadır' manasına gelen beyanlar vardır. Elhamdülillah.

Biz her daim haksızlığa karşı durduk. Elhamdülillah.

İstiyorsanız Şuara Suresinin 227. Ayetinin tamamını burada belirtelim.

'Ancak iman edip salih ameller işleyenler, Allah'ı çok çok zikredenler ve herhangi bir zulme maruz kaldıklarında şiirleriyle haklarını savunanlar bu hükmün dışındadır. Zulmedenler ise, nasıl her şeyi değiştirecek bir inkılap ile sarsılıp devrileceklerini yakında bileceklerdir.' (Şuara Suresi, 227)

Şair Yazar Ahmet Sandal olarak seslenişim devam ediyor.

Komaya giren terörist İsrail ve tüm siyonistlere tavsiyem şu: Bir an önce Filistin'den ve Kudüs'ten defolup gidin.

Aksi taktirde Dünya size dar olacak. En azından Dünya'ya dağılın gidin. Kudüs Müslüman'ın kutsal ve uğruna ölmeyi göze aldığı bir yerdir. Bunu asla unutmayın.

Yazımın bu yerinde Şehid İzzeddin El Kassam'ı anmak istiyorum

Biliyorsunuz dün yani 7 Ekim 2023 günü Filistin İslami Direniş Hareketi (HAMAS), bir hareket başlattı ve terörist İsrail'in içlerine sızarak yüzlerce siyonist askeri etkisiz hale getirdi ve terörist İsrail'i vurdu. Büyük mücadele başladı. Terörist İsrail de beklemediği bu operasyon karşısında şaşkınlıkta ve onlar da Gazze'ye saldırıyorlar. Bu yazıyı yazdığım sırada çarpışmalar devam ediyor.

Ancak, artık terörist İsrail yaralı ve komalık. Fazla karşılık veremez.

Terörist İsrail'e dünkü operasyon HAMAS'ın Askeri Kanadı yani Şehid İzzeddin El Kassam Askerleri başlattı.

Şehid İzzeddin El Kassam'ı kısaca tanıtmak istiyorum.

Şehid İzzeddin El Kassam 1882'de Suriye'nin Lazkiye şehrine bağlı Cebele'de dünyaya geldi. Suriye ve Mısır'da İslami ilimleri tahsil eden Kassam, Ezher Üniversitesini bitirmiş ve Suriye'de İslami irşat vazifesine başladı.1911'de İtalya'nın Trablus'u işgal etmesi üzerine bölgeye giderek Osmanlı birlikleriyle İtalyanlara karşı savaştı. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusuna yazıldı. Savaşın ardından Şam'ın Fransız işgalinden kurtarılması için mücadele etmeye ve halkı örgütlemeye başlayan el-Kassam, gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı. Filistin halkını yaklaşan İsrail tehlikesine karşı bilinçlendirme çalışmaları sırasında İngilizler tarafından 1935 yılında şehid dildi. Allah rahmet eylesin. Ruhu şad olsun.

Evet yazımın hacmini uzatmadan haykırıyorum.

Terörist İsrail 75 yıl yaşadı. Artık komada. Koma ömrü bir ila beş yıl arasıdır. İnşallah bir yılda ölür.

Yazımın en sonunda bir ayet-i kerime var.

'Allah'ın yolunda öldürülmüş olanlara: «Ölüdürler» demeyiniz, onlar diridirler, siz anlamazsınız!' (Bakara Suresi 154)

Başta Şehid İzzeddin El Kassam olmak üzere Filistin ve Kudüs Davasında siyonistlere karşı mücadele verirken şehadete ulaşan tüm şehidlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Allah bize de nasip eylesin. Amin