Teröre karşı sınır ötesi operasyonlar tüm hızıyla devam ederken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Gündemimizde operasyonları genişletmek var” dedi.
Teröre karşı sınır ötesi operasyonlar tüm hızıyla devam ederken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'Gündemimizde operasyonları genişletmek var' dedi.
Ülke olarak teröre karşı mücadele ederken HDP'nin adı değişince PKK'nın uzantısı olmaktan tabii ki vazgeçmeyecek olan DEM Parti'nin Sözcüsü Ayşegül Doğan ise tehditler savurdu.
Doğan, "Yalnızca bizim kaderimiz Öcalan'a bağlı değil. Sadece bizim değil, Türkiye'nin kaderi Öcalan'ın konuşmasına, diyalog kanallarının açılmasına, çatışmanın bitmesine, silahların susmasına bağlı" şeklinde hadsiz ifadeler kullandı.
Münasebetsizliğe bakın Türkiye'nin kaderi ne münasebet teröristbaşının konuşmasına bağlı olsun!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadesi ile bölgemizde bir 'teröristan' kurma hesabı yapanları Türkiye'nin bir süredir kararlılıkla uyguladığı terörü kaynağında bertaraf etme stratejisi rahatsız etmişken teröristlerle mi çatışma bitirilecek, silahlar susturulacak?
Gelip şehir merkezlerinde eskisi gibi terör saldırıları yapsınlar diye mi?
Bu Öcalan cesaretini kimden alıyorlar?
DEM Parti'nin Eş Genel Başkan yardımcısı Tayip Temel, 11 Ocak'ta gerçekleşen DEM Parti - CHP görüşmesinde yerel seçimlere yönelik ittifakın görüşme başlıklarından yalnızca birisi olduğunu söyleyerek "Asıl gündemimiz Öcalan'dı, bunun yanı sıra kayyumları, Can Atalay'ı ve terör suçundan tutuklu yüzlerce arkadaşımızın durumunu da konuştuk" ifadelerini kullandı.
Can Atalay ortak konuları olabilir ama Öcalan ile ilgili mesela ne konuşmuş olabilirler?
Kamuoyu ile bunu da açık açık paylaşsınlar!
Terör suçundan tutuklu olanlar serbest mi bırakılsın istiyorlar?
Öcalan'a özgürlük mü talep ediyorlar hep birlikte!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Partili yöneticileri Genel Merkez binası girişinde kırmızı halıyla karşılayacak kadar önemsiyor sonuçta!
Özgür Özel dahası kurultayda Selahattin Demirtaş'a selam gönderip Türkiye'yi işgalci görecek kadar pervasız olup Kürt Devleti sevdası bulunan Pervin Chakar'ın elini öpüp, üstüne de 'pişman değilim' bile diyecek kadar seviyor, sayıyor kendilerini!
Seçimlerde ittifak yapmak için mi sırf bunlar!
Türkiye terörle böylesine büyük bir mücadele içindeyken onun uzantısı bir partiyi bu kadar yüreklendirmek hiçbir partiye yakışmıyor.
CHP ve DEM maalesef seçmenini çantada keklik görüyor. Biz ne yaparsak yapalım bize oy verirler düşüncesindeler. Haksız da sayılmazlar.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan 'AKP bölgede artık yok denecek bir noktaya geldi. Kürt illeri haritasına baktığımızda, Cumhurbaşkanı Erdoğan tamamen kaybetmiş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın din ve muhafazakarlık üzerinden kurduğu söylemler başarılı olsaydı Kürt illerinde bu sonucu alamazlardı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde oransal olarak İzmir'i geçen bir Diyarbakır vardı. Peki bu, Kılıçdaroğlu siyasetine destek olarak mı okunmalı? Hayır elbette. Bu, Kürt halkının doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mesajıydı. Ve aynı zamanda Kürt halkının tüm Türkiye kamuoyuna mesajıydı.' şeklinde sözler sarf etti.
Kürt seçmeni ile HDP- DEM seçmenini kesin çizgiler ile ayıralım öncelikle…
CHP seçmeni ile DEM seçmeni aynı denilebilir bağlılık açısından.
CHP seçmeninin gözünde hizmet kesinlikle yoktur. AK Parti, Erdoğan kazanmasında ne olursa olsun. Örneğin İstanbul'da bir taş üstüne bir taş konulmasa önemli değildir.
DEM seçmeni de siyasidir. Tıpkı partisi gibi Öcalan'a özgürlük ister.
O nedenle AK Partiyi destekleyen Kürt seçmeni ile karıştırılmamalıdır.
Tam tersi AK Parti seçmeni terörle mücadele konusunda partisini sonuna kadar desteklemektedir. Şu an AK Parti seçmeni ekonomik gerekçeler nedeni ile partisine kızgındır ve bir destek çekme nedeni varsa kesinlikle bu siyasi değil ekonomiktir.
Terör konusunda her zaman seçmen AK Parti politikalarını desteklemiş bu konudaysa CHP'ye ağır eleştiriler yöneltmiştir.
O nedenle bu ülkede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Sınır ötesi operasyonların nasıl daraltılacağı bizim gündemimizde yok, nasıl genişletileceği var. Harekatlarımız sürecek. Suriye'de, Tel Rıfat'tan Aynularab'a, Haseke'den Münbiç'e kadar sinsi niyetlerle kurulmuş terör yuvalarının tamamını darmadağın etmeden durmayacağız' sözlerine desteğin olacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın.