Ülkemizin sorunlarına dikkat çekmek ve daha yaşanılabilir ve daha müreffeh bir Ülke meydana getirmek üzere hem bir vatandaş, hem bir kamu görevlisi ve hem de bir şair yazar kardeşiniz olarak elimizden geldiğince ve dilimizin döndüğünce bir şeyler yazıp yayınlıyoruz. Sunumlar gerçekleştirip seminerler icra ediyoruz. Yayınlanmış 20’den fazla kitabımız mevcut.

Ülkemizin sorunlarına dikkat çekmek ve daha yaşanılabilir ve daha müreffeh bir Ülke meydana getirmek üzere hem bir vatandaş, hem bir kamu görevlisi ve hem de bir şair yazar kardeşiniz olarak elimizden geldiğince ve dilimizin döndüğünce bir şeyler yazıp yayınlıyoruz. Sunumlar gerçekleştirip seminerler icra ediyoruz. Yayınlanmış 20'den fazla kitabımız mevcut.

Bunların hepsi elbette Ülkemizin ileri ve gelişmiş bir toplum olması içindir. Bunların hepsi ahlaklı ve dürüst insanların çoğunlukta olduğu bir toplum inşa edebilmek içindir.

Geçen gün, 'son bir yılda dikkat çektiklerim' bağlamında 'kamu yönetimi' başlığı altında yazmıştım. Ardından 'iş ahlakı' konusuna dikkat çektim. Şimdi de 'son bir yılda dikkat çektiklerim bağlamında 'eğitim ve gençlik' üzerine yazacağım inşallah.

Son bir yılda eğitim ve gençlik üzerine adet köşe yazım mevcuttur.

1-Eğitim ve Öğretim Farkı

2-Eğitim Bakanlığı mı Öğretim Bakanlığı mı?

3-Gençlik ve Bumerang

4- İlm-i Siyaset ve Doğru Hareket Üzerine Görüş ve Önerilerim

5- Gençler İçin Bir Anayasa Önerisi

6- Yaşadım da Öneriyorum: 33 Öneri ve Tavsiye

7- Gençlere 11 Öğüt

8- Torpil Belası ve Gençlerde Hevessizlik ve Umutsuzluk

9- Ey Gençler! Dinleyin Öğütlerimi ve Şu Şiirimi!

10- Ey Genç Kardeşim! Kendine Güven ve Başarıya İnan

11-Ey Genç Kardeşim! Hedefini Belirle ve Adım Adım İlerle!

12-Ey Genç Kardeşim! Düşünce ve Bilgi Büyük Bir Kuvvettir!

13-Gençler! İstişareye ve Danışarak Karar Almaya Çok Önem Verin

14-Ey Genç Kardeşim! Kararlı, Sabırlı ve Mücadeleci Ol!

15--Ey Genç Kardeşim! Çalış Çalış Çalış!

16--Ey Genç Kardeşim! Misyon ve Vizyonun Nedir?

17--Gençler Adaletli Bir Kamu Yönetimi İstiyor

Ben öncelikle eğitim ve öğretimin farkına dikkat çekerek, bizim öğretimden daha çok eğitime ve terbiyeli, ilim ve irfan sahibi insanlar yetiştirmeye ihtiyacımızın olduğuna inanıyorum. Gençlerimizi ailede, okulda ve toplumda eğitme tabi tutalım ve ilim yetmez, irfan ehli haline getirmeye çalışalım.

Eğitim, 'terbiye, ıslah etme ve düzeltmedir', öğretim ise habire bir şeyleri anlatma ve tabir caizse 'kafalara bilgi doldurmadır.' Bu Ülkede 'kafalara bilgi doldurulmasına' ihtiyaç yoktur. Bu Ülkenin gençlerinin terbiye ile, ıslah ile, yanlışları düzeltme ile eğitilmesine ihtiyaç vardır.

Maalesef, Ülkemizde klasik öğretim metotları ile gelenekselleşmiş öğretim müfredatları ile büyük yanlışlıklar yapılıyor ve adeta kafalara bilgiler 'sanki musluktan su doldurulur' gibi rastgele dökülüyor. Ey Milli Eğitim Yetkilileri! İsminize uygun davranın. Siz Milli Öğretim Yetkilileri değilsiniz. Gitmez bu devran böyle. Müfredat gereksiz bilgiler ile doluysa, çıkartıp atın ve pratik ve lüzumlu işlerle uğraşın.

Gençler için ne yaparsanız ve onları nasıl yetiştirirseniz aynen size geri döner. İyi yetiştirirseniz iyi bir gelecek meydana getirir ve rahat edersiniz, kötü yetiştirirseniz geleceğiniz mahvolur. Yani gençlik aynen bir bumerang gibidir.

İnsanlar yaşadıkça ve yaşlandıkça bazı hususlarda idealizmden gerçekçiliğe doğru evriliyor. Yani hayat insanı gerçekçi yapıyor. Yaşanılanlar ve edinilen tecrübeler idealizmi maalesef törpülüyor. Ancak gençler bize göre yani biz yaşlılara göre oldukça idealist ve özellikle de adaletli yönetim, hakkaniyet uygun bir sistem konusunda ısrarlılar ve bunu ciddi olarak talep ediyorlar.

Gençlerle zaman zaman hasbihal etmişliğimiz ve seminerlerde sık sık kendilerine hitap etmişliğimiz ve seminer sonrasında da sohbet etmişliğimiz var. Bunların yanında, en yakınımızda ailemizde oğlumuz, kızımız var. Etrafımızdaki gençleri müşahede ediyoruz. Kendilerinin düşüncelerini öğreniyoruz. Sosyal medyadaki paylaşımlarını vakit buldukça takip ediyorum. Bunların hepsini bir araya getirerek belirtiyorum: 'Gençler, "ahlak, adalet ve etik değerlere dayalı bir kamu yönetimi istiyorlar.' Bu kadar net ve bu kadar açık. Gençlerimiz bunu istemekle kalmıyorlar, acilen gerçekleştirilmesini de bekliyorlar.

Umutları var mı peki bu hususta? Onların umutları var mı bilmiyorum. Belki de çok umutlular. Ancak bu satırların yazarı bu Kardeşinizin bu husustaki umutları azalmakta ve tükenmektedir.

Gençlerimize son bir yıldaki yazılarımda olduğu gibi her daim şu hususlarda tavsiyelerde bulunuyorum.

1-Ey Genç Kardeşim! Kendine Güven ve Başarıya İnan

İnanmadığın ve güvenmediğin hiçbir işe girme ve en başta da kendine inan ve güven. İçindeki özgüvenin zaten Allah vergisi olarak mevcut olduğunu farket. Oradan hareket et.

2-Ey Genç Kardeşim! Hedefini Belirle ve Adım Adım İlerle!

Hedefsiz gemiye hiçbir rüzgarın faydası olmaz. Mutlaka bir hedefin olmalıdır. Bir misyon (görev)ve bir vizyon (varılacak hedef) çerçevesinde hareket etmelisin.

3-Ey Genç Kardeşim! Düşünce ve Bilgi Büyük Bir Kuvvettir!

Düşünce ve bilgi en büyük kuvvettir. Hayal et, proje geliştir, tasarla ve başar.

4- Ey Genç Kardeşim! İstişareye ve Danışarak Karar Almaya Çok Önem Ver

Bir bilsen de bir bilene mutlaka danış ve ortak akıl meydana getir.

5--Ey Genç Kardeşim! Kararlı, Sabırlı ve Mücadeleci Ol!

Kararın net ve kati (kesin) olmalıdır. Karamsarlıklar ve çekimserlikler insanı başarısız kılar. En kötü karar dahi kararsızlıktan iyidir. Tabi kötü kararlardan da elbette kaçınmalısın.

6-Ey Genç Kardeşim! Çalış Çalış Çalış!

Yukarıdaki 5 hususu sağladıktan sonra çalışmak ve çalışmak ve çalışmak. İşte bu şarttır.

Yazımın en sonunda şunu hassaten belirtmek istiyorum. Bizzat zaten ben de yaşadım ve elbette olumsuz etkilendim. Adam kayırma ve 'torpil' dediğimiz meret, gençlerimizi umutsuzluğa ve hevessizliğe itiyor ve bu durum Ülkemizin gelişmesini engelliyor.

Torpil meretini ve adam kayırmacılığı nasıl ortadan kaldıracağız?

Şimdi bunda umutlu musunuz? Bu hususta ileride daha güzel ve daha adil bir sistem olacak mı? Torpil ve adam kayırma ortadan kaldırılacak mı? Bu şekildeki sorular gündeme geliyor.

Yazımın ilk kısmında umutlarımız azalıyor dedim ya. Yine aynı cevabı vereceğim. Gençleri bilmiyorum da benim umudum azdır. Umutlarımız gitgide azalıyor. Bu da ayrı bir gerçektir.

Esasında çok umutlu ve her daim iyimser bir yapım var. Ancak ben dahi artık bazı hususlarda (özellikle de adil kamu yönetimi ve torpilsiz, adam kayırmasız bir toplum konusunda) umutlarımı yitirmeye başladım. Maaelesef.

Haydi hayırlısı.