Sevgi... Her insanın ulaşmaya çalıştığı, hatta ömrünün büyük bölümünde aradığı en güzel duygu...

Herkesin hayalinde kimsenin yaşamadığı, efsanelerde anlatılan bir sevgi vardır.

Bazen öyle bir an olur ki insan sevgiyi bulduğunu düşünür. Ancak sevgiyi aramakta gösterdiği kararlılığı sevgiyi korumakta ve daha da ileriye götürmekte gösterebiliyor mu, hiç düşünmez.

Oysa sevginin sürekliliğini sağlayabilmek bir sanattır. İnsanların düştükleri en büyük hatalarından biri sevgide sabır gösterememektir.

Kaç tane sevdiğin dostun var sorusuna cevap genelde bir elin parmaklarını geçmez çünkü insanların çok büyük bir bölümü birbirine karşı tahammülsüzdür.

İnsan yaratılışı gereği mükemmel değildir, mutlaka hata yapar. Dışarıdan bakan için hata gibi görünen bir eylemin asıl amacı sevgiyi kazanmak olabilir. Ancak bunu yanlış anlayan bir göz yanılır ve sabır gösteremez, öfkelenir. İnsanlar yanlış anlamaya ve yanlış yorumlamaya çok açıktır, bu yüzden sevgide sabır, şefkat ve affedicilik çok önemlidir.

Bu yüzden sabır sevdiğinin eksikliklerini güzelliğe çevirme yoludur. Çünkü insan sevdiğini mutlu görmek ister, ancak bu şekilde ruhu huzur bulur.

Sabır aynı zamanda sevgiyi elde edebilmenin, devamlılığını sağlayabilmenin anahtarıdır. Sabır yoksa sevgi elde edilemez, kopar gider. Sevgide hata arama, kusur bulma gözüyle bakan sabır gösteremez.

Sevgide sabır gösterebilmek için de insanın emek verip, aklını kullanması gerekir. Bu yüzden sabır sevdiğindeki detaylardaki güzellikleri görmeyi sağlar. Sevginin detaylarda saklı olması insanın ruhuna verdiği zevki daha da etkili kılar. Bu zevk dünyadaki hiçbir maddi zenginlik ile kıyas edilemez. Bu nedenle sevginin önündeki engeller ancak sabır, akıl ve irade ile kaldırılabilir. Sadece kendini düşünen, bencil olan mutlaka sevgiyi kaybeder. Sevdiği insanlarla bağlantısı, muhabbeti çok kısa olur. Sevgi gibi nadide bir duyguyu sırf kendi egosu için harcamaktan çekinmez.

Sabırsız insanlar, aceleci davrandıklarından önemli detaylarla pek ilgilenmezler, bu da yanlış kararlar almalarına neden olur. Sevdiği kişinin içinde bulunduğu durumu değerlendiremez ve ihtiyaçlarını fark edemezler, bu nedenle de tavırları düşüncesiz ve insaniyetsizdir.

Çoğu insanın sabır zannettiği davranış aslında tahammüldür. Tahammül, kişinin istemediği şeylere katlanması olarak bilinir. Bu bakış açısında insan olayların hayır yönünü göremez. Tahammül ettiği bir olayın her anı onun için sıkıntılıdır. Sabır her türlü hastalığı çözerken, tahammülsüzlük kin meydana getirir.

Bununla birlikte Allah’a inanan bir kişi için sabır zevklidir, Allah için Allah’ın yarattığı her durumdan hoşnut olmak Allah’a karşı bir sevgi gösterisidir.

Allah’ı aşkla sevdiğini söyleyen bir insanın bu sevgisini kendisine ispatlama yöntemlerinden biri de sabırdır. İnsan aceleci olarak yaratıldığı için sabırsızdır, acelecidir, ancak güzel ahlak acelede değil sabırda yaşanabilir. Tevekkülle, Allah’a güvenle iç içe yaşanabilir.

Allah bizim sabırlı olmamızı istiyor. Çünkü biz dünyada cennet kursundayız, insan cennet hayatını aslında dünyada yaşamaya başlar bunu unutmamalı.

“Şu halde, güzel bir sabır (göstererek) sabret.” (Mearic Suresi, 5)