Devse merasimi Hz. Peygamber’in doğum günü olan 12 Rebîülevvel ‘de, Seyyide Zeyneb’in ve Şeyh Deştûtî’nin doğum günleri olarak kabul edilen Recep ayının ortalarında yapılırdı.

Devse merasimi Hz. Peygamber'in doğum günü olan 12 Rebîülevvel 'de, Seyyide Zeyneb'in ve Şeyh Deştûtî'nin doğum günleri olarak kabul edilen Recep ayının ortalarında yapılırdı. Bunlardan başka İmam Şafiî, Kahireli bir velî olan Sultan Hanefî (ö. 847/1443), Şeyh Yûnus ve Seyyid Ahmed el-Bedevî'nin doğum günü olarak kabul edilen tarihlerde de devse yapılırdı. Devse merasimini takip eden gecede Sa'diyye şeyhi bütün misafirlerine ikramda bulunurdu. 12 Rebîülevvel 'de yapılan merasimden sonra tekke ve zaviye şeyhlerine hil'at giydirilirdi. Gece yapılan mevlid törenine bütün devlet erkanı da katıldığından geniş güvenlik tedbirleri alınırdı. Âlimler, şeyhler, önde gelen hükümet görevlileri mevlid-i nebevîyi sonuna kadar dinlerlerdi. Sa'diyye tarikatı Suriye, Irak ve Türkiye'de de yayılmış olmasına rağmen bu tören büyük ölçüde Mısır'da uygulanmıştır. Ancak Suriye ve Sudan'da görüldüğü de rivayet edilir. Mısır'da Hz. Ebû Bekir neslinden olan, XVI. yüzyıldan itibaren tanınan ve birçok tarikatla ilişkisi bulunan Bekriyye ailesinden bir şeyh mevlid ve devse törenlerini idare ederdi. Bu sebeple Rifaîler ve Bedevîler gibi diğer tarikat mensupları da bu törenlere katılırlardı. Mısır Hidivi Mehmed Tevfik Paşa devse törenini müslümanları zelil kıldığı gerekçesiyle bid'at sayıp 1881 yılında yasaklamıştır. Bu kararın Muhammed Abduh'un verdiği bir fetva ile alındığı söylenirse de müsteşrik F. de Jong bütün aramalarına rağmen onun böyle bir fetvasına veya yasaklama lehinde bir yazısına rastlamadığını belirtmektedir. Ona göre Bekriyye ailesinin otoritesini azaltmak için Avrupalı sömürgecilerin Tevfik Paşa'ya tesir ederek böyle bir kararın alınmasını sağlamış olmaları mümkündür. Zamanın Sa'diyye şeyhi bu karara uymuş, fakat dervişlerin ısrarı ile hidivden yalnızca Şeyh Yûnus'un doğum gününde devse yapılmasına izin vermesini talep etmişse de bu isteği kabul edilmemiştir. Buna rağmen tarikat törenlerinin yapıldığı bazı günlerde şeyhin evi önünde bazan devse icra edilirdi.[1] Sa'dî dervişleri, tarikatın merkezi olan Şam'da, Emeviyye Camii'nde Cuma namazından sonra ayin yaparlardı. İstanbul'da Ayasofya Camii'ndeyse özellikle Kadir geceleri Sa'dî ayini yapılırdı. Ayasofya Camii'ndeki büyük levhalardan Hz. Ali'nin adının yazılı olduğu levhanın altındaki yer Sa'dî tekkesi mensuplarına aitti.

Tulubî Nevbe: Sa'diyye tarikatına mahsus bu ayinde önce 'nevbe takdimi' yapılır, yani zikrullahın önemini ve değerini anlatan ayetleri özel tarzıyla zakirbaşı okur. Sonra Hz. Mevlana'nın Mesnevî'sinde geçen 'Sütun-ı Hannane Menkıbesi' özel bestesiyle okunur. Sahabeden pek çok kişinin şahit olduğu bu menkıbede Hz. Peygamber'in Medine mescidinde minber yapılmadan önce sırtını dayayarak hutbe okuduğu Hannane adlı hurma kütüğünün yeni minber yapıldıktan sonra Hz. Peygamber'in artık sırtını kendisine dayamaması üzerine ayrılık acısıyla ağlayıp inlemesi anlatılır. Bundan sonra kıyam ayininde zikrin kalbîye döndürülmesiyle başlanan nevbe vurma, zikir kalbîye döndürülmeden doğrudan sesli zikirle 'İllallah Hay' ve 'Allah Ya Daim' esmalarıyla sürdürülür ve ayin zikir kalbîye döndürülmeden bitirilir.

[1] https://islamansiklopedisi.org.tr/devse