Rus Ekonomisinden Nasıl Ders Alabiliriz?

Rus ekonomisi, yaptırımlara rağmen G7 ülkelerinden bile daha fazla büyümeye nasıl devam etti? Yaptırımlar gerçekten başarısız mı oldu, yoksa başarılı olabildikleri alanlar da var mıydı? Bu yazıda, Rusya'ya yönelik yaptırımların başarısız olma nedenlerini ve sonuçlarını inceleyerek, önümüzdeki aylarda bu durumun nasıl gelişebileceğini tartışacağız.

2022'de dünya, Rusya'nın Ukrayna'nın doğusunu işgal etmesiyle sarsıldı. Takip eden aylarda Avrupa Birliği, ABD öncülüğünde Batı bloğu, Rusya'ya karşı bir dizi yaptırım paketini açıkladı. Bu yaptırımların amacı, Rusya'nın dünyayla olan ticari ve finansal ilişkilerini koparmak, onu izole etmek ve ekonomisini zayıflatmaktı. Batı ülkeleri Rusya’nın diğer dünya bankalarında bulunan yaklaşık 300 milyar dolarlık varlıklarına el koyup Ukrayna’ya destek paketi olarak aktardılar. Ancak, 2024 yazına geldiğimizde gördük ki Rus ekonomisi çökmedi; aksine, 2023'te %3,6 büyüyerek G7 ülkelerinin bile önünde bir performans sergiledi.

Yaptırımların İlk Etkileri

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı ile dünya ilk olarak tahıl krizini yaşadı. Rusya ve Ukrayna'nın tarımsal ihracatta önemli ülkeler olması, savaşın başında küresel gıda tedarik zincirlerini sarstı. 2022'de The Economist, dünya genelinde kıtlık tehlikesine dikkat çeken, taneleri kuru kafalardan oluşan bir buğday resimli bir kapak tasarladı. Bu dönemde savaşın küresel ekonomiye verdiği zarar, Rus ekonomisinin yaşadığı sıkıntıların önüne geçti. Avrupa, doğalgaz ve petrol tedarikini kaybetme korkusuyla yüzleşti. Bu sırada Rusya 2022 yılında Türkiye’nin Rusya’ya olan doğalgaz borcunu yapılandırıp bir yıl ötelemişti.

 Yaptırımların İçeriği ve Zayıf Noktaları

Rusya'ya yönelik yaptırımlar arasında finansal varlıkların dondurulması, SWIFT sisteminden çıkarılma, askeri ve teknolojik ürünlerin yasaklanması gibi ağır önlemler vardı. Rusya’daki 7 banka SWIFT sisteminden çıkarıldı ancak Avrupa ile doğalgaz ticareti SBERBANK ve GAZPROM BANK üzerinden yapıldığı için SWIFT sisteminden çıkarılmadı. Çünkü 2022 yazına girildiğinde henüz Avrupa ülkeleri Rusya’dan “doğalgaz almayacağız” dememişti. Yine de Rusya, ekonomik olarak bağımsız kalmayı başardı. Çin ile “yuan” üzerinden ticaret yapmaya başlayan Rusya, Hindistan ile ruble bazında ticaretini sürdürdü ve kendi finansal altyapısını oluşturdu. Böylece dolar bağımlılığını azaltarak SWIFT dışına çıkarılmanın etkilerini minimize etti.

Rusya'nın stratejik olarak altın rezervlerini artırması ve rubleyi altınla eşdeğer kılması, yerel para biriminin değer kaybetmesini önleyen önemli bir adımdı. Altına sabitlenmiş ruble, 2022'de Rusya’nın ekonomisine dayanıklılık kazandırdı.

 Batı’nın Yaptırımlarını Neden Aşmak Kolay Oldu?

Batı’nın yaptırımları beklenen etkiyi yaratmadı çünkü birçok ülke Rusya'ya yaptırım uygulamaktan kaçındı. Hindistan, Çin, Türkiye ve birçok Orta Asya ülkesi tarafsız kalmayı veya Rusya ile ticareti sürdürmeyi tercih etti. Bu ülkeler, Rusya'nın ihtiyaç duyduğu ürünleri sağlayarak yaptırımların etkisini azalttı. Rusya petrolü, doğalgazı ve kömürü diğer ülkelere daha çok sattı. Özellikle Hindistan ciddi miktarda doğalgaz satın aldı. Dahası, Avrupa’dan Rusya’ya ihracatın dolaylı yollarla, özellikle Kazakistan ve Kırgızistan gibi ülkeler üzerinden devam ettiği görüldü.

Batı Bloğu Rus Halkından İsyan Etmesini Beklerken Halk Daha da Kenetlendi

ABD ve Avrupa, yaptırımlarla sadece Rus ekonomisini değil, kültürel ve sosyal bağlarını da zayıflatmayı hedefledi. Ancak bu politikaların yarattığı algı, Rus halkını daha fazla kenetlenmeye itti. Yaptırımların bir amacı da Rus halkını Putin'e karşı harekete geçirmekti; fakat bu ters tepti. Ruslar, Batı'nın yaptırımlarını kendi liderlerine yönelik bir saldırı olarak gördü ve daha fazla birleşti. Durum Putin tarafından Avrupa’ya neredeyse “siz bizim doğalgazımızı almamakla tehdit edemezsiniz, biz size doğalgaz vermemekle sizi tehdit edebiliriz” minvalinde oldu.

Batı'nın Stratejik Hataları

Batı, Rusya'ya uyguladığı yaptırımları gereğinden fazla genişleterek etkili denetim mekanizmalarını zayıflattı. Almanya’nın ve diğer Avrupa ülkelerinin Rusya’ya satışları dolaylı yollarla devam etti. Almanya arabalarını doğrudan Rusya'ya satış yapmasa (!) bile Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan, Ermenistan, Tacikistan gibi ülkelere yaptığı ihracatı katbekat artırarak dolaylı yoldan Rusya’ya ulaştıracak bir çözüm buldu. Bu durum, yaptırımların etkisini zayıflattı. Bulgaristan da aynı şekilde Avrupa ürünlerini Kazakistan ve Kırgızistan gibi ülkelere %500 artışla ihracat yapıyor. Kendi uyguladıkları yaptırımı resmen kendileri deldiler.

Kaynak: Germany Statistical Office

Gelecekte Bizi Neler Bekliyor?

Rusya’ya yönelik yaptırımların işe yaramaması, Batı'nın stratejisini yeniden gözden geçirmesine yol açabilir. Avrupa ülkeleri, yaptırımları sadeleştirmek ve belirli ürünleri hedef almak gibi yeni yollar arıyor. ABD ise 2024 seçimleriyle birlikte, Trump'ın kazanması durumunda Rusya’ya yönelik yaptırımların gevşetilmesi olasılığı ile karşı karşıya.

Olası Senaryoda Türkiye’nin Rusya Ekonomisinden Alabileceği Ders Nedir?

Rusya “dolar” para birimine Türkiye kadar bağımlı değil. Dünyanın en büyük altın üreticilerinden biri olan Rusya kendine alternatif para transferi yolları geliştirebildi. Swift’ten çıkarıldığında Çin’in “CIPS” denilen Swift benzeri sistemini, Hindistan ile de kendi geliştirdiği “SPFS” alt yapısını kullandı. 2022 yılının başında Rusya, tıpkı II. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkan “her ülkenin parasını belirli bir ayar ve ağırlıktaki altın miktarıyla tanımlaması” sistemi olan Bretton Woods sistemi ilkesi ile 1 ons altın fiyatını 5.000 Ruble fiyatına sabitledi. Bu sistem Rus rublesinin değer kaybetmesini önledi. Rusya ile aynı şekilde 2012 yılında SWIFT sisteminden çıkarılan İran %30’luk bir ekonomik hacim kaybetmişti.