TCG Piri Reis denizaltı 24 Ağustos 2024 günü hizmete girdi ve Yunan basınında yankısı gecikmedi! Yunan medyası kendi hükümeti için “Atina yönetimi ve Yunan halkı yazın tadını çıkarırken Ankara’da stratejik kararlar alınıyor” diye yazdı. Yunanlara bu derece korku veren gelişme ise reis sınıfı denizaltımız olan TCG Piri Reis.

Peki zaten 12 adet denizaltımız varken bu denizaltının alamet-i farikası nedir ki böylesine dünyanın dikkatini çekti?

Hemen açıklayalım; standart denizaltıların 2-3 gün denizler altında kalabiliyorken, ülkemize taktik üstünlük sağlayacak olan bu savaş makinesi bağımsız hava tahrik sistemi (AIP-Air Independent Propulsion) sayesinde bu süreyi 21 güne kadar çıkarabiliyor. Yani denizaltının su üstüyle temas kurmadan, su altında daha uzun süre kalabilmesine imkan sağlar. Ayrıca TCG Piri Reis, sonar sistemlere yakalanmadan düşman kıyılarına yaklaşarak 21 güne kadar su altında sessizce bekleyebilir, su yüzeyine çıkmadan seyir füzesi fırlatabilir, düşmanı beklemediği anda yerini tespit edemediği bir silahla vurabilir.

Pirireis kendi güdümlü mermilerimiz ATMACA ve GEZGİN’İN yanı sıra kısa süre harp atışıyla etkisini gördüğümüz gururumuz AKYA torpidomuzu da kullanacaktır. 

Ayrıca sınıfının en büyüğü olan, üçbin tonluk denizaltı havuzuna sahip olan denizaltımız denizaltı elektrik motorları kullanarak sessiz ve düşük hızda seyrediyor. Yüksek hıza geçmesi gerektiğinde dizel motorlar devreye giriyor. Elektrik motoru devrede iken havaya ihtiyaç duymayan TCG Piri Reis içinde bulundurduğu sıvı hidrojen ve oksijeni yakıt modülünde kimyasal reaksiyona sokarak elektrik enerjisi üretiyor. Su altı sonar sistemleri ve torpido tüpleriyle donatılmış olan bu gemi, hem savunma hem de saldırı görevlerini yerine getirme yeteneğine sahiptir. Aynı zamanda, seyir füzeleri ve mayın döşeme sistemleri ile çok yönlü bir savaş aracı olarak dikkat çeker. TCG Piri Reis'in en önemli özelliklerinden biri ise yüksek manevra kabiliyetidir. Sessiz çalışma modunda, düşman gemilerini izlerken kendisi tespit edilmeden hareket edebilir. Bu özelliğiyle denizaltı savaşlarında stratejik bir avantaj sağlar. Yunanistan’ın “endişeli” olmasında gerçekten bir sebep var gibi görünüyor.

Ege’de dengeler bizim lehimize dönüyor. Artık Ege’de Yunanistan’ın ruhu bile duymadan istihbarat toplayabileceğiz. Ve bundan sonra önümüzdeki 6 yıl boyunca her yıl bir adet daha üretilecek. 6 adet reis sınıfı denizaltı bu bölgedeki tüm devletlere karşı Türkiye’nin elini güçlendirecek.

İkinci gelişme de Anadolu Shipyard tarafından yapılan süratli çıkarma gemileri (LCT’ler). Anadolu Shipyard ve Furtrans'ın ortak girişimi olan bu proje, Haziran 2009'da Savunma Sanayi Bakanlığı ile yapılan anlaşma ile başlatılmıştır. Mart-Ağustos 2012 tarihleri arasında 8 adet LCT, Türk Deniz Kuvvetleri'ne teslim edilmiştir. Proje, ilk imza tarihinden itibaren 37 ay içinde tamamlanmıştır. LCT'ler, kısa menzillerde tank, zırhlı muharebe araçları ve amfibi piyadeleri taşımak üzere tasarlanmıştır. Ayrıca, 18 knot maksimum hızlarıyla kendi sınıfında dünyanın en hızlı çıkarma gemileri olarak öne çıkmaktadır.

Şu anda ülkemiz 11’i aktif, 12 adet denizaltı envanteri ile Akdeniz’de en güçlü ve aktif denizaltı filolarından birine sahiptir. Şu anda preveze sınıfı TCG-Sakarya denizaltımızın yarı ömür modernizasyonu kapsamında ölçüm sistemleri, haberleşme, hücum ve periskop sistemleri yenilenmektedir.