“POTPURİ”
“POTPURİ”
Gazeteci olduğu iddia edilen bir “iri” gazetenin köşe yazarı
kendince diyanet işleri reisine saldırıyor. 20 Eylül 2017 tarihli
yazısında diyor ki, “DİYANET İşleri’nin yeni başkanı Ali Erbaş’ın
göreve başlama nutkundaki ifadelerden bir potpuri:
“Rahmeti rahmana kavuşmuş”, “Berhayat olanlar”, “Leyyin ve hikmetli
bir dil”, “İnanç, düşünce ve beyin işgalcilerine karşı din
güvenliğini sağlamak”, “Nusret eli”, “Makes bulmak”, “Derc etmek”,
“Ahlak-ı hamide sahibi olmak”, “Sekinet veren sada”...
Biz henüz Diyanet işleri reisini tanımıyoruz.
Kendisini, çalışmalarına bakarak tanımaya çalışacağız. Ama gazeteci
olduğu söylenen adının da çok mühim olmayan bu arkadaş, yukarıda
ifade edilenleri anlamıyormuş !....
“Rahmeti rahmana kavuşmuş”, ifadesini anlamıyor ama “mersi” lafını
iyi bilir.
“Rahmeti” bilmez ama “saygı duruşunu” iyi bilir.
“Kanıksamayı “ bilir.
1948 yılında İsrail’in kuruluşuyla birlikte yayına başlayan bir
gazetenin köşe-bucak yazarından daha başka ne beklenir.
Bu gazetecinin kullandığı ifadelerden biri “potpuri”.
Ne demek bu kelime?
“Potpuri” hangi lisandır?
Bu gazeteci tek partili dönemin milli şefi olan İsmet Paşa’nın şu
lafını hatırlattı bana:
“Lisanımızdan Arabî kelimeleri ihraç edeceğiz”.
Bu solumtrak insanlar biraz tuhaf oluyor.
Şarapçı olanlar biraz daha tuhaf oluyor.
KONTROL
Bugün (30 Eylül 2017) saat 09.00 civarında doğan medyaya ait bir tv
kanalında kadınların idrar problemiyle alakalı "sağlık" programı
yapılıyordu.
Programı takdim eden "bayan", ilerleyen yaşlarda kadınlarda idrar
problemi yaşadıklarını bunun temel sebeplerinden birinin normal
doğum olduğunu ifade ediyordu.
Programa katılan mütehassıs doktor, kadınlarda görülen idrar
probleminin sebeplerinden sadece birinin normal doğum olabileceğini
ve bunun ehemmiyetsiz olduğunu ifade etti.
Bir defa daha anlaşıldı ki, Türkiye'de doğum kontrolünün, farklı
şekillerde devam ettiği görülüyordu.
Doğan medyaya ait bu kanalda kadınlara, sezaryen ile doğum yapması
ima ediliyordu.
Bir tarihi hatırlatma yapalım;
Misak-ı milli hudutlarına "tıkıştırılan" Türkiye'nin nüfusu Milli
Mücadele'den sonra 10 küsur milyondu.
2017 yılı itibariyle Türkiye'nin nüfusu 80 milyondur.
Milli Mücadele'den sonra milletimizin sadece tarihine, diline ve
inancına saldırılmamıştır. Önce bunlara saldırılmış daha sonra
neslimizin bereketi karşısında farklı şekillerde nüfusumuzun
artmasını önlemek için sezaryen başta olmak üzere değişik usullerle
taarruzlar devam etmektedir.
Müslüman ferasetli olur.
Müslüman müteaddi (aktif) olur. Hele o Müslüman, Türk ise kabına
sığamaz.
Hangi televizyonun seyredildiğine dikkat etmek gerekir. Beslenmede
helal gıdaya dikkat edildiği gibi gözlerimizle beslendiğimiz
medyaya da dikkat etmekte fayda vardır.
Unutmamak gerekir ki, vücudumuza aldığımız bütün gıdalar (gözle,
kulakla, mide ile vs) karakterimizi şekillendirir.