Fethi Gemuhluoğlu ne güzel demiş “Bu ülkede söz sahibi olmak istiyorsak yirmi dört saatin yirmi beş saati okumak gerek.”

Döne Döne Okumak

Kesinlikle okumak lazım ama nasıl? Her bulduğumuzu yemiyorsak, her bulduğumuzu da okumamak gerekir. Nasıl ki insan vücudu için obezite bir hastalıksa insan beyni ve ruhu için her bulduğunu okumak bir nevi obezite gibidir. Daha planlı ve bize hitap eden,  faydalı olabilecek kitaplar okumamız lazım. Klasikler zaten tavsiye edilmez okumak gerekir. Aslında bu işin formülü bizim kadim okuma geleneğimizde gizli. Çok kitap okumak değil belirli kitapları döne döne okumak.  Bunun yanında yeni keşifler yapmak gerekir. Bir kitabı keşfetmek biraz risklidir. Çünkü fayda sağlayacak kitabı bulana kadar çok gereksiz kitap okunmuştur. Bu da zaman kaybından başka bir şey değildir. Bunun önüne tamamen geçmek zordur ama en aşağı seviyeye çekmek mümkündür. Şöyle ki, güvenilir kitap tanıtım siteleriyle, güvenilir edebiyat ortamları, radyo ve televizyondaki edebiyat zevkine ve bilgisine güvendiğimiz uzman yazar, işi bilen kişileri takip etmekle boşa yapılan okumalar en alt seviyeye indirilebilir. Edebiyat bilgisine güvendiğimiz kişiler bir kitap tavsiye ettiğinde onların o kitabı bulana kadar çok bedel ödediklerini tahmin etmemiz zor olmasa gerek.

Olmazsa Olmaz Okumalar Nelerdir?

Bir müslümanın hayatında olmazsa olmaz okumalar nelerdir? En başta Rabbimizden bizlere bir mektup, bir kelamı ilahi olan Kur’an-ı Kerim’i her gün en az on beş yirmi dakika okumamız gerekir. Bunun yanında düzenli olarak Risalet Penah Efendimiz’in (s.a.v) hayatını anlatan siyer kitapları hep baş ucumuzda olması gerekir. Allah dostlarının hayatlarını anlatan, Rabbimizin ve Resullah Efendimiz’in boyası ile boyanmış evliyanın hayatlarını okumak gerekir. Bu eserleri okumak insanın gönül ve ruh dünyasını yeniler, cilalar. Peygamber Efendimiz’in ve peygamberlerin hayatlarını okumak kişinin imanını, hak dostlarının hayatlarını okumaksa insanın dine karşı muhabbetinin artmasına vesile olur.

Kitaplar Dosttur

Kitaplar her şeyden önce dosttur. Hiç almayan hep veren birer dost. Kitaplar ne verir? Bilgi verir, zevk verir, tecrübe verir, hayata heyecan katar. Hiçbir zaman ihanet etmeyen dostluklar kurulur kitaplarla. Herkes sırtını döndüğü vakit kitaplar size bir kitaplık kadar uzaktadır. Okumak dertleri sağaltır.  Okuduğunuz karakterle aşağı yukarı aynı dertten muzdaripseniz kitaplar size ilaç olurlar.  

Kainatı Okumak

Kitap okumak kainatı okumaya vesile olur. Kainatı okumaksa bir nevi tefekkürdür. Demek ki kitap okumak insanı tefekküre sevk eder. Tefekkür eden insansa yüce Yaradan’ın tecellilerini görür. Yunus Emre Hazretlerinin dediği gibi karıncaya ulu bir nazarla bakar. Bu tecellilerin görülmesi insanın Allah’a imanını artırır. Kitap okuyup kendi içine bakan insan başkasının kusurlarını görmez kendi kusurlarıyla uğraşır. Demek ki gerçek manada kitap okuyanların kendi eksiklerini gidermeleri daha kolay olur. Kitap okumak hayatı anlamlandırmak için en büyük vesilelerden biridir. Dünya bir kitap, okumakta bir yolculuktur esasında. Dünyayı iyi okumak için hem kitap okumak hem de büyüklerin sohbetinde bulunmak gerekir.

Zevk-i Selim, Kalb-i Selim, Akl-ı Selim

İnsanda zevk-i selim, kalb-i selim ve akl-ı selim diye üç unsur vardır. Üçü de insanı değişik yönlerden besleyerek tekamülüne vesile olur. Bu üç unsurun gelişmesi insanın hayatı anlamlandırmada ve güzel bir hayat sürmede önemli rol oynarlar. Edebi eser okumak insanın zevk-i selimini, dini eserler okumak insanın kalb-i selimini ve fikir kitapları okumak insanın akl-ı selimini geliştirir. İnsan hayatındaki okuma planını ona göre yapması gerekir. Tabi bu okumaları yaparken alan kitapları da takip edilmeli, kendi ihtisas alanımızdan uzak kalmamalıyız.

Unutkanlığa Direnmek

Kitap okumak unutkanlığa direnmektir. Okuyan insan sürekli beynine yeni bilgiler sokan insan unutkanlık hastalığından beri olur. Çünkü beyin sürekli bilgileri alıp öğütür. Bilgi yoksa beyin kendini öğütür. Bu açıdan uzmanlarında destekledikleri bir gerçektir bu. Anadolu irfanı ne güzel demiş alimlerde unutkanlık hastalığı olmaz. Unutkanlığı önlemek için doktorların bulmaca tavsiyelerini de atlamamak lazım.

Kitap bir yazarın yıllar boyunca edindiği tecrübeyi üç yüz, beş yüz sayfada özetlemesidir. Biz de kitap okuyarak bu tecrübeleri özümsüyoruz. Kitap okumak böyle karlı bir iştir esasında. Yazar o kitabı yazarken kim bilir hayatın hangi cenderesinden geçti. Biz kitap okuyarak bu cendereden geçmeden o tecrübeleri almış oluyoruz. Bu da karşılaştığımız olaylar ve durumlarda daha doğru karar vermemize vesile olacaktır.

Kitap Okumak İnsanı Dönüştürür

Kitap okumak pasiflik değildir. Okumak insanı değiştirir dönüştürür, aydınlatır. Kitap okuyanları kendi köşesine çekilmiş, etliye sütlüye karışmayan pısırık tipler, hayattan kopuk tipler olarak algılamayın. En büyük devrimciler, topluma yön verenler okuyan insanlardan çıkar. Çünkü okuyan insanın fikri vardır. Okumayanda fikir mahduttur. Bugün aksiyon adamlarına baktığımızda hep okuyan ve yazan insanlardır.

Okumak insanın rüyalarını bile şekillendirir, zenginleştirir. Çünkü okuyan insanın kelime dağarcığı geniştir bu genişlik okudukça artacak ve rüyalarını bile o zenginlikte görecektir. Okuyan insanın kelime dağarcığı zengin olduğu için kendini ifade etmesi, topluluk önünde konuşması ve ikili ilişkileri de çok rahattır.  

Okumak karakter tanıtır. Kitap okumadığımızı düşünelim. Ömrümüzün sonuna kadar kısıtlı sayıda insanla tanışırız. Her insan bir tecrübe demektir. Roman ya da hikaye okuduğumuzda burada çok fazla karakterle tanışacağımız için yine tecrübemizde o denli katlanacak. Ayrıca kitapta okuduğumuz bir karakterle hayatta karşılaşma olasılığımızda yüksektir. Bu açıdan insanları tanıma ve karakter analizinde okumak yine önemlidir. Ayrıca kitap okurken kendimizi görüp, kendimizle yüzleşme ihtimalimizde yüksektir.

Kitap okumak düşünceleri genişletir. Bir fikre sahipsek ve onu savunmamız gerekiyorsa okumak olmazsa olmazdır. Çünkü kitap okumadan fikirlerimiz olgunlaşamaz. Olgunlaşmamış fikirleri doğru olsa bile nasıl savunacağız?