Büyük Selçuklu Devletine 1100’lü yıllarda musallat olan Hasan Sabbah gibi haşhaşi tarikatlar kimin emriyle Devleti zayıflatıyor ve Müslümanların başına bela oluyordu? Hem de yoğun Haçlı Seferleri esnasında Müslümanların ölüm kalım savaşı verdikleri bir zamanda. Elbette ki Mecusi İran’ın her türlü destek ve görevlendirmesi ile yapıyordu. Türkler aleyhine Haçlılarla ittifak etmekten büyük bir zevk alan sinsiMecusiler.
Barbar Moğollar 1200’lü yıllarda Anadolu’yu işgal ettiklerinde yakıp yıkmışlar ve kendilerine karşı duran herkesi kılıçtan geçirmişlerdi. Anadolu Selçuklu Devletini zayıflatmışlar, itaat ettirmişler ve vergiye bağlamışlardı. Peki, Mecusi İran ne yapıyordu bu esnada? Zulme uğrayan Türklere yardım mı ediyordu? Elbette hayır, tam tersine Moğollar ile işbirliği yapıp Türklerin zayıflaması için elinden geleni yapıyordu. Anadolu’daki uzantıları sayesinde topladıkları istihbaratı Moğollarla paylaşıyorlardı.
Osmanlı Devleti batıya doğru fetih hareketleriyle genişlerken Anadolu’yu kim karıştırıyordu? Kim Haçlılar ile gizli ittifaklar kurarak Osmanlı Devletinin kuyusunu kazıyordu? Yavuz Sultan Selim Han neden Şah İsmail denen zındık üzerine sefere çıkmak zorunda kaldı? Bütün bu soruların cevabı tektir:Çünkü Müslüman kılığına gizlenen sinsi Mecusi İran Türk’e olan düşmanlığından asla vazgeçmedi. Mecusi İran Haçlılarla ittifak yapmakta bir beis görmez çünkü onlara göre en büyük düşman Türklerdir.
Peki, son 30 yılda Irak’ın, Afganistan’ın, Suriye’nin, Filistin’in işgalinde İsrail ve Amerika ile gizli pazarlıklar yaparak Türkiye aleyhine bu şer odakları ile gizli ittifaklar yapan kim? Cevap yine Mecusi İran. Tek dertleri ise aman Türkler bu coğrafyada güçlenmesin, genişlemesin ve tekrar başımıza bela olmasın.
Daha birçok örnek tarihten verilebilir ama uzatmaya gerek yok. Mecusi İran için en büyük düşman Müslüman Türklerdir. Onlara göre Türkleri durdurmak ve zayıflatmak için her türlü sinsi plana başvurmak ve küffar ile işbirliği yapmak serbesttir.
Bugünlerde Ortadoğu’da meydana gelen savaş ve işgallerde bu gerçeği asla akıldan çıkarmamak gerekir. Tarihin hiçbir döneminde Mecusi İran küffar ile savaşmamıştır ve savaşmaz. Siyasi propagandalara, havada uçuşan etkisiz füzelere ve tiyatrolara karnımız toktur.
İçimizdeki İran hayranlarına da Allah akıl fikir versin ve tez zamanda uyanmayı onlara nasip etsin inşallah.
Unutmayın, yarın bir gün Türkler ile Haçlılar, Yahudiler savaşa tutuşsa Mecusi İran yine onların safında yer alır. Akıllı olun…